Hainlerin İstanbul’da düzenlediği saldırıda canlarımızı birer birer kaybettik… Hepsi birbirinden değerli ve kıymetli şehitlerimizdi. Ama onların arasında bir tanesi vardı ki.. İşte o yüreğimi orta yerinden yaktı kül etti.

***

Yozgatlı şehit DUHA BEKER…

Lise yıllarında tanımıştım,

Efendi,

Sakin,

Ve yaşından büyük bir delikanlıydı.

Fotoğrafını görünce yüreğim adeta paramparça oldu. Yutkunamadım. Kaynar sular döküldü başımdan.. Hiç beklemiyordum…Böylesine bir acıyı…

***

Hainlerin şehirlerde bile pusu kurarak namertçe şehit ettiği haberlerini duyunca her seferinde bir kere daha yıkılırdım ama bu sefer adeta olduğum yere çöktüm. Gerçekten bir şeyler yazmak ve söylemek o kadar zor ki…

***

Duha Beker şimdi şehitlere katıldı.

Yozgat Akdağmadeni Güllük köyünün ilk ve tek şehidi.

Bu acı öyle bir acı ki,

Namertler için eğilmeden, üzüntünü göstermeden dik durmaya çalışırken,

Bir yanda da tanıdığın ve sevdiğin birisinin ardından hüzünlenmek..

Ayakta dik durup içindeki hüznü ayağa kaldırmak için çabalamak o kadar zor ki…

Gerçekten kelimeler hep yüklemsiz bitiyor.

***

Mehmet Akif’in mısraları geliyor aklıma Duha’nın o nur yüzlü fotoğrafına bakınca,
“Vurulup tertemiz alnından, uzanmış yatıyor,

Bir hilâl uğruna, yâ Rab, ne güneşler batıyor!

Ey, bu topraklar için toprağa düşmüş asker!

Gökten ecdâd inerek öpse o pâk alnı değer.”

***

Kanla büyüyen bu hainlerin elbet bir gün sonu gelecek ve bu topraklardan kazınıp atılacaklar. İşte o gün geldiğinde biz şehitlerin başlarında ettiğimiz dualarla onlara minnettar olacağız ve bizim için canını veren bu kahraman evlatları için  bizde elimizden geleni yaparak onları bir gün bile olsun UNUTMAYACAĞIZ…

***

Rahat uyuyun ey şehitlerimiz,

Rahat uyu ey şehidim Duha,

Kanın yerde kalmayacak inşallah…

***

Vesselam…