Başbakan'ın temposu

Başbakan'ın temposu

Başbakan Tayip Erdoğan’ın baş döndürücü hızını takip edebilen var mı. İşte son 4 günün bilançosu, Cuma günü Yunanistan, C.Tesi Manisa, Pazar İzmir, İran, pazartesi Azerbaycan. Bu tempoya içi –dava aşkıyla-alev alev yanmayan hiç kimse katlanamaz.

70'li yıllardan beri Türk siyasetini yakından izliyorum. Hiç bir lider bu seviyede bir performans gösteremedi. Demirel’li Ecevit’li, Özal’lı, Mesut Yılmaz'lı, Çiller'li yıllar yaşadık. Arada kısa süreli Başbakanlık yapanlar oldu. Hiç biri bu ölçüde gecesini gündüzüne katamadı.Hiç biri bu kadar koşup bu kadar terlemedi.

Sevdası büyük olanın, gayreti büyük olur.

İnanmayan çabuk yorulur derler.. Bir adam bu kadar koşuyor, bu kadar çırpınıyorsa bu ülkeye bu millete sevdasının büyüklüğündendir.

Bazı ahmaklar hala bunu anlayamadılar. CHP'nin, aileden CHP'li Bahçeli’nin yumruğu ile Erdoğan’ı dövmeye çalışıyorlar.

Aynısı Özal’a da yapıldı. Çankaya’nın şişmanı ilan edildi,ailesi politika malzemesi yapıldı.Amerikancı propagandasıyla karalandı. Yargı ile asker ile önü kesildi. Daha fazla hizmet etme imkanı varken buna mani olundu. Bir çok kişi Özal’ın değerini ancak 28 Şubat’ta anladı.Nasıl bir ihanet çemberinin ortasında kaldığı, hangi zorluklarla mücadele ettiği o zaman anlaşıldı.

Özal’ın onun karşısında olanlardan daha milliyetçi, daha vatansever, daha demokrat olduğunu bugün aklı başında olan herkes teslim ediyor.

Erdoğan’ anlamak için de bir on sene beklememeli, darbecilerin,aklını ihtiraslarına kaptırmış menfaatperestlerin oyununa gelmemeliyiz.

İki Lider’in Gül ile Erdoğan’ın baş örtülü eşleriyle meydan meydan dolaşmaları bile çok şeydir. Bunun değerini, kadrini bilmek lazım.

Birini eleştirmeden, onu, ailesini, hayat tarzını ve ötekileri karşınıza koyup bakın bakalım hangisi size daha yakın, daha tanıdık, daha sıcak geliyor. Aileniz, hassasiyetleriniz daha çok hangi liderinkine benziyor.

Size benzeyen, sizden biri olanları size ait değerleri yok etmek için yola çıkanların propagandalarına kurban vermeyin.

Bazı çevreler aksini söylese de Türkiye iyi gidiyor. Gittikçe eksen ülke halini alıyor. Kanatlarını Rusya’dan ABD’ye, AB'den, Afrika’ya kısacası bütün dünyaya açıyor. Başkalarının dostlarına, düşmanlarına göre bir dış politikanın yerini Türkiye’nin kendi önceliklerinin tayin ettiği bir dış politika alıyor.Hükümet başarılı oldukça kendi itibarlarının sarsılacağını düşünenlerin engellemeleri olmasaydı bugün Türkiye çok daha farklı bir yerde olurdu.Özal ve Erdoğan dönemi diğerleriyle mukayese edildiğinde ülkenin bir köy gibi yönetildiği ortaya çıkıyor.

Liderlik kolay bir iş değil. Bu çapta liderler kolay yetişmiyor. Yarım saat uykusundan taviz vermeyen, iki adım atınca günlerce yorgunluk edebiyatı yapanlar, evinin yolunu unutan zorların zoru bir işi yapan insanlara saygılı olmalıdırlar. Bu adamlar evlerinin yolunu, çocuklarının yüzünü unuttular.Bu adamlar bir lahzalık huzura hasret kaldılar.Eleştirelim ama yiğidin hakkını da verelim.Oturanların koşanlara söyleyecek sözü olmamalı.

Önceki ve Sonraki Yazılar
Arşivi