D.Mehmet Doğan

D.Mehmet Doğan

Hepsi Senin mi?

Hepsi Senin mi?

Elbette bu hitabın piyasası farklı! Fakat şu sıralar gerçek bir seçim zaferi kazanmış olan AK Parti’ye benzer sorular soruluyordur. “Bu kadar oyu nereden aldın, nasıl aldın?”

Beş asır önce komşu coğrafyaların iki büyük Türk devleti Otlukbeli’nde karşı karşıya geldi: Akkoyunlu ve Osmanlı. “Hasan Padişah” da denilen Akkoyunlu hükümdarı Uzun Hasan, Osmanlı ordusunun öncü gücü olan Rumeli askerlerinden oluşan bir birliği esir alır ve ardından “Osmanlı’nın işini bitirdik, zaten Osmanlı Rumeli’den ibarettir” der... Çünkü Akkoyunlu devleti Anadolu’nun doğusunu kontrol etmektedir ve eski başkenti Diyarbekir (Kara Amid)dir. Tabiatıyla Anadolu’yu kendisine ait saymaktadır. Fakat ertesi gün Otlukbeli ovasında uçsuz bucaksız Osmanlı çadırlarını görünce afallar ve sunturlu bir küfür savurur “Ey Osmanlı... Nereden buldun bu kadar askeri?”

Gelelim mevzumuza...

Siyaset oyununu Türkiye’de en iyi Recep Tayyip Erdoğan oynuyor. Onun hamle gücü rakipleriyle kıyaslanamayacak vüs’atde... 7 Haziran sonrasında oyun kuruculuğunu bir daha gösterdi. 2002’den beri iktidarda olan partisinin 7 Haziran’da içine düştüğü durumun neden kaynaklandığını en iyi o biliyordu. Partiye oy vermekten vazgeçenlerin kesin ayrılış kastıyla hareket etmediğinin de farkındaydı. Oyunu bunun üzerine kurdu. Ahmet Davutoğlu akıllı, müdebbir bir vezir gibi hareket etti. Sonuçta elbette bu iki ismin büyük payı var. 

Bazı zaferler bir kaç etkene bağlanamaz. 1 Kasım zaferi de böyle zaferlerden. AK Parti’nin kazanması için elinden gelen-gelmeyen bir sürü şeyler yapanlar da var...

Başta Devlet Bahçeli... Hatırlayın 7 Haziran akşamı alelacele “koalisyonda yokuz” açıklaması yapan Bahçeli, 1 Kasım akşamı ortalıklarda yoktu nedense!

7 Haziran tablosundan sonra en fazla iktidar ortağı olmak isteyen parti MHP olmalıydı. Çünkü müşterek taban bunu istiyordu. MHP koalisyonu sonuna kadar zorlamalıydı, halbuki aksi görüntü verdi. Bu siyaset değil, siyasetsizlikti...

Şu beklenmiş olabilir: “AK Parti terörle mücadelede çuvalladı. Bu durum devam eder, ben de parsayı toplarım!” Olayların akışı bu tahmini boşa çıkardı ve sonuç ortada... 

CHP’nin de bu seçim zaferinde elbette payı var, birinci derecede olmasa da. Çünkü CHP hep Ak Parti’nin beklediği yerde durdu. Konumunu değiştirerek yeni bir rüzgâr estiremedi. “Eski hamam eski tas” oldu...

AK Parti’nin seçim zaferinde haricen en büyük payı terör örgütüne vermek zorundayız. Eğer onlar, çatışmasızlık sürecini askerî baraj ve yollar bahanesi ile bitirdiklerini ilân edip asker polis katletmeye başlamasalardı, güney doğu şehirlerinin sokaklarını çukurlar kazarak hayatı zorlaştırmasalardı, hükümetin terörle mücadele kararlılığı tebarüz etmemiş olurdu. Ak Parti barış sürecinin terör unsurlarına kararlı karşı duruştan geçtiğini gördü ve uyguladı. Gelmiş geçmiş en sonuç verici mücadele işte iki seçim arasında görüldü. Devlet gücünü gösterdi. Terör unsurlarını geriletti. Hatta örgütün seçim bahanesiyle tekrar çatışmasızlık ilanını sağladı. Ama örgütün her lafı gibi bunun da yalan olduğunu bilerek kararlılığını sürdürdü. 

Bu mücadelenin seçim zaferindeki rolü birinci derecededir. 

Tabii terör örgütünün uzantısı partinin son seçim zaferindeki rolü de hiç hafife alınmamalı. Bay ve bayan eşbaşkan ikilisi 1970’lerin ezberi kıytırık solcu söylemleri ile kin ve nefret dolu konuşmalarıyla siyaset zeminine bir türlü inemediler. Gerçek bir siyaset yapmak ufkundan sonsuza kadar yoksun oldukları anlaşılan bu ikili, eğer seçimden sonra terör örgütü ile yollarını ayırsa, onlardan gelen taleplere “hayır” deme iktidarını gösterse idi, bugün sonuç çok farklı olurdu. Oyları en az yüzde elli artırdı. 

Netice olarak: Oyun kurucular ve oyun kurmak iktidarında olmayanların mücadelesinde sonuç gelecekte de çok farklı olmayacaktır!

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
2 Yorum
D.Mehmet Doğan Arşivi