Boşuna kavga ediyorlar

Boşuna kavga ediyorlar

Hepimiz her gün Kur’an-ı Kerim’i okuruz. Okuma bilmeyenlerimiz de bir şekilde Fatiha ve İhlas surelerini okurlar.

Bu Ramazan günlerinde ise daha fazla okuyoruz veya dinliyoruz.

Kur’an-ı Kerim’i biz, bu dünyada neyi nasıl yapacağımızı öğrenmek için okuruz, Rabbimiz de her harfi için en az on sevap verir.

İmam Ebu Hanife “el-Alim ve-l-müteallim”=Alim ve öğrenci isimli eserinde Yahudiler, Hıristiyanlar ve Mecusiler, hepsinin Allah’a iman ettiğini ancak Allah’ı tanımlarken sapıttıklarını anlatır ve bir örnek verir. Adam elindeki siyah üzüm tanesine “İnci” dediğini, elinde ayva olan birisinin “İşte inci bu” dediğini, elinde yuvarlak bir çamur olan birinin de “İşte hakiki inci budur” dediğini naklettikten sonra işte bu üçü inciyi tanımamakta birleşiyorlar.

Yahudiler “Uzeyir Allah’ın oğlu” demekle, Hıristiyanlar “İsa Allah’ın oğludur” demekle, Mecusiler Allah’a ortak koşmakla, Allah’ı tanımamada birleşiyorlar” diyor.

Öğrencisi soruyor, “Peki Allah kelimesini nereden biliyorlar?” Öğretmen “Doğuştan kör bir insan anasından duyarak gece, gündüz, sarı siyah kelimelerini bilir ama gerçeğini bilemez.

Şimdi inci hangisi? Bunu tespit için ne yapmalı?

Dünyamızda demokrasi olduğuna göre oylayalım. “Siyah üzüm tanesine inci diyenler, siyah kağıdı atsınlar, ayva tanesine inci diyenler sarı kağıdı atsınlar, çamur yuvarlağına inci diyenler gri kağıdı sandığa atsınlar” denir, oylanır, böylece hangisi çok oy alırsa onun dediği inci olur ve ülkede bir sorundan kurtulur mu?

Kurtulmaz.

Birileri de diyor ki: “İnci olmayan şeylerin oylamaya sokulması yanlış.

Bu, evrensel değerlere aykırı. Oylamaya katılanların hepsi yüzde yüzü çamura inci dese bu geçersizdir” diyor.

“Vay gerici, yobaz, çağdışı adam, sen nerelerden çıktın” diyerek üzerine yürüyorlar.

Peki, ama Evrensel değerleri” kim belirleyecek?

İçtiğimiz suyun, soluduğumuz havanın, kokladığımız çiçeğin, yediğimiz buğdayın kanununu kim koyduysa, özetle evreni kim yarattıysa evrensel değerleri de O belirler.

Yaratmayan, kendisi yaratılan biri kendisi gibi yaratılan hakkında değer biçerse bu hakiki değer olmaz, izafi değer olur.

Allah (c.c.) evrensel değerleri belirlemek, iyi ile kötüyü, hak ile batılı ayırt etmek için bir ismi de “Furkan” olan Kur’an’ı indirir. Allah’ın Rasulü de o “Furkan” hak ile batılı ayırt eden kitapla evrendekileri uyarır. (Bak Furkan suresi ayet 1)

Değerleri sıralarken birinci sıraya Allah’a iman oturur. Yahudiler, Hıristiyanlar ve diğer batıl dinler uyarılır. Göklerin ve yerin mülkiyeti ve otoritesi Allah’a aittir. Onun çocuğu da yoktur, ortağı da yoktur.

Eğitim ve öğretimimizde Fizik, Kimya, Biyoloji, Matematik ilimlerinden önce Fizik kanunlarını, kimyanın kanunlarını koyan Allah tanıtılmazsa, resmi gösteripte Ressamı halktan gizleyenlerin durumuna düşeriz.

Allah’ı tanıtmadan kimya ilmini öğrettiğimiz çocuklar o ilim sayesinde el bombaları, tahrip kalıpları, füzeler yapıp insanları yakıyor, yıkıyor, tahrip ediyorlar.

İftarda tanıştığım bir petrolcüye “Eskisi gibi petrol istasyonlarında hile olmazdır” dedim.

“Hocam, bütün mesele senin içinin düzelmesindedir. Sen eğriliği arzu ettiğin anda seni teftişe gelen okumuş çocuklardan bazıları sana yeni hileleri öğretir” deyiverdi.

Ben iddia ediyorum, eğer güvenliğe yatırılan para, güvenlik kameralarına verilen dolarlar araştırma kurumları kurup “Doğru nedir. En doğruyu nasıl bulururuz” sorusuna cevap arasalardı ve doğruyu bulduktan sonra da eğitime ağırlık verselerdi daha sağlıklı sonuca ulaşırlardı.

En önde görülen siyasilerimizle gazetecilerimiz, birbirlerini vefasızlıkla, ihanetle Brütüslükle suçluyorlar.

Bunların hepsi okumuş çocuklar. İnciyi görmemişler, boşuna kavga ediyorlar.


Önceki ve Sonraki Yazılar
Arşivi