Serdar Arseven

Serdar Arseven

Seçim tahminlerimiz ve AK Parti’nin vaziyeti!..

Seçim tahminlerimiz ve AK Parti’nin vaziyeti!..

Şehit Muhsin Yazıcıoğlu ile beraberindekilerin vefatlarına sebep olan helikopter kazasının (!!!) meydana geldiği ana kadar, mahalli seçimin nabzını tutabilmek için diyar diyar dolaştığımı biliyorsunuz.
Tam 25 il, bilmem kaç ilçede derinlemesine çalışmalar yürüttüğüm bu süreçte, bana yardımcı olmak için elinden geleni ardına koymayan temsilcilerimize teşekkür ettikten sonra.
Gelelim, hasılata:
Efendim; Anadolu turumuzun nefes aralarında tahminlerimizi dile getirmiştik... Tevazuun aşırısı “kibire” delâlet edermiş!..
“Yüzbinlerce dolar” götürerek sözde kamuoyu araştırması yapan şeklen “büyük”, muhtevaca “dandik” kamuoyu araştırma şirketlerinin burun üstü çakıldıkları bir süreçte... Bizler, İl Temsilcilerimizle birlikte Elhamdülillah “ufak tefek sapmalarla” çıktık bu süreçten.
Bakın; seçimlerden bir hafta kadar önce, (21 Mart 2009 tarihli yazımızda) partilerin son durumları hakkında neler yazmışız ve ne gibi uyarılarda bulunmuşuz:
AK PARTİ’DEKİ SIKINTI!..
1- AK Parti (sıkça ifade edildiğinin aksine) oy kaybetmeyecek. Ancak, şunu da ifade etmem gerekiyor ki, gittiğim illerin neredeyse tamamında “adayların” çok geri planda kaldıklarını, propagandanın “Varsa Tayyip, Yoksa Tayyip” esasına dayandığını tespit ettim. O kadar ki, bazı adaylar kendilerinin ne yapmayı planladıklarını filan değil de, Erdoğan’ın Davos’ta nasıl kükrediğini, böyle bir Başbakan’a sahip bulunmanın bu ülke için ne kadar büyük bir şans olduğunu anlattılar bana. Bir sistemin en güçlü tarafı aynı zamanda en zayıf tarafıdır. AK Parti bugün için bir kadro hareketinden çok, “lider” hareketi olarak öne çıkıyor. “Ceketimizi koysak kazanırız!..” ya da “Odunu koysak kazanırız!..” havası sıkıntılı!..
SAADET’TE KURTULMUŞ, TAM MÂNÂSIYLA TUTMUŞ!..
2- Saadet Partisi, bu seçimde oylarını beklediği kadar artıramayabilir. Gezdiğim illerden en az 5’inde “kafaya oynayan” bir Saadet gördüm. Kurtulmuş, tam manasıyla tutmuş.
MHP, BU SEÇİMLERDEN İYİ BİR NETİCEYLE ÇIKACAK!
3- Konjonktürün MHP’yi boşlamadığını, Genel Merkez ne kadar “sıkıntılı” olursa olsun bu partinin bu seçimlerden kendisi açısından ‘iyi sayılabilecek’ bir neticeyle çıkabileceğini düşünüyorum.
DTP İDDİALI OLDUĞU İLLERİ ALACAK!..
4- DTP, iddialı olduğu illeri alacak gibi görünüyor. Güneydoğu’nun bazı alanlarında derin devletin uzun yıllar boyunca uyguladığı şiddete, baskıya, yok saymaya dayalı politikaları, DTP’ye kuvvet kazandırmış durumda. Güneydoğu’da “tepki” figürü öne çıkıyor. Ve bu da DTP’ye yarıyor!..
BBP, YAZICIOĞLU’NUN ŞEHADETİNDEN ÖNCE BÖYLEYDİ.
5- Çok yerde aday göstermeyen partinin, Sivas, Gaziantep, Kahramanmaraş gibi geleneksel olarak güç sahibi olduğu illerde etkili olması beklenmekle birlikte, bu seçimde BBP’nin ‘aslında’ olmadığını ve partinin önümüzdeki dönemde, muhtemel “ittifakla” dirilebilecek potansiyeli hâlâ muhafaza ettiğini söyleyebilirim.
CHP NEREDEYSE TAM TUTTU!..
6- CHP’nin Ankara ve İstanbul’u alabileceğine ihtimal vermiyorum. Baykal’ı bir süre daha idare edecek bir sonuç çıkartır, CHP, maksimum % 22.

Evet, sevgili okuyucularım, tahminlerimiz tutmuş mu tutmamış mı?..
AK Parti kısmında bir sıkıntı var gibi, bu kısımda “oy kaybetmeyeceklerini” ifade ediyorum.
Bugün ise, 22 Temmuz 2007 seçimiyle kıyaslama sonucunda çok ciddi bir “oy kaybının” meydana geldiğinden bahsediliyor. Hayır; öyle değil!..
Yerel seçimleri yerel seçimlerle kıyaslayacaksın!..
Bu “Yerel” değil de “Genel” seçim olsaydı, AK Parti nasıl bir neticeyle çıkardı?.. O bambaşka bir hesap!..
İsteyen “Bu seçim, yerel değil genel seçime dönüştü” desin; kazın ayağı öyle değil!..
Bakın anlatayım, niye değil: Tam da yukarıdaki “tahmin” bölümünde ifade ettiğimiz gibi AK Parti birçok yerde “odun gibi” adaylar koydu!...
Tayyip Erdoğan’ın ceketi bile, bir süreliğine Başbakan’ın sırtında gezmiş olmasından dolayı gördüğüm bazı adaylardan daha kaliteliydi!.. Dolayısıyla, “odunu koysak kazanırız” zihniyetiyle belirlenmiş adayların boy gösterdiği bir seçimi “genelleştirmek” yanlış olur!.. Yerel seçimle genel seçim kıyaslanmaz!..
“Elma mı daha büyüktür yoksa domates mi daha kırmızıdır” misali bir kıyas olur bu!..

Meseleye böyle bakınca, AK Parti’nin 2004 Mahalli Seçiminin İl Genel Meclisi’nden çıkarttığı yüzde 41.6 ile, bu seçimdeki yüzde 39.3’ünü karşılaştırdığınızda, 5 senelik kaybın o kadar da “büyük” olmadığını teslim edersiniz.
Bazı ayrıntılar gözümüzden kaçmasın, o günden bu güne tam 4 milyon 100 bin 64 yeni seçmen katıldı genele...
“İlk kez oy kullanan” bir vatandaş, AK Parti gibi “heyecanı”, “ideolojisi” ve de doğru dürüst “kimliği” olmayan bir siyasi oluşuma değil de... “Deli-kanlarına” hitap edecek yerlere rağbet ederler!..
Gençler, doğaları gereği, ağırlıklı olarak Saadet, BBP, MHP, DTP, CHP gibi partilere yönelirler!..

Bir de... Hiçbir yerde kaydı olmayanlarla, kaydı olduğu halde sandığa gitmeyenlerden oluşan (yaklaşık) 10 milyonluk bir kitle var!..
Bir DTP’li kendini yazdırmaz mı ya da yazılı olduğu halde oy kullanmaya gitmez mi?.. Kesinlikle gider!..
Saadet’li gider, BBP’li gider, MHP’li gider...
AK Partili, canı isterse gider!..

Bir de, ekonomik kriz var: Esnaf kan ağlıyor, durum perişan ve korkarım ki daha da kötüye gidecek...
Tam 25 ilin çarşılarını, pazarlarını dolaşarak kesin olarak ulaştığım bu neticenin iktidar partisine olumsuz etkisi yok mudur sizce?..
Kriz, “Küresel-müresel”, vatandaş sonuçta kesesine bakar!.. Ve her krizin faturası mutlaka siyasi iktidara çıkar!..

Bunların üstüne; “Güneydoğu meselesi”ndeki, “aşağı tükürsen sakal, yukarı tükürsen bıyık” sıkışıklığı ziyadesiyle yıpratıcı...
Başa geçeni, “Ne İsa’ya ne Musa’ya” pozisyonuna düşüren bu meselenin de “kaybettiren” etkisini göz önünde bulunduralım.

Bütün bunları bir araya getirdiğinizde, AK Parti’nin yere çakılabileceği seçimlerden “orta derecede yaralı” olarak çıktığını ifade edebiliriz.
Daha önce elinde bulunan şehirlerden tam 17’sini kaybedip, elinde olmayanlardan 3’ünü alan AK Parti; evet, bu seçimde arzuladığı farkı atamadı!..
Bu, “Her zaman 8-9 gol atarak yendiği bir takımı 3 atarak yenmesi” gibi bir durum!.. Tabii... Şöyle veya böyle maçı almış bulunan takımın şunu da unutmaması gerek: “Form düşüklüğü, motivasyon eksikliği, lâkayıtlık, kibir” gibi zaaflar devam ederse önümüzdeki maç çok daha zor geçer!..
HAYDİ SON GÖREVE!..
Şehit Muhsin Yazıcıoğlu’nu bugün toprağa veriyoruz. Sağlığında çok gördüğümüz ilgiyi hiç olmazsa şimdi gösterelim. Haydi, son göreve!..

Önceki ve Sonraki Yazılar
Serdar Arseven Arşivi