Serdar Arseven

Serdar Arseven

“Hitleri soykırıma Yahudiler mecbur etti!” demeye cesaretini

“Hitleri soykırıma Yahudiler mecbur etti!” demeye cesaretini

“İsrail soysuzluğuna” tepki eylemlerine “karınca kararınca” destek verebilmek için meydanlara koştuğumuz şu sıralarda, Zaman gibi meseleye hassasiyetle eğilen bir gazetemizde...
Hem de bazı makalelerini beğenerek okuduğum A. Turan Alkan gibi bir yazarın “soykırımcılarla- soykırıma uğrayanlara” “aynı değeri” biçmesi bizi ziyadesiyle öfkelendirdi...
Çoğumuzun başına gelmiştir;
Sözlerimiz, cümlelerimiz yanlış anlaşılabilir ya da maksatlı olarak eğilip bükülebilir, eklemeler yapılabilir, anlam kaymasına uğratılabilir...
Vermek istediğimizden çok farklı mesajlarla tanımlanabiliriz...
Bir meslektaşımı böyle bir haksızlığa uğratmak istemem...
Bu hassasiyetle, Alkan'ın yazısının ilgili bölümlerini “olduğu” gibi aktarıyorum.
Alıntı yaptığım bölümlerdeki bazı kelimeleri “siyah karakterle” yazmak, ya da bir yerlerine ünlem yerleştirmek gibi “yönlendirici” eklemeler yapmıyorum.
Sadece, diğer bölümlerden ayrılmasını kolaylaştırmak için “alt çizgi”ye yer veriyorum...
Buyrun:
“...1982 yılında Suriye, kendi ülkesi içindeki Hama şehrini kuşatıp muhasaraya aldı; daha sonra tarihin en ürpertici katliamlarından biri başladı...(...) Esad niçin kendi halkına böyle gaddar davranmıştı?
Şimdi bazıları kızıp ağıza gelmez lâflarla hakaret edeceklerdir ama söyleyelim; Esad öyle davranmaya doğru itilmiş, biraz da mecbur bırakılmıştı. İhvan-ı Müslimin hareketinin yöneticileri en az Baasçılar kadar fanatik, duygusuz ve radikal tabiatta adamlardı.”

Ara vermeden devam edelim alıntıya:
“Yeteri kadar uzaktan ve yakından bakıldığında şiddet uygulayıcıları arasında fark görünmüyor: Baasçı, İhvancı, Hizbullah, Hamas, İsrail veya bir başkası Ortadoğu'nun kan çanağına dönmesinde birbirinden farksız figürler gibi duruyorlar.”

“Aynen öyle; İsrail'in işlediği toplu cinayetlerde müstehcen sınırını aşan bir boyut var; utanmazlık, pişkinlik, hatta profesyonel kaatillerin soğukkanlı kibiri. Ne var ki; Hamas 'Ben bunun altında kalmam öcümü alırım' yaklaşımıyla kendi insanını çıtır çıtır tüketiyor.”

“Keşke herşey İsrail'i lanetlemek kadar kolay olsaydı; keşke kaatili bu kadar kolay teşhis edebilseydik. Garip bir paradoks; İsrail bölgenin yegane suçlusu, Mahalle'nin en kötü çocuğu olsaydı, onu dünya kamuoyunun suçlayıcı bakışları altına koyup ezmek, unufak etmek mümkündü.”

Evet;
Yazının ilgili bölümlerini olduğu gibi yansıtmış olduk...
Çok açık bir şekilde görülüyor ki, yazar, dikkat çektiği her “soykırım operasyonu” için “kabul edilebilir bir gerekçe” üretmeye çalışmış...
Yaklaşımına göre, Müslüman Kardeşler (İhvân-ı Müslimin), Hafız Esad'ın 1970'de başlattığı “Siyonist rejim muhaliflerini yok etme” operasyonuna karşı çıkmamış ve “cihad” ilan etmemiş olsaydı...
Hafız Esad da, “Hama Soykırımı”na mecbur (!) kalmayacaktı!..
Yine;
Hamas “İsrail terörüne” karşılık vermeseydi,
Yahudiler, Gazze'yi “kana boyamak” mecburiyetinde (!) kalmayacaktı!..
Bu nasıl bir yaklaşım tarzıdır böyle...
Terörist İsrail’in başında bulunanların, “Gazze soykırımı”nı “mazur” gösterebilmek için neler söylediklerini alt alta sıralıyorum da...
Alkan'ın söylediklerinden pek de farklı bir tablo çıkmıyor ortaya!..
Bütün “İsrail soykırımcılarını” memnun edecek bir makale kaleme almış, yazar...
Sayın Alkan; “objektif” davranmaya çalıştığını ve meseleleri “slogancı” yaklaşımlardan uzak bir şekilde tahlil etmek istediğini söyleyebilir...
O takdirde kendisine;
“Hitler'in 'Yahudi Soykırımı'” konusunda ne düşündüğünü sorarız!..
Acaba...
Sayın Alkan;
Yukarıda olduğu gibi alıntıladığımız “Esad öyle davranmaya itilmiş, biraz da mecbur bırakılmıştı” cümlesini...
Mevzu “Hitler'in soykırımı” olduğunda...
“Hitler, öyle davranmaya itilmiş, biraz da mecbur bırakılmıştı” olarak kullanabilir mi?..
Yahudilerin maruz kaldığı öne sürülen soykırımın faturasını Hitler ile Yahudiler arasında hem de “eşit olarak” paylaştırmaya kalkışabilir mi?..
Hiç sanmam!..
Ve de hiç tavsiye etmem!..

Önceki ve Sonraki Yazılar
Serdar Arseven Arşivi