Ali Osman Gündoğan

Ali Osman Gündoğan

MHP: Muhalefet mi İktidar Ortağı mı?

MHP: Muhalefet mi İktidar Ortağı mı?

Erken seçim, genel olarak hiç de arzu edilmeyen bir seçenek gibi duruyor. Genel olarak memlekette ve bütün siyasi oluşumlarda erken seçim pek ilgi görmüyor. Ülkeyi erken seçime zorlayan her hamle, pek takdir görmeyecek gibi görünüyor. Bunun için erken seçimi zorlayan tavır ve tutum sahibi partilerin erken seçimden kazançlı çıkması da imkânsız gibi algılanıyor.

Muhtelif koalisyon seçenekleri içerisinde en mümkün gibi görünen yolun da AKP-MHP koalisyonu olduğu gün gibi ortada. Çünkü AKP-CHP ortaklığı, taban uyuşmazlığı nedeniyle imkânsız olduğu gibi ülkenin önünü ve siyaseti de tıkayacak gibi görünüyor.     CHP-MHP ve dıştan destekli HDP koalisyonu ise MHP için imkânsız. AKP’siz bir koalisyon oldukça zor bir seçenek. AKP’yi HDP’ye yöneltecek olan tavırlar da milliyetçi-muhafazakâr camianın tasvip etmeyeceği bir yol olacak ve buna zemin hazırlayan parti muhakkak surette gelecek seçimde bunun faturasını ödeyecektir. Bütün bunlar gün gibi ortada iken, MHP’nin muhalefet için ısrarcı olması anlaşılabilir bir tutum mudur? 
Partilerin hedefi, tek başına iktidar olmaktır. Eğer bu gerçekleşmiyorsa en uygun bir biçimde iktidara ortak olmak, geriye kalan tek hedef olmalıdır. Çünkü muhalefette kalarak istenilen hizmetleri yapmak mümkün değildir. 

MHP, DSP ve ANAP ile birlikte koalisyona girdiğinde Rahşan Ecevit’in suçlayıcı, alaya alıcı ve adeta yargılayıcı sözlerini içine sindirme konusunda hiçbir zorluk çekmedi. O sözler hala kulaklarımda çınlar ve hiçbir milliyetçinin hiçbir biçimde kabul edemeyeceği sözlerdi. Birbirleriyle kıyasıya bir mücadelenin içinden gelmiş iki grubun birlikte hareket edebileceğinin imkânsız görüldüğü bir durumda, “ulusalcı-milliyetçi” dayanışmasının hayırlı sonuçlar doğurmadığı da görüldü. Çünkü ulusalcılık ile milliyetçiliği karıştırmak, maddecilik ile maneviyatçılığı karıştırmak anlamına geliyordu.

Koalisyonlar, farklı partilerin kesişim kümelerinde aynı hedefe yoğunlaşmaları durumunda ülke için faydalı olur.

Partilerin kesişim kümelerinin genişliği, koalisyonun hizmetlerinin de genişliği anlamına gelir. Partilerin kesişim kümesi ortak ilke, metot ve amaçlarının ortaklığı ile belirlenir. Dört parti arasında kesişim kümesi en geniş olan hangileridir? Taban benzerliği, dünyaya bakış, geleneksel değerlerle olan ilişkiler, söylem biçimleri ve hedefleri göz önünde bulundurulduğunda en geniş kesişim kümesi, AKP-MHP arasında gerçekleşebilmektedir. Nitekim iki parti arasındaki oy geliş gidişi de buna işaret eder.

AKP de şunu görmelidir: Bundan sonra hiçbir seçimde Kürt seçmenden AKP oy alabilecek gibi görünmüyor.

Dolayısıyla AKP’nin siyaseten Kürt seçmene oynaması ve taviz vermesi siyasi başarı açısından hiç de akıllıca değildir. 

MHP, muhalefette kalarak kendi ideolojisi açısından ortaya çıkan olumsuzlukları, tahribatları yok edemez.

Seçmeninin beklentilerinin bazılarına da olWWsa cevap vermek ve tabanına, sahip çıkabildiğini göstermek zorundadır. Ayrıca ülkenin içinde bulunduğu kültür ve değerler bakımından ortaya çıkan yozlaşmanın önüne geçmek için de AKP’nin şımarık, sonradan görme ve her şeyi maddileştiren araçsallaştıran kadrolarına ve kadrolaşmalarına sınır çekmek gibi bir imkâna, MHP iktidara ortak olmak suretiyle sahip olabilir.

Muhalefetten ziyade iktidar ortağı bir MHP, daha etkin ve etkili olacaktır. Aksi ise, hükûmet kurmayı zorlaştıran bir parti olarak milliyetçi-muhafazakâr camiayı üzecektir.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Ali Osman Gündoğan Arşivi