R. Özdenören

R. Özdenören

Zaten ile keşke

Zaten ile keşke

Sevme… Özgürlük… Korku… Ve kölelik…

Kimileri kimilerini sevebilir. Kimileri kimilerini sevdiği için sevdiğinin üstüne toz kondurmak istemez.

O, onun üstüne toz kondurmak istemez, amma o toz orada, onun üstünde zaten duruyorsa ne olacak? Çünkü o toz orada duruyordur.

İşte orası, tam da zaten ile keşke'nin çeliştiği alandır.

Orada, olup bitmişe keşke demenin anlamı bulunmaz.

Gelinen nokta, evet, belki bir keşke'nin de yer alabileceği noktadır. Fakat orası asal olarak keşke demenin değil, hesap vermenin yeri olarak belirlenmelidir.

Birileri bir çeribaşından bahsederek diyor ki, o, şehit ailelerini ve şehit çocuklarını sever; öyle ki, yatak odasının başköşesinde o çocukların fotoğrafı asılıdır.

Soru: şehit çocuklarını sevmekle şehitliği sevmek bir tutulabilir mi?

Ben öylelerini tanıyorum ki, öldürdüğü adamın cenazesine gelip gözyaşı dökmüşlüğü vardır. Hem de nasıl? Kendini yerden yere atarak. Gözyaşlarına boğularak… Dahası: “Katiller bulunsun! Bu insanlık düşmanları bulunsun! Bu cinayeti işleyenler insan olamaz! Polise davetiye çıkartıyorum. Mazlumun kanı yerde bırakılmasın!” çığlıkları atarak...

Ama sonunda ortaya çıkan tablo Agatha Christie'ye bile parmak ısırtacak, taş çıkartacak türden olmuştur.

Yakalananların o çığlığı atanlar olduğu görülmüştür.

Hedefin en nihayetinde korkunun aşılması ereği duruyor.

Birileri bu korkunun aşılmasını önlemek için barikat kurmaya çalışıyor.

Aslında bu barikat, bilmiyorlar ki, tam da kendi sınırlarını korunaksız hale getirmektedir.

Önümüze getirilen her barikat hedefe ulaşmayı geciktirir. Ama hedefe mutlaka ulaşmak gerekiyor. Çünkü insanın saygınlığı orada beklemektedir. Çünkü insanın saygınlığı onun özgür olmasıyla özdeş bir alanı paylaşır.

Keşke özgürlüğümüzü yitirmeseydik dememek için, biz zaten baştan beri özgürdük diyebilmenin yolunu açabilmeliyiz.

Ama o yol aynen sırat köprüsüdür: aşağısı kölelik bataklığı, yukarısı özgürlük seması…

Düşmeden yürüyebilene aşkolsun…

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
R. Özdenören Arşivi