Baykal ve sonrası...

Baykal ve sonrası...

Siyaset fikirler, düşünceler, projeler üzerinden yapılmalıdır. Özel hayatları ortaya dökerek yapılan siyaset sonunda ondan medet umanlara zarar verir.

Baykal ile ilgili görüntülerin servise verilmesine sevinmedim. Kime karşı olursa olsun politik mücadele belden aşağı düşmemelidir. Birine muhalif olmak ayrıdır, onun kişiliği ile oynamak ayrıdır.

CHP sözcüleri ne derse desin bu olayın bazı sonuçları olacaktır. Görüntüleri medya’ya servis edenlerin de bazı sonuçları hedefledikleri muhakkaktır.

Geçtiğimiz hafta meclis yoğun bir dönem geçirdi. Saatler süren çalışmalar, tartışmalar sonucu Anayasa taslağı meclisten geçti. Baykal ile ilgili kasetin tam da bu sürece rastlaması düşündürücüdür.

Taslağın referanduma gideceğinin anlaşılması ile Baykal’ın hırpalanması ya da devre dışı bırakılmak istenmesi arasında bir ilişki var mı sorusu üzerinde önemle durulması gereken bir soru. Birileri Baykal’ın performansından memnun olmamış olabilir. Baykal ile bundan fazlasının yapılamayacağını düşünmüş olabilir. O zaman, daha fazlasını yapacak birini getirmek için Baykal’ın ipinin çekilmesine karar verildiği düşünülebilir. Çünkü Baykal türü bir siyasetle AK parti karşısında başarı şansı sıfır.Statükonun devamı için daha yeni, daha genç, daha devrimci, görüntüde daha yenilikçi bir yüze ihtiyaç var. Bunun için de koltuğuna yapışıp kalan Baykal’ın yolcu edilmesi gerekiyor.Bu kaset Baykal’a güle, güle denildiğini gösteriyor.

İddia edildiği gibi kasetin basına sızmasında Mustafa Sarıgül’ün dahli var mı, yok mu şimdilik tahmin etmek güç. Sarıgül alakası olmadığını söylüyor. Doğru olan da böyle bir çirkinliği siyasi rekabetin aracı haline getirmemektir. CHP yönetiminin Sarıgül’ü adres göstermesinin çeşitli sebepleri var. Sarıgül geçen yıl büyük bir patırtı ile yeni bir siyasi hareket başlatmak için yola çıktı. Kamuoyunda yabana atılmayacak bir ilgi de yarattı. Önce partisini 2010 yılının başına kadar kuracağını söyledi, sonra 2010 yılının mart ayını tarih olarak verdi, en sonra işi rolantiye alarak belirsizliğe bıraktı. CHP yönetimi Sarıgül’ün tutumu ile kaset olayı arasında bir bağlantı olduğunu düşünüyor.Parti kurmak için tarih vererek yola çıkan birinin daha sonra birden bire arabayı geri vitese alıp beklemeye başlaması muhtemelen kaset olayını öğrenip sonuçlarını beklemeye başlamasına bağlanıyor.Yakın bir gelecekte lideri çekilmek zorunda bırakılacak bir partinin başına geçmek varken Sarıgül yeni bir parti kurmanın çilesine niye katlansın. CHP ye hakim olan düşünce bu. Yenilikçi, demokrat, bir kimlikle sahneye çıkan Sarıgül’ün Anayasa taslağı ile ilgili retçi tavrını da unutmamak lazım.O zaman Sarıgül’ün bazı çevreler tarafından ikna edilip bekleme odasına alındığını yazmıştım.

Baykal’ın siyasi hayatına mal olması beklenen görüntülerin iki amacı var. Birincisi Baykal’ı siyaseten bitirmek, ikincisi sistemi ondan daha iyi omuzlayacak, CHP'yi hapsolduğu dar alandan kurtarıp daha geniş kitlelerle buluşturacak, iğfal/kandırıcılık kabiliyeti daha yüksek birini CHP'nin başına geçirmek. Birinci şıkkın meçhul bir tarafı yok, önemli olan ikinci şıkkın içinin kiminle doldurulacağı. Baykal’dan, Baykal’ı utanç içinde bırakarak vaz geçenlerin bunu da hesap ettiklerini düşünüyorum. Baykal’ın yerine kim geçerse, bilinmelidir ki bu çirkin kumpasın bir faili de odur.

Önceki ve Sonraki Yazılar
Arşivi