Siyaset kurumunun görevi sorun çözmek, halkın problemlerine çare aramaktır.Siyasetçi sorun çözdükçe itibar kazanır.Siyasetin problem çözemez hale gelmesi başka alternatifleri gündeme getirse de,siyasetin alternatifi yine siyasettir.

Başkası ise, farklı partilerin,farklı siyasi kadroların denenmesi olmalı, daha başka alternatifler asla akla getirilmemelidir.

Nitekim çok partili hayata geçtiğimiz günden beri, bir çok siyasi kadro denenmiş,-darbe dönemleri hariç-başarılı olamayanlar yerlerini başka kadrolara bırakmışlardır.Siyasetçi halkın gözü, kulağı olduğu ölçüde kalıcı olur. Bugün adından sitayişle bahsedilen bir çok siyasetçi, halkın tercümanı olabildikleri için unutulmamıştır.

Yapılan bir çok ankette, halkın gündeminin birinci sırasında işsizlik, pahalılık, geçim sıkıntısı gelmektedir. Bu Doğu’da da böyle, Batı’da da böyledir. Bazı bölgelerde istihdam alanlarının fazlalığı, iş sahalarının genişliği o bölgelerde aş-ekmek problemini azaltmamaktadır. Bu bölgeler, aldıkları yoğun göç ve nüfus yığılmaları yüzünden aynı sıkıntıyı aynı şiddette hissetmektedir.

Sorumlu siyaset, halkın gündemine göre politika üreten siyasettir.Milyonlarca insan açlık sınırında yaşar, fukaralıkla boğuşurken –ideoloji-yapmamaktır.

Peki DTP ne yapıyor?

Güneydoğu’da açlık, fukaralık, sefalet diz boyu iken, DTP oturup, kalkıp ideoloji yapıyor.

Mesela, iş adamlarını Güneydoğu’ya çağırıp,onlara öncülük edeceğine Apo’nun affıyla veya hapishane şartlarıyla ilgilenmeyi tercih ediyor.

Güneydoğu’ya yapılan yatırımlar için hükümetle iş birliği edip, üç-beş insanımızı daha nasıl aş ekmek sahibi yaparım diye çırpınacağına,dağdakini nasıl biraz daha dağda tutarım diye çırpınıyor.DTP’ sözcülerinin bugüne kadar söylediklerinde bir defa olsun halkın gerçek gündemini görebilen var mı? Güneydoğu’da işsizlik yok, fukaralık yok, açlık- sefalet yok bir tek Apo var. Böyle bir siyaset biçimi olur mu?

Daha bir kaç gün önce Diyarbakır’da itfaiyenın brandası açılmadığı için dört insanımız hayatını kaybetti. Belediye ideoloji yapmaktan kendi işini yapmaya vakit bulsaydı belki o dört insanımız bugün hayatta olacaktı. Ama kimin umurunda. Varsa yoksa Apo..

DTP’nin yaptığı siyaset değildir.Verilen desteği bir terör elebaşısının ayakları dibine sermek,hizmet bekleyen insanların oylarını Apo’nun hizmetine sunmaktır.Ya operasyon bölgelerinde çadır açma cüretine ne demeli. Bu siyaset değil,sağduyu değil, akıl değil, izan değil,tam bir kışkırtmadır.Son haftalarda yapılan kararlı operasyonlar karşısında bunalan, çözülen terör örgütüne –biz yanınızdayız, dayanın- mesajını vermektir. Böyle bir teşebbüs DTP’yi PKK ile özdeşleştirir ve siyaset yapma zeminini ortadan kaldırır.

DTP ateşle oynamaktan vazgeçmelidir.

Güneydoğu insanını gerçekten seviyorsa , önce sefalet içinde çırpınanların sesine kulak vermelidir.

Bu yol, yol değil….