Mehmet Ocaktan

Mehmet Ocaktan

Hayatımızın şiire ayarlı bir saati vardır

Hayatımızın şiire ayarlı bir saati vardır

Hayatımızda konuşmanın da, susmanın da bir bakıma nihayete erdiği çok özel anlar vardır. Böyle zamanlarda dünyanın üzerimize yığılan bütün gailelerini bir tarafa bırakıp, hayatımızın şiire ayarlı saatine sığınarak sükûnete ermeyi isteriz.

Bu sükunet aslında bir kaçış değil, estetik hazda tefekkür arayışıdır. Schopenhauer’in cümleleriyle bir bakıma kendimizden kurtuluştur: “Güzeldeki estetik haz büyük ölçüde saf tefekkür/temaşa durumuna girdiğimizde bir anlığına her türlü istemenin, bütün arzuların ve tasaların üzerine yükselmemizden ibarettir; deyiş yerinde ise biz kendimizden kurtuluruz. Artık biz sürekli istemesinin çıkarına bilen birey değil... fakat iradeden arınmış ölümsüz bilme öznesiyizdir.”

Galiba şu günlerde ekonomide, siyasette, sosyal hayatta olduğu gibi sanat ve edebiyatta da kıymet ve değer ölçülerimizi kaybettik. Bu yüzden de şiire ayarlı saatleri keşfetmekte biraz zorlanıyoruz.

***

Dolayısıyla ben bugün için dünyanın gidişatını, Türkiye’nin içinden geçmekte olduğu kritik zamanları bir tarafa bırakarak şiirin sonsuz iklimine açılmak istiyorum. Kütüphanemdeki bütün şiir kitaplarını indirip çılgınlar gibi şiir okuyorum. Şairler beni terketmesin diye, geceler hiç bitmesin istiyorum.

Fuzuli’den, Şeyh Galip’ten, Yahya Kemal’den, Haşim’den, Necip Fazıl’dan, Nazım’dan, Sezai Karakoç’tan, Turgut Uyar’dan, Edip Cansever’den, Ülkü Tamer’den, İlhan Berk’ten, Attila İlhan’dan, Gülten Akın’dan, Cahit Zarifoğlu’ndan ve İsmet Özel’den günümüze kadar bütün şairlerin akrabalarım olduğuna inanıyorum.

Elbette 50’li, 60’lı, 70’li, 80’li ve 90’lı yıllarda adını anmadığım pek çok iyi şair var ve onlar da benim akrabalarım. Bu arada, adı çok da bilinir şairler listesinde olmayan ama kendi dönemleri içinde bir kıymet ifade eden değerli şairler var.

Mesela 1909’da Antalya’da doğmuş, Hamit Macit Selekler diye bir şair var. Eminim ki çoğumuz bu şairle ilgili pek fazla bir bilgiye sahip değiliz. Selekler, Ahmet Muhip Dıranas ve Behçet Kemal Çağlar’ın arkadaşı ve onlarla birlikte aynı dergilerde şiirler yazmış bir şair. Şair, Halit Fahri Ozansoy ve Faruk Nafiz Çamlıbel gibi şairlerden teşvik görmüş ve hocası Ahmet Hamdi Tanpınar tarafından şiir iklimine çekilmiştir.

Hamit Macit Selekler’in çocukları, vefatının 40. yılı hatırasına şiirlerini toplayarak “Bütün Şiirleri” adıyla bir kitap olarak yayınlamışlar. Eminim ki şairin “Akşam Saati” şiirinden aldığım şu dizeleri siz de severek okuyacaksınız:

/Bu saat Venedik’te daha başka türlüdür

Granada’da ayrılık saatidir belki de

Şiraz bahçelerinde gonca güller dökülür

Nil bir ateş yılandır Kahire önlerinde

İstanbul’un doyulmaz bir saatidir akşam

Güzellik, kahramanlık, sanat, tarih, ihtişam

Büyük ruhlar zamanı içinden sarsar, hüzzam

Bir besteyle yayılır şehre İsmail Dede

Semaya kubbelerle Mimar Sinan yükselir

Mükemmel bir şiirle Naili dile gelir

Her yandan hülyamızı dolduran eşsiz şehir

Üstüne solan akşam kapanır perde perde/

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Mehmet Ocaktan Arşivi