Yarın Bayram

Yarın Bayram

Hani bazı günler vardır insanlarımızın yalnız bir bölümüne tahsis edilmiştir.

Bu günlere anneler günü deriz, babalar günü deriz, öğretmenler günü gibi günler vardır.

Bayram günleri ise bütün günleri içine alan bir gündür.

Bu günde anneler, babalar, çocuklar, gelinler, kaynanalar, dedeler, nineler, itfaiyeciler, askerler, polisler, öğretmenler, hemşireler ve diğer bütün guruplar toplu halde bayram yaparlar.

İnsan ürünü bayramlar ayrıştırırken İlahi kaynaklı bayramlar birleştirirler.

En çok katılımlı bayram, İslami kaynaklarda “Fırt bayramı” diye bilinen Ramazan bayramı ile Kurban bayramıdır.

Ramazan ayını ibadetle geçiren Müslümanların Allahın afvına mazhar oldukları hüsnü zannıyla genel af bayramı yaparlar ve sevgili peygamberimizin sünnetine uyarak bayram sabahının erken saatlerinde sabah namazından önce kalkıp banyo yaparlar.

Yine sünnettir diye camiye çıkmadan önce güzel kokular sürünürler ve ağızlarına tatlı alırlar.

Mekke ve Medine gibi hurması bol olan şehirlerde hurma yerlerken hurması olmayan yerlerde de tatlı yemeyi sünnete uygun görmüşler.

Asıl olan hurma değil tatlı bir şeyin yenmesidir.

Şeker hastalarının dışında sıhhatli insanlar üzerinde tatlının tatlı tesiri olduğunu herkes bilmektedir.

“Tatlı yiyelim tatlı konuşalım” atasözümüz bunu çok güzel ifade edivermiştir.

Tatlı dil yılanı deliğinden çıkardığına göre biz bu tatlı dilimizi bayramda dostlarımıza karşı biraz daha tatlandırarak kullanırsak dilimizi cennete layık hale getiririz.

Eskiden bayramlarda gazeteler tatil yaparlardı ve üç günlüğüne iç karartan haberler duyulmazdı.

Şimdi yayınlanıyorlar. Ne olur bu üç gün içinde olumsuz, sevimsiz, göz yaşartan, iç karartan haberler yerine gönül açıcı, neşe saçıcı haberler versinler.

Banyosunu yapmış, ağzını fırçalamış, güzel kokularını sürünmüş, ağzını şeker veya çikolata ile tatlandırmış Müslüman, bayram namazına doğru giderken Allahü ekber diyerek tekbir getirerek camiye gidecek ve dönüşte de tekbir getirecek ama gittiği yoldan değil öbür yoldan gelecek.

Efendimizin sünneti bize gidiş yoluyla dönüş yolunun ayrı olacağını öğretir.

Güneş bir adam boyu yükselince veya güneşin doğumundan kırk beş dakika sonra Cumhurbaşkanından dağdaki çobanına kadar herkes makam, rütbe, sınıf farklarından soyunacak ve namazda aynı safta yerlerini alacak,

Rabbin huzurunda “En büyük Allah’tır” Allahü ekber diyerek el bağlayıp “Biz yalnız Sana kulluk ederiz” İyyake na’büdü” diyecekler ve hiçbir kula kul olmadıklarını toplu halde söyleyecekler ve tekbirin sayısını artırarak dokuz defa “Allahü ekber/ en büyük Allah’tır” diyecekler.

Böylece birlik ve beraberliğin yalnız ve yalnız Allah’ın emri etrafında olabileceğini bütün dünyaya ilan edecekler.

İş nedeniyle, olumsuz komşuluk ilişkileri nedeniyle, ayrı partilerden olduğunuzdan, veya başka sebeplerden dolayı azıcık kırgın olduğunuz birilerine tatlı dil, güler yüzle “Yarın hangi camiye gidelim?, sen uyanırsan beni uyandır, ben uyanırsam seni uyandırayım” diyerek kızgınlığınızı serinletmeye çalışınız ve sabahleyin çağırıp birlikte camiye gidiniz.
Bayramınız mübarek olsun.

Önceki ve Sonraki Yazılar
Arşivi