DTP'nin gerilim siyaseti

DTP'nin gerilim siyaseti

Türkiye seçim sath-ı mailine girdiği günden beri, DTP gerilim politikası izliyor. Güneydoğu’da çocukları, gençleri sokağa dökerek, karşı tepkileri harekete geçirmeye çalışıyor.

DTP üzerine ne kadar gelinirse, bunu Kürt toplumuna mal ederek seçim sandığına yansıtacağını düşünüyor.

Parti kapatılırsa, Kürtlerin siyaset yapma hakları ellerinden alınıyor diyecek.
Güvenlik kuvvetleri, kazara bir veya birkaç göstericiye biraz sert davransa, AKP Kürtleri eziyor diye yaygara koparacak.

Sağda solda homurtular yükselse, Kürt kimliğinin inşası için elzem olan öteki bulunmuş olacak. Türkler bizimle yaşamak istemiyorlar, barışa, kardeşliğe yanaşmıyorlar diye Kürt vatandaşlarımızı manipüle edecek. Bunların hiç biri olmazsa-estirdiği terör- havası ile Güneydoğulu vatandaşlarımıza burada devlet yok, buranın ağası benim, dolayısıyla hepiniz bana ram olacaksınız diyecek.

Onun için DTP’nin bu çirkin politikası karşısında suskun kalmamak, inisiyatif almak gerekiyor. Üstelik bu sadece AKP’nin meselesi değil, bu ülkede yaşayan herkesin meselesi.

Bazı çevreler pasif, edilgen bir vaziyette kalmayı demokrasinin bir icabıymış gibi görüyor.

Bazıları, DTP’nin eylemlerine bakıp, kimse bölünmek istemiyor, vatandaşımıza güvenelim diyerek kendi kendini teselli etmeye çalışıyor.

Elbette ortalama bir vatandaşın böyle bir talebi yok. Kürt’le, teröristin aynı kefeye konulmaması, aynı başlık altında değerlendirilmemesi gerektiği de doğru. Ama bir başka doğru da, PKK-DTP çizgisinin sistemli, planlı bir şekilde bizi bölünmeye doğru götürdüğüdür. Cehenneme giden yol iyi niyet taşları ile döşelidir ..İyi niyetli olmak iyidir ama bunu hamakat noktasına götürmek,en büyük kötülüklerin, ihanetlerin, kapısını aralamaktır.

DTP bugüne kadar hiçbir kongresinde Türk bayrağı asmadı. Hiçbir organizasyonunda İstiklal marşı söylemedi. Birliğimizi, bütünlüğümüzü temsil eden sembollerin hiç birine rağbet etmedi. Bunları ret ettiğini dillendirmekten çekinmedi. Bütün bu gerçeklere rağmen daha hala DTP ile ilgili ümitler taşımak, demokrasi onları terbiye edecek diye beklemek budalalıktır. DTP hiçbir zaman demokrasi istemedi. Kürt vatandaşlarımızın rahatını, huzurunu, temin edecek bir değişime asla taraftar olmadı. Çünkü problemlerini çözmüş,çelişkilerini bitirmiş, insanlarının tamamına birinci sınıf muamelesi yapan bir düzen DTP nin bitişi demektir.DTP sorunlardan beslenen bir parti.. Sorunlardan beslenenlerin en büyük korkusu ise, bu sorunların bitmesi, bir şekilde hal yoluna bağlanmasıdır. DTP’nin güneydoğu’da izlediği gerilim politikasının arkasında biraz da bu gerçek yatıyor. Terör, kargaşa her yerde özgürlüklerin, temel hak ve hürriyetlerin düşmanıdır. Kavga ve gerilim büyüdükçe sistem refleksif olarak kapanır, yeni sınırlamalar getirir, demokratik açılımlar yapma istek ve iştihasını kaybeder. DTP insanları sokağa dökerek bu devlet refleksini harekete geçirmeye, kendini emziren sorunlar yumağına kan pompalamaya çalışıyor. Bu ihanet oyunu, susarak, ebleh nazarlarla seyredilerek geçiştirilemez. DTP’nin ne sorunları büyütme, ne de Güneydoğu insanını baskı altına alarak sürüleştirme oyununa müsamaha edilmemelidir. AKP yıllardır proakatif siyasetten bahsediyor, Proaktif siyasetin yapılacağı asıl alan, burasıdır.

Önceki ve Sonraki Yazılar
Arşivi