BELEDİYELER ARTIK DEVLET MESELESİ OLDU

Görmemişin oğlu olmuş, çekmiş burnunu Pinokyo burnuna benzetmiş.

Adam oğlunu aramış.

Pinokyo burnu demem boşuna değil.

Masal âlemine kaptırmış kendisini güya… Orta Batı’nın şövalyesi zannetmiş kendisini ve Hobbitlerin dünyasını şehrine taşımak istemiş…

Turizme de katkısı olacakmış.

Turizme katkısı olsun diye birisi de Eblehe gibi Kâbe’yi İstanbul’a taşımıştı ya… Bir diğeri de Mevlana’nın türbesinden tutun adım adım taş taş bu mülkü tapulayan ecdadın mirasına dair ne varsa oyuncak yapmadı mı?

Oğlu mimarmış…                                                                    

Yüzüklerin Efendisi’ni seyretmişmiş.

Zaten çocuklarımız Yüzüklerin Efendisi’ni mutlaka seyretmişlerdir. 

Ben de çocuklarımla seyrettim.

Kutup Ekspresi’ni de…

Bu filmleri izlerken çocuklarım benden hiç hazzetmezler.

Rahatsız olurlar.

Filmin bir türlü keyfine varamazlar.

Her çocuk gibi kendilerini filme kaptırmak isterler. Filmin konseptine “uyum” göstermek isterler; benim aralara girip şurada şunu kastediyorlar, burada bunu kastediyorlar demem yüzünden diğer çocuklarla birlikte sürüyü teşkil edemezler.

Mutsuz olurlar.

Rahatsız olurlar.

Zira haklı olduğumu kavramışlardır ve gâvurun tezgâhının farkına onlar da varmışlardır.

Bana çok kızarlar belki film süresince, ama sonunda şuurlu ve milli bilinci yüksek Türk genci olmanın şerefini yaşarlar.

Kutup Ekspresinde Irak’a nasıl müdahale yapılacağı anlatılıyordu aslında… O trene binen seçilmiş çocuklardan önder olan Bush idi… Kara kız da Condoleezza Rice… Diğer arkadaşı Bush’un Irak işgalindeki beyni Donald Rumsfeld, öteki de Dick Cheney…

Yüzüklerin Efendisi’nde de şehre saldıranlar Orglardı… Bütün Büyük Doğu… Ne kadar Müslüman ahali varsa onlar başta olmak üzere bütün doğu… Tepe göz de oradaydı. Oğuz Kağan da… Eyüp Sultan da… Hoca Ahmet Yesevi de…

Orta Batı’nın şövalyeleri de bir araya gelip şehri savundular ve orgları kovdular bu sefer.

İstanbul’un işgalinin intikamını aldılar…

Bunu daha film vizyonda iken yazdım ve eserin yazarı Tolkien de zaten bir başka bitabında bunu alenen ifşa etti.

Orglar Türk diye…

MANKURTLAŞMA

Sürüye katılmak kolay…

Batı entelijansiyasının zaten asırlardır yaptığı bu…

Bizim çocukları mankurtlaştırmak…

Mankurtlaştırarak kendi stratejisi istikametinde uyum politikalarına gark etmek.

Sonra da kendi medeniyetine, milletine, milliyetine, inancına, toprağına, memleketine karşı kurulan tezgâhların figüranı olarak işlev görmelerini sağlamak…

Üstelik bunu yaparken de güya onlara hizmet ettiği anlayışını sürdürebilmek. 

Sayın Başbakan’ın şehirlerimizin katledilmesinin şirk koşmakla eşdeğer olduğunun bilincinde olması beni umutlandırdı.

Topkapı Sarayı konuşması çok önemliydi.

Buradan ilhamla söylüyorum, bütün işleri bırakıp hükümetin mahalli idarelere el atması bence birinci meseledir. 

İster MHP isterse CHP hatta HDP hükümet ortağı olsun bana göre artık bu meseleler tali mesele olmuştur.

Birinci mesele Ankara’da otopark mafyası tarafından öldürülen gencin ıstırabını duyarak şehirlerimizi mafyadan temizlemek.

İkincisi müteahhit mafyasından temizlemek…

Üçüncüsü mankurt ve rantçı belediye başkanlarından şehirleri kurtarmak…

Şehirleri ve beldeleri emin ellere emanet ediniz ilahi emri istikametinde evet ülkenin en üst düzey idarecilerinin birinci meselesi budur.

Adam şehre istediği putu, hayvanı heykel diye dikiyor; kimse de kalkıp bu terbiyesizliğin hesabını sormuyor.

Kentsel dönüşüm adına talanlar yapılıyor, kentler gereksiz yere rantiye şantiyesi yapılıyor güya muhafazakârların kılı kıpırdamıyor.

Artık neyi muhafaza ediyorlarsa?..

Medeniyetimizin en nadide şehirlerinden biri olan Sivas’a Hobbit Vadisi yapılıyor. Bütün gazeteler bunu ala-yu valayla haber yapıyorlar. Biri de çıkıp “ne yapıyorsun sen Allah aşkına?” diye sormuyor. O şehir emini olan zat ve yakın akrabası, yardımcısı filan da bu böyyük projenin ortaya çıkış hikâyesini ballandıra ballandıra anlatıyorlar. Yok, oğlu mimarmış da, Yüzüklerin Efendisi’ni seyretmişler de, orada Hobbitlerin evlerine benzer ev yapmanın fazileti hakkında birden bire ulvi hülyalara kapılmışlar da vesaire…

Memleketin müddei olan, en can alıcı meselelerde ortalığa dökülen Sivas halkı da bu vahim projeyi ne yazık ki seyrediyor. 

Böyle Muhafazakârlık Olur mu?

Yüksek yargı otopark değnekçiliğinin ve alınan ücretlerin kanunsuz olduğuna dair karar alıyor; bir vatandaş herkesi önceden uyarıyor, sonunda bir genç katlediliyor ve hala yok Ana işletecek filan denebiliyor.

Ben bu köşeden aylar öncesinden uyarmıştım bu otopark mafyacılığının şehri ne kadar bozduğunu hemşehrileri ne kadar rencide ettiğini…

Ama kim dinler?

Sonunda yirmi yaşında bir gencin ölmesi mi gerekiyordu?

Öleni kendi çocuğun yerine koy bakalım, ateşin düştüğü yeri hissedebilecek misin?

Cami mihverli medeniyet’e sahip olduğumuz iddiasındaydık. Yalanmış. AVM mihverli, otopark mihverli, plaza mihverli, towers mihverli, dinozor mihverli bir medeniyet imişiz. 

Dinozorun ardından şimdi de Hobbit…

Medeniyetimize ve Türklüğe; İslam’a ve Hoca Ahmet Yesevi’ye, İstanbul’u kuşatan Eyüp Sultan’a, onu fetheden şanlı kumandan Fatih Sultan Mehmet Han’a düşman olan Hobbitleri Sivas’ımıza büyük belediyecilik hizmeti kılığında sokmaya çalışıyorlar. İngiliz Yahudi medeniyeti milyarlarca dolar verse ancak böyle bir iş yaptırabilirdi. Bu büyük ihanet üstelik övülüyor, yere göğe sığdırılmıyor. Bir Allah’ın kulu da çıkıp yapılan hakkında bir şey demiyor.
Orgların Türk ve Müslüman kimliği olduğunu, Yüzüklerin Efendisi’ni yazan Tolkien’in bu amaçla eseri yazdığını hiç ama hiç kimse uyanmadı.

Böyle medeniyet dirilişçiliği, böyle Ak belediyecilik, böyle muhafazakârlık, böyle inanç eri nasıl olunur yahu?
Sayın Başbakan, Sayın İçişleri Bakanı ve koltuklarında ne için oturdukları anlaşılamayan ilgili şehirlerin valileri Allah aşkına biraz iz’an sahibi olunuz. Ve irade…

Yoksa hepinizden umudu kesip Sayın Cumhurbaşkanına mı çıkmalıyım?

Şu kubbeyi yere koyanlardan şehri kurtarın lütfen!..

İslam şehirlerimizi, medeniyetimizin göz nurlarını hobbitlerden kurtarın lütfen!

İngiliz Yahudi medeniyetinin mankurtlaşan şehir eminlerimiz yüzünden içimize sızmasına izin vermeyin!

Bu bir varoluş meselesidir…

Yoksa Endülüs gibi çökeceğiz haberiniz olsun…