Fatma Tuncer

Fatma Tuncer

Kudüs Müslümanların tarihi mirasıdır

Kudüs Müslümanların tarihi mirasıdır

Kudüs bir asra yakındır işgal altında, burada yaşayan kardeşlerimiz ise işkence ve katliamlara maruz kalmaktalar. İsrail askerleri Filistinlileri yok sayıyor, onları sokak ortasında katlediyor, camileri, halkın alış veriş yaptığı mekânları ateşe veriyor, kadın erkek yaşlı çocuk demeden öldürüyor. Filistin halkının sesleri kısılmaya ve yaşam alanları daraltılmaya çalışılıyor. Kör dünyanın gözleri önünde bir nesil yok ediliyor, insanların ölüm çığlıklarını ne duyan ne de gören oluyor. Hemen her sabah tarihin tozlu sayfalarına yeni bir not düşüyor. “Şehit sessizce uğurlandı” Biz şehadete severek koşarız, ölümden kaçmaz aksine ölümün bir kavuşma anı olduğunun bilinci ile yaşarız. Lakin kardeşlerimiz Siyonist eşkıyaların ayakları ezilirken İslam toplumlarının lider, düşünür ve halklarının sessizliğini hiçbir şekilde kabul edemeyiz. Bu kötülüğü ortadan kaldırabilmek için kimin neye gücü yetiyorsa yapmakla sorumludur buna yürekten inanıyoruz. 
 
Filistin’de ölüm çığlıkları susmak bilmiyor. İsrail askerleri kutsallarımıza saldırıyor, insanları katlediyor, tehdit ediyor, inançlarımızla dalga geçiyorlar. Mescidi Aksa ile inananların bağlarını koparıp, Müslümanları yeryüzünden silmek istiyorlar. Fakat Allah onların bütün top ve tüfeklerini alt edip, bu topraklarda ezan sesinin kısılmasına izin vermiyor. 
 
Mescidi Aksa ilk kıblemiz olması hasebiyle Müslümanların hayatında önemli bir yere sahiptir. Bu yönüyle Kudüs sadece İslam tarihinin ve insanlık tarihinin ilk kıblegahı değil, İslam tarihinin merkezi durumundadır. Kudüs sahip olduğu bu özellikleri nedeniyle öteden beri Siyonistlerin hedefi haline gelmiştir. 2014 yılında İsrail askerleri Mescidi Aksa’yı bastılar ve Filistinlere saldırdılar. Bu saldırıda Mescidi Aksa büyük hasar gördü, hatta kapıları camları kırıldı, tahribata uğradı. Siyonistler bu saldırılara hâlâ ara vermeden devam ediyorlar. Fakat hayatımızın kalbi ve ilk kıblemiz Mescidi Aksa saldırılara uğrarken, İslam toplumlarının liderleri ve düşünürleri sessiz kalmayı tercih ediyorlar. Müslüman halklar ise tepkilerini ortaya koyarken, siyasi hesaplarını dikkate alarak saldırılara kayda değer bir tepki veremiyorlar. Söz konusu saldırılar herhangi bir kilise ya da sinagoga yapılmış olsaydı, karşı mahallenin sakinleri, siyasetçisiyle ve sanatçısıyla halkıyla ayağa kalkardı. Fakat bizim mahallede ölüm ve işgaller devam ederken toplumun önderliğini yapan söz sahibi kimseler kıllarını dahi kıpırdatmıyorlar.
 
Mescidi Aksa ilk kıblemiz, kalbimizin odak noktasıdır. Hz Peygamber ve Ashabı 17 ay yüzleri buraya dönük olarak namaz kılmışlardır. Hz Peygamberin miraç olayı Mekke’den Kudüs’e manevi bir yolculukla gerçekleşmiştir. Bu nedenle Mescidi Aksa sadece Filistinlilerin değil bütün Müslümanların meselesidir.
 
Yaşanan işgal, savaş ve ölümlerin son bulması için öncelikle İslam toplumlarının idareciliğine soyunmuş liderlerin bedel ödemeleri gerekir. Onlar çıkar hesaplarından vazgeçip, kendi menfaatlerini değil toplumun menfaatlerini merkeze almalı ve kardeşlik ruhunu yeniden canlandırmalıdırlar. Yoksa namazımızı kılıyoruz kalbimiz de temiz demekle sorumluluktan kurtulamazlar.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Fatma Tuncer Arşivi