M. Şevket Eygi

M. Şevket Eygi

Dehşetli Fâciâlar Rezâletler

Dehşetli Fâciâlar Rezâletler

Irak’ta, Suriye’de, Libya’da, Afganistan’da, diğer İslam ülkelerinde yaşanan korkunç facialarıgörmelerine rağmen, Türkiye Müslümanlarının tek bir Ümmet olmak, birleşmek konusunda hiçbir teşebbüse girişmemeleri; birbirinden kopuk bin fırkaya, cemaate ayrılmış bulunmaları ve bu yüzden güçsüz kalmaları, zelil olmaları.
 
*
 
Dehşet verici terör olaylarına, vicdanları sızlatan şehid haberlerine rağmen Dönme Pagan medyanın alabildiğine, sınırları aşan seksîiğrenç azdırıcı müstehcen yayınlar yapması.
 
*
 
Dinin direği olan, o yitirilip yıkılınca dininde yıkılacağı beş vakit namazın büyük ölçüde terki karşısında dindar ve sofu geçinen bazı Müslümanların kıllarının kıpırdamaması.
 
*
 
İmkânı olanların, dinen kesin haram olmasına rağmen israfta, lükste, aşırı tüketimde azgınlıklar ve aşırılıklar sergilemesi.
 
*
 
Müslümanların bir kısmı sefalet ve sıkıntı içinde yaşarken, varlıklı Müslümanların tok ve keyifli olması.
 
*
 
İlmihalini bilmeyen cahillerin otuz ciltlik tefsir okumaya yeltenmesi veya tefsir (tesfir) dersleri alması.
 
*
 
Normalde üç saat olan yolu, bayram trafiğinde sekiz saatte almaya razı olan çok akıllıların sayısının çok olması.
 
*
 
Cemaatini, fırkasını, hizbini, tarikatiniDin’in üzerinde tutan holigan dengesizler.
 
*
 
Kore devlet büyüklerinin, yüzde yüz Kore otomobillerine bindiklerini gördüğü halde,Türkiye büyüklerinin niçin yüzde yüz millî ve yerli bir otomobillere
binemediğinisorgulamayangeliş(me)mişbeyinliler.
 
*
 
Hastahâneye yürüyerek giden, sedye ile çıkanlar, acayip aletlere canlı girip ölü çıkanlar.
 
*
 
Cep telefonu manyakları, holiganları, hastaları, fetişistleri, delileri, bağımlıları.
 
*
 
On dokuz bin dolara lüks, turistik, gösterişli, gururlu, kibirli, Zam ZamTower’lıumre seyahati yapanlar.
 
*
 
Şeytanî tesettür kıyafetlerine bürünüp bütün erkeklerin iştihalı bakışlarını üzerlerine çeken hatunlar.
 
*
 
Haram gelir elde edenler, haram yiyenler, haramla zengin olanlar ve kendilerini iyi Müslüman sanan kaltabanlar.
 
*
 
Yalanla, dolanla, emanetlere hıyanet ederek, saf Müslümanları aldatarak, hizmet paralarını çarçur ederekislamî hizmet yaptıklarını sananlar.
 
*
 
İlmî icazetleri olmadığı halde kendilerini din âlimi sananlar.
 
*
 
Hezimete hizmet diyenler.
 
*
 
Hem dört başı mâmur dindar geçinen ve hem de sokakta elindeki dondurma külahını herkesi imrendire imrendire yalayanlar.
 
*
 
Bin kere aldatılmış, çarpılmış oldukları halde bin birinci defa aldatılmaya hazır saflar, enayiler.
 
*
 
Kullandığı kâğıt mendili otomobilin penceresinden yola atanmedeniyetsizler.
 
*
 
Hiç lüzumu olmadığı halde sık sık korna çalanmanyaklar.
 
*
 
Hiç durmadan bir şey olmaz bir şey olmaz be diyen ve başlarına hiç durmadanbir şeyler gelenler.
 
*
 
İslam dünyasının perişan haline üzülmeyenler, ağlamayanlar.
 
*
 
Pek zavallı oldukları halde kendilerini bir şey sanıp efelik taslayanlar.
 
*
 
Benim şeyhim senin şeyhinden büyüktür edebiyatı yapan tarikatçılar (tarikatlıları kasd etmiyorum).
 
*
 
Bu fakirin yüz liraya alabileceği bir cekete üç bin lira bayılanlar.
 
*
 
Günde bir sayfa bile olsa faydalı kitap okumayan sözde okur-yazarlar.
 
*
 
Köle oldukları halde kendilerini hür sanıp hürriyet şarkıları okuyanlar. 
 
*
 
Fâsık ve fâcir oldukları, kendilerinde bir sürü münâfıklık alameti bulunduğu halde sofuluk, dindarlık taslayanlar.
 
*
 
Arada bir deprem geliyor lafları ettikleri halde depreme karşıâcil tedbirler almayanlar.
 
*
 
Cumhuriyet tarihinin kara, kanlı günlerini altın çağ olarak görenler, gösterenler.
 
*
 
İçinde altın tozu bulunanbir kâse tatlıya bin lira verenler.
 
*
 
Geçen Ramazanda, içkili lüks bir lokantada bir iftar yemeğine (bir kişi) 999 lira bayılanlar.

Önceki ve Sonraki Yazılar
M. Şevket Eygi Arşivi