Erbakan Hoca, Numan Kurtulmuş’un önünü kesmemeli...

Erbakan Hoca, Numan Kurtulmuş’un önünü kesmemeli...

Bildiğiniz gibi Erbakan Hoca’nın siyasi yasakları ortadan kalktı...
Bu yasaklar kalkınca Erbakan Hoca’nın aktif siyasete dönmesi ile ilgili yorumlar yapıldı...
Hâlâ yapılıyor...
O da zaten kendisi ile yapılan mülakatlarda bunu inkar etmiyor...
Yani artık aktif siyasetin içinde Erbakan Hoca da var...
Erbakan Hoca’nın bu saatten sonra aktif olarak Saadet Partisi’nde siyaset yapması doğru mudur yanlış mıdır bunu irdelemek gerekiyor...
Milli Görüş’ün tohumlarını eken, onun kök salmasını sağlayıp filizlendiren ve bugün meyve vermesini sağlayan şüphesiz Erbakan Hoca’dır...
Bugünkü Ak Parti onun evlatları tarafından kuruldu...
Saadet Partisi ise hızla büyüyor...
Bugünün iktidar siyasetine onun ocağında yetişen siyasetçiler hakim...
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ü, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ı, eski Meclis Başkanı Bülent Arınç’ı siyasete kazandıran, onları pişiren ve bu seviyeye getiren şüphesiz kendisi...
Ülkemize ve İslâm ülkelerine de büyük hizmetleri var...
Ancak şunu kabul etmek lazım ki yetmiş yaşını geçmiş bir lider...
Siyaset yasağı geldikten sonra görevi devrettiği Recai Kutan çok mükemmel bir insan olmasına rağmen “emanetçi” olmaktan kurtulamadı...
Bizim halkımız da emanetçiler ne kadar iyi olurlarsa olsun güvenip oy vermezler...
Arkalarından gitmezler...
Gerçek dururken taklide itibar etmezler...
Yıldırım Akbulut örneğinde de bu yaşandı...
Recai Kutan örneğinde de...
Zaten Ak Parti’yi kuranları da ordan ayıran ve büyüten temel unsur emanetçi olmayı kabul etmedikleri içindi...
İşte tam bu sırada yerel seçimlere az bir süre kala emanetçi kimliğinden sıyrılmış ve gerçek bir lider olarak Numan Kurtulmuş ortaya çıktı...
Biraz da zorunluluktan çıktı desek yeridir...
Numan Kurtulmuş’un genel başkanlığının başarılı olduğunun en büyük göstergesi yerel seçimlerde kazandığı başarıdır...
Bunu kimse inkar edemez...
Dağılmış, umudunu yitirmiş ve ne yapacağını bilmez bir durumda olan Milli Görüş camiasını dinamitlemiş ve patlamaya hazır volkanı tutuşturmasını bilmiştir...
Bu başarı onun emanetçi olmadığını net olarak ortaya koyduğu gibi gerçek bir lider olduğunu da ortaya koymaktadır...
İşte Milli Görüş camiası kendinden ve kitlesinden emin bir şekilde ortaya çıkan bir genel başkana ulaşmışken ve bu süreç devam ederken Erbakan Hoca’nın aktif siyasete dönmesi bu hareketin büyümesini engelleyen bir pranga olacaktır...
Büyük bir konsantrasyon ve motivasyon yakalayan Numan Kurtulmuş’un hevesini kıracaktır...
Bir çığ gibi büyümeye aday kar tanelerinin çığa dönüşmeden buharlaşmasına sebep olacaktır...
Yeşeren umutların daha filizlenmeden kurumasına sebep olacaktır...
Erbakan Hoca’nın dışlanmasını ifade etmiyorum...
Böyle bir şey olamaz zaten...
Ancak bugün Erbakan Hoca’ya düşen en büyük görev sadece Numan Kurtulmuş’a destek olmaktır...
Erbakan Hoca bu saatten sonra aktif siyasete dönmek yerine...
Evinde oturup hatıralarını, özlemlerini, yarına dair umutlarını, yaşadıklarını, zindan günlerini, 28 Şubat’ın perde arkasını yazmalı ki, gelecek nesiller hem Milli Görüş kahramanını tanısın hem de karanlıkta kalan bir dönem aydınlansın...
Büyük bir emekle yetiştirip büyüttüğü ve her biri iftihar vesilesi olan evlatlarına gerçek babalık yapmalı ki ona olan saygınlık devam etsin...
Aksi takdirde...
Bütün iyi niyetine rağmen insanların gönül dünyalarında kurdukları Erbakan Hoca, “ölene kadar koltuğu bırakmadı” iddialarına maruz kalır ki...
Bunu hak etmiyor...
Sonuç olarak...
Zamanı gelince herkes bulunduğu makamı davulla zurnayla başkalarına bırakabilmeli...
Ve köşesine çekilerek yeni liderlerin önünü açabilmeli...
Numan Kurtulmuş örneğinde olduğu gibi...
İşte asıl “aktif siyaset” budur...
GÜNÜN SÖZÜ
Politika, sorun arama, mevcutsa bulma, mevcut değilse yaratma, yanlış teşhis koyma ve yanlış tedavi uygulama sanatıdır.
ERNEST BENN


Önceki ve Sonraki Yazılar
Arşivi