LütfüOflaz'la Sohbet

LütfüOflaz'la Sohbet

Ayakkabı iyi ki Bush’a değmedi, yoksa ayakkabı kirlenirdi!

Ayakkabı iyi ki Bush’a değmedi, yoksa ayakkabı kirlenirdi!

- Lütfü Bey; ABD Başkanı Bush'a Iraklı bir gazetecinin fırlattığı, ancak isabet ettiremediği ayakkabıları dünya gündeminin baş sırasına oturdu. Neler söylemek istersiniz bu konuda?
- Tabanı sürekli pis şeylerle temas eden ayakkabı, bu anlamda kirliliğin ta kendisi. Arap kültüründe birine ayakkabı atılması ise hakaretin zirvesi. Ancak iyi ki Iraklı gazetecinin fırlattığı ayakkabı Bush'a isabet etmedi. Eğer Bush'a isabet etseydi, o ayakkabı daha beter kirlenirdi! Çünkü dünya halklarının gözünde ABD Başkanı Bush baş pislik değil mi? Bush bir milyon masum Iraklıyı katleden kirli savaşı başlatan kişi değil mi? ABD başkanları da Vietnam'dan Afganistan'a, Afganistan'dan Irak'a kadar birçok kirli savaşın, birçok pis tezgahın karar vericileri değiller mi? Bu açıdan bakıldığında Bush gibi ABD başkanları dünyanın en pis kanalizasyonlarından daha pis değiller mi? Ülkelere tecavüz edip onları kirleten, o ülkelerdeki kadınlara tecavüz edip onları kirleten hep bu ABD ve onun başkanları. Sadece kirli savaşların değil, gözünü kâr bürümüş petrol, silah, kozmetik şirketlerinin çıkarları uğruna doğanın, çevrenin kirletilmesine onay veren de Bush gibi ABD başkanları. Bush gibi ABD başkanlarının kirliliği yanında Iraklı gazetecinin fırlattığı ayakkabı pınar suyu gibi tertemiz kalmaz mı? Eğer o ayakkabı Bush'a isabet etseydi, lağım suyuna karışmış pınar suyundan farkı kalmazdı! Son olarak şunu da söylemeliyim ki, Bush'un milyonlarca insanın ölmesine, sakat kalmasına, anasız babasız, evsiz barksız kalmasına yol açan Irak saldırısını avuçları patlayıncaya kadar alkışlayan bizdeki Amerikancılar da, Iraklı gazetecinin "Köpek" diyerek ayakkabısını fırlattığı Bush gibi lağım suyudur! Bu Amerikancıları ekranlarından eksik etmeyen kanallar da benim gözümde birer kanalizasyondur!
DEVLET KOMPLO YAPMADI, KOMPOSTO YAPTI!
- Ergenekon Davası'nın sanıklarından emekli general Veli Küçük, yaptığı savunmada "Ergenekon Davası komplodur. Devletin komplo yapacağı aklıma gelmezdi. Bu davanın amacı Türk Silahlı Kuvvetleri'ni yıpratmaktır" dedi. Bunun hakkındaki yorumunuz nedir?
- Veli Küçük, devletin komplo yapacağını aklına getiremezmiş. Oysa biz devletin millete yaptığı pek çok komployu onun gözünün önüne getirebiliriz. Mesela 12 Eylül darbesini yapıp, milletin seçtiği Meclis'i kapatan, hükümeti yıkan darbeci generallerin başı Kenan Evren ne diyor? "Darbe ortamının iyice olgunlaşması için sabırla bekledik. İyice olgunlaşınca da darbe yapmak için harekete geçtik" diyor. Evet, bu itirafta bulunuyor. Düşünün, sağcıları vurdurup solcuların, solcuları vurdurup sağcıların üzerine atıyorsunuz. Sağa sola bombalar attırıyorsunuz. Milleti birbirine karşı kışkırtıp boğazlattırıyorsunuz. Kısacası, darbe ortamının oluşması için ne mümkünse yapıyor, ülkeyi kan gölüne çeviriyorsunuz. Ortam olgunlaşınca da darbe yapıyorsunuz. Peki bu, millete karşı yapılmış bir komplo değil mi? Ve bu, devletin millete karşı yaptığı komplolardan sadece biri değil mi? Veli Küçük aslında gerçek yöneticilerinin kendisi gibi generaller olduğu devletin komplolarından böylesine habersiz olabilir mi? Yoksa onların gözünde devletin bu yaptıkları komplo değil komposto gibi bir şey mi?! Ya Veli Küçük'ün "Türk Silahlı Kuvvetleri yıpratılıyor" şeklindeki sözlerine ne demeli? Acaba Türk Silahlı Kuvvetleri'ni, ABD askerlerinin Türk subaylarının başına çuval geçirmesine en küçük bir tepki göstermeyen Genelkurmay mı yıpratıyor, yoksa Genelkurmay'ın utanç verici bu tutumunu eleştirenler mi yıpratıyor? Acaba Türk Silahlı Kuvvetleri'ni ülke savunması için alınan 12 milyon dolarlık helikopteri ailesini pikniğe götürmek için kullanan Genelkurmay 2. Başkanı Hasan Iğsız gibi paşalar mı yıpratıyor, yoksa onun bu tutumunu eleştirenler mi yıpratıyor? Acaba Türk Silahlı Kuvvetleri'ni onlarca şehidimizin toprağa verildiği günde katıldığı bir eğlence ortamında karısıyla karşılıklı göbek attığı ortaya çıkan eski Genelkurmay Başkanı Yaşar Büyükanıt gibi paşalar mı yıpratıyor, yoksa onun bu davranışını eleştirenler mi yıpratıyor? Acaba Türk Silahlı Kuvvetleri'ni onlarca askerimizin şehit olduğu günlerde golf oynamaya devam eden Hava Kuvvetleri Komutanı Aydoğan Babaoğlu gibi paşalar mı yıpratıyor, yoksa onun bu davranışını eleştirenler mi yıpratıyor? Ve de Türk Silahlı Kuvvetleri'ni darbe yapmak için millete karşı komplo kuran ve ABD yönetiminin "Bizim oğlanlar" dediği darbeci paşalar mı yıpratıyor, yoksa ABD uşağı darbeci paşaları eleştirenler mi yıpratıyor?
REHBERLERİ AKILCILIK, YAPTIKLARI AKILSIZLIK!

-Geçenlerde Deniz Baykal'ı memleketi Antalya'da CHP'li kadınlar, "Başkanım; başı kapalıları, çarşaflıları partiye almakla yanlış yaptın; Atatürk'ün kılık kıyafet devrimini hiçe saydın" türündeki sözlerle protesto etti. Ne düşünüyorsunuz bu konuda?
-Kadınıyla erkeğiyle CHP'liler "Bizim rehberimiz akılcılıktır" derler. Atatürk'ün bir aydınlanmacı olduğunu, aydınlanmacılığın temelinin de akılcılık olduğunu söylerler. Ondan sonra da akılsızca işler yaparlar. Akılcılığı savunan akılsız insanlar bunlar! Yahu Genel Başkanları Deniz Baykal'ın deyimiyle "bu ülkede kadınların yüzde 70'inin başı kapalı." Peki hanımların yüzde 70'inin başı kapalı olduğu bu ülkede bir partinin başı kapalıları dışlaması akılcılık mı? Hele de başı kapalı hanımların aileleri de dikkate alındığında bir partinin böylesine büyük bir seçmen kitlesini dışlaması akılcılık mı? Sonuçta bir parti niçin kurulur? Milletin desteğini alıp, hükümet olmak için kurulur. Peki siz seçmen kitlesinin en büyük bölümünü dışlarsanız, nasıl hükümet olacaksınız? Hem akılcı geçinip hem de böylesine akılsızca işler yaparsanız nasıl işbaşına gelecek, hükümet olacaksınız? İşbaşına gelmeniz için önce aklınızın başınıza gelmesi gerekiyor. "Başı kapalılar CHP'ye üye yapılmakla yanlış yapıldı" gibi başı kapalıları dışlayan akılsızca laflardan, davranışlardan kaçınmak gerekiyor. Öyle ya, sonuçta siz bir partisiniz. Herhalde Çıplakları Sevenler Derneği değilsiniz! Hadi Çıplakları Sevenler Derneği olsalar, kapalılara derneklerinin kapılarını kapatsınlar. Onları derneklerine üye yapmasınlar. Ama CHP bir parti olduğuna göre, CHP'liler bu ülkenin en büyük seçmen kitlesini karşılarına almak gibi bir akılsızlığı artık yapmasınlar. Rehberleri akılcılık ise yaptıkları akılsızlık olmasın!

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
LütfüOflaz'la Sohbet Arşivi