Ahmet Varol

Ahmet Varol

İşgalciyle İşbirliği

İşgalciyle İşbirliği

Başbakan Tayyib Erdoğan’ın Gazze’deki durumla ilgili açıklamasında, nalına da mıhına da vurma amacıyla söylenmiş ve Filistinlilerin haklı direnişlerini “marjinal şiddet” olarak niteleyen ifadeler yer almasına rağmen Siyonist devlet söylenenleri kaldıramadı.
Oysa Filistin’de işgale karşı özgürlük ve bağımsızlık mücadelesini sürdüren İslâmî hareket her şeyden önce marjinal değil AKP’nin Türkiye’de aldığı orandan daha fazla oranda oy almış bir kitlesel harekettir. Bu hareket Filistin halkını temsil etmeye en yetkili popüler güçtür. Sürdürdüğü mücadele hakkında zihinlerde olumsuz imaj oluşturacak “şiddet” nitelemesinin kullanılması da büyük haksızlıktır. çünkü bu mücadele gasıp Siyonist işgale karşı, işgal edilen topraklarına ve gasp edilen haklarına kavuşmak isteyen halk için verilen, İstiklal Savaşı’ndan farkı olmayan meşru bir mücadeledir.
Erdoğan’ın açıklaması, zikrettiğimiz yönüne rağmen yine işgalciyi rahatsız etti ve Türkiye’yle onca menfaat işbirliği olduğu halde Siyonist devlet yine Türkiye Büyükelçisi vasıtasıyla Başbakan Erdoğan’a protesto çekti. Bu hadise bir kez daha gözler önüne sermiştir ki işgalci Siyonist devlet kimsenin dostu değildir ve olamaz da. O sadece kendi menfaatlerinin, planlarının ve hesaplarının dostudur.
Bütün bunlara rağmen işgal devletinin resmî isimlendirmede Savunma gerçekte Savaş Bakanı Ehud Barak önümüzdeki ay Türkiye’ye gelecek. Resmi makamlara sorduğunuzda böyle bir ziyaretin onlarca gerekçesini sıralamaları mümkündür. Bundan önceki yazımızda mazeret aramaya hakkımız olmadığını dile getirmiştik. çünkü bugün işgalci Siyonist devlet Filistin’de tam anlamıyla bir insanlık dramına yol açan ablukayı bütün şiddetiyle sürdürüyor. Bir buçuk milyon insanın yaşadığı Gazze hâlâ bir açık hava hapishanesi niteliğinde. İşgal devletinin sık sık elektrikleri ve elektrik üreten santrallarda kullanılacak yakıtları kesmesi sebebiyle hastaneler bile hizmet vermekte zorlanıyor. İlaçların içeri sokulmaması veya dışarıda tedavi görmeleri gereken hastaların çıkarılmalarının engellenmesi sebebiyle hastalar birbiri ardından hayatını kaybediyor. İşgal devleti tam anlamıyla bir drama yol açan ablukayı sürdürmekte ısrar etmekle yetinmeyip sık sık askerî saldırılar, füze saldırıları düzenleyerek katliamlar gerçekleştiriyor.
Böylesi bir zulüm devam ederken işgalci Siyonist devletle işbirliği yapmamızı ne şekilde izah edebiliriz? Böyle bir işbirliğinin mazeretini bulsanız ne anlam ifade eder? önemli olan mazeretinin olması değil doğruyu yapıyor olmandır.
Barak ziyaretinin amacının teröre karşı işbirliği olduğu ve istihbarat paylaşımı yapılacağı söyleniyor. İşgalci Siyonist devletle “terör”e karşı işbirliği yapabilmeniz için “terör” tanımlamasında onunla bir yakınlaşma içine girmeniz gerekecektir. Dolayısıyla böyle bir işbirliği Filistin’de, işgal edilen topraklarının, kutsal Mescidi Aksa’nın ve tüm dünya Müslümanlarının birlikte sahip çıkmaları gereken Kudüs’ün özgürlüğüne kavuşturulması için mücadele edenlerin bu mücadelelerini “terör” olarak nitelendirenlerle aynı yerde durma sonucunu doğuracaktır.
İşgal devletiyle neyin istihbarat paylaşımını yapacaksınız? İstihbarat paylaşımı demek sizin ondan bilgi aldığınız kadar sizin de ona bilgi vermeniz demektir. Siz belki PKK hakkında bilgi almayı düşündüğünüzü söyleyebilirsiniz. Ama onun Filistin halkının meşru mücadelesini bastırmak, Gazze’deki kuşatmayı sürdürmek, Kudüs ve Mescidi Aksa’yı işgal altında tutmak için bilgiye ihtiyacı var. Tüm dünya Müslümanlarının ortak değerleri olan kutsal mekânlar üzerindeki işgalin devamına imkân sağlayacak bir bilgi paylaşımını mazur göstermeniz mümkün müdür? Mazur gösterseniz bu neyi ifade eder? Burada da aynı şeyi söyleyelim: önemli olan mazeretinizin olması değil yaptığınızın doğru ve haklı olmasıdır.
Ayrıca son dönemde “el-Kaide ve Hizbullah mensubu” suçlamasıyla bu örgütlerle ilgileri olmayan birçok kişinin gözaltına alınması, üstelik baskınların İsrail tarafından yapılan bir açıklamanın hemen sonrasına denk gelmesi “istihbarat paylaşımı” konusunda ciddi endişelere yol açıyor. çünkü bundan önceki paylaşımlardan hiç iyi sonuçlar çıkmadı. çıkması da beklenemez.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Ahmet Varol Arşivi