Lütfü Şehsuvaroğlu

Lütfü Şehsuvaroğlu

TAYYİP BEY HAKLI: “ERKEN SEÇİM İHANETTİR”

TAYYİP BEY HAKLI: “ERKEN SEÇİM İHANETTİR”

Bir seçimin maliyeti beş yüz milyona yakınmış.        

Bu maliyet Yüksek Seçim Kurulu çerçevesindeki maliyet sadece…

Asıl maliyet iki buçuk milyarın üzerinde…

Hele hele yeni bir seçim, yani tekrar seçimin maliyeti bunun üzerinde…

Neden?

Zira geçen zamanın, moral bozukluğunun, bu uğurda ölenlerin, heba olan hayatların, bozulan şehirlerin, ahlâk çöküntüsünün, zihin tembelliğinin, birer birer sömürülüp iğdiş edilip çöpe atılan değerlerin bedelini de hesaba katarsanız maliyetin nerelere uzanacağını bilemezsiniz.

Yapılan anketler, parti faaliyetleri, Yüksek Seçim Kurulu ve kolluk kuvvetlerinin mesaisi filan değil maliyeti meydana getiren kalemler tek başlarına…

Asıl zaman tüketimi, değer tüketimi, maneviyat tüketimi, ümitlerin harcanması, genç hayatların soldurulması, anaların gözyaşları, ve daha neler neler… 

Düşünün bir seçim olmuş ve halk tercihini yapmış.

Siz ne tercih yapmışsa bu halk, ona göre bir siyaset belirlemek zorundasınız.

Onun oluşturduğu parlamento yapısından, aritmetiğinden bir veya birkaç hükümet formülü çıkarmayı bilmelisiniz.

Yoksa esbab-ı mucibeniz nedir?

Siz göğ geçilinin püsküllü oğlağı mısınız ki, hem yetim malı yiyeceksiniz hem de normal vatandaş gibi sorumluluğunuz hiç olmayacak?...

Herhalde çözüm üretmeyi bilmelisiniz.

Herhalde tablo ne ise ondan bir eser vücuda getirmelisiniz.

Yoksa siyaset sanatı niçin sizin semtinize uğrasın ki?

Ne özelliğiniz var ki, o yüksek maaşları ve yüksek itibarları sahipleneceksiniz?

Niçin, evet, niçin, niçin?...

Hükümet kuramayanların bir dahaki seçimi hak ettikleri kabul edilebilir bir şey değildir.

Sen o kadar hükümet görüşmeleri yap ve hiçbir sonuç alama…

Bu kabul edilebilir bir şey değildir.

Bu bırakın siyasi ahlaka normal esnaf ahlâkına bile uymaz.

Haa, şartlar değişir, seçim sistemi değiştirilir, ülke savaşa girer, darbe filan olur; o zaman anlarım belki bir erken seçim kaçınılmaz olur. 

Fakat durduk yere tekrar seçime gitmek kadar abes ve kamu malına zarar vermekten başka anlamı taşımayan bir girişimi siyasî başarı olarak kimse ama hiç kimse yutturamaz.

Tamamen başarısızlıktır ve bu aslında bütün liderlerin değişmesi gerektiğini, belki partilerin kapatılıp yeni bir partiler yelpazesi hazırlanmasını zaruri kılar. Öyle ya, madem her şey yerli yerinde niçin o zaman seçim talep edilir?

Fetvacı hoca gibi halk yanlış bir iş mi yapmıştır.

“Düzelt ulan oyunu yoksa ben yapacağımı bilirim” mi diyorsunuz?
Irgat mıyız biz?

“Irgatlar yanlış oy kullanmış, bir dahakine düzeltir” diye beklemek demokrasinin d’sinden bile sınıf geçemeyenlerin işidir.

Abesle iştigaldir.

Hatta abesle iştigal değil, merd-i kıpti sirkatin söyler faslındandır.

Yani demokrasi filan onun derdi değildir. Amacı başkadır anlamına gelir. 

Bakın Sayın Erdoğan yıllar evvel neler söylemiş erken seçim hakkında:

“Hiç kimse erken seçim hülyasına girmesin. Biz iktidar olarak asla böyle bir ihaneti yapmayız. Akl-ı selim insanlar erken seçim istemez. Zaten erken seçim diyenler de bunu niye söylüyor biliyor musunuz; partileri dağılmasın diye.

Bu taktikle erken seçim istiyorlar.”

2005 meslek komiteleri toplantısı sırasında ticaret odasında söylenmiş…

Yüzde yüz katılıyorum.

Erken seçim ihanettir.

Hele hele memleket evlatları şehit olurken anket yaptırmak, oy oranlarının azalıp yükseldiğine bakmak, bir parti için para alarak anket yapmak, hatta o anketlere cevap vermek ihanettir.

Şerefsizliktir.

Particilik de, siyaset de, devlet adamlığı da bu değildir.

Particilik, siyaset ve devlet adamlığı kendini yüksek ülkülere adamak demektir.

Evet, bir erken seçim bence de kapıda gözüküyor.

Üstelik de Sayın Davutoğlu’nun haklı olarak serdettiği dokuz alternatife rağmen…

Yazıktır, bir yeni umudun böyle harcanması hiç de etik değildir bence…

Hele hele emanet ve ehil kavramları bilenlerin böylesine adam harcamaya yeltenmesi hiç de hoş değil.

Ben dünya yıkılsa böyle bir açık düşürmeyi hiçbir arkadaşıma yapmam…

Meseleyi de siyasi intihar olarak asla yorumlamam.

Batsın o zaman siyaset…

Biz de sizi adam sanırdık derim o zaman.

Yok, bu son dokunuşları yalanlarsanız o zaman oturur konuşuruz ve gerçekten Devlet Bahçeli’nin dediği gibi bütün varlığımız taşın altına koyarız…

Evet, bence koalisyon da mümkün, erken seçim de…

Fakat zannederim bir erken seçimde şunlar olacak. Yoksa bütün anketler oy oranlarının fazla değişmeyeceğini gösteriyor.

Bir: Tayyip Bey eskilere rücu edecek. Mesela yine zannederim eski ANAP’lıları devreye sokacak. Sokmuş bile… Keçeciler devrede… Dinçerler devrede… Hasan Bey devrede… Eski merkez partilerin, biz muhafazakârlar için “ağabey” pozisyonunu koruyanları ekranlara çıkmaya başladılar. Ben Tayyip Bey’in onlara çağrı yaptığı kanaatini edindim. Durduk yere yoksa niye kravatlarını takıp görüş beyan etsinler? Yeni seçimde Akparti adayları arasında bu ağabeyleri görebilirsiniz.

İki: Üç dönem kuralı kaldırılacak. Tayyip Bey arkadaşlarını saraya geçip satmamış olacak. Duygusal bir de toplantı yapılacak. Akparti fabrika ayarlarına dönüyor ve ahte vefa hasleti ortaya konuyor imajı yaratılacak. Gözyaşları sel olup akacak. Emekli hayatı yaşamaya hazırlananlar şükran duygularıyla yeniden bu olağanüstü ve kıvrak siyasî çözümleyiciye şapka çıkaracaklar, alkışlayacaklar.

Üç: Terör belası kriz yönetim masası ile birlikte bir yandan başkanlık sistemini zorlayıcı bir etmen olarak devreye sokulacak. Bu arada belki barajlar aşağıya çekilip Kürt oylarını temsil edebilecek başkaca siyasi figürler harekete geçirilecek. Mümkünse herhangi bir kapatma kararı olmadan HDP’nin önceliği geri plana itilecek. Değilse, seçim güvenliği yeniden gözden geçirilerek örgütün geçen seçimlerde uyguladığı psikolojik ve fizikî baskının bir dahaki seçimde mümkünatı ortadan kaldırılacak. Hatta kolluk kuvvetleri yöre halkını başka tercihlere itebilecek bir rahatlamayı temin edecek.

Yapılacak altı iş daha var ama onu şimdilik saklı tutuyorum; bizim tekkeye gelene anlatırım. 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
3 Yorum
Lütfü Şehsuvaroğlu Arşivi