Mehmet Demirkol

Mehmet Demirkol

Sami Yen'i bırakmak

Sami Yen'i bırakmak

Stat dediğin yürüyerek gidilebilen bir yer olmalıdır. Olimpiyat öyle olmadığı için bugün komünizm günlerinden kalma terkedilmiş bir Rumen Arenası'na benziyor şimdi. Onu sadece uçakla havalanırken görüyoruz çoğumuz.
İnönü bu tanıma uyduğu için İsveç'in yedekleriyle oynadığı hazırlık maçında 20 binden fazla seyirci toparlayabildik.
Yine öyle olduğu için Saracoğlu, Anadolu yakasının "hafta sonu ne yapalım?" rehberine en üst sıradan giriyor her maç günü. İnönü'nün kemik seyircisi, 10 bini çarşı tarafından tabanvayla geliyor çınarlar altından. Sosyetesi Nişantaşı'ndan dökülüyor 10 dakikalık bir yürüyüşle. Finiküler sistem taşıyor İstiklal, Tünel müdavimlerini. İstanbul'un en büyük otel havuzuna 5 dakika mesafede İnönü. Kabul edin Beşiktaş eğer sıkıntılı günlerinden bir büyük olarak sıyrılmışsa, sıyrılıyorsa sebebi seyircisi ve aslında stadının konumudur.
Stat dediğin böyle olur işte. Eğer stadı gerçekten bir güç olarak kullanacaksanız, onu hayatın merkezine koyacaksınız. Başka yolu yok.
Tıpkı basketbol örneğinde olduğu gibi. Eğer Spor Sergi Sarayı hala yaşıyorken bugünkü basketbol yatırımı yapılmış olsa, çoktan uçmuş gitmiş belki futbolu geçmişti bu sepet oyunu.
Sami Yen de böyle işte. Ve bu yetmezmiş gibi bu topraklarda altından metro geçen tek spor tesisi Semi Yen. Merkezi otobüs garının hemen yanında. çevre yolunun hemen yanında ve altından tren geçiyor. Ama bu önemli değil. İstanbul'un merkezinde yürüyerek gidilebilen bir yer burası.
Durum buyken, ben Galatasaray'ın Başkan adayı olsam tek bir vaatte bulunurum kongre üyelerine. Sadece şunu söylerim:
"Ne yapılacak, edilecek, hangi bağlantılar kurulursa kurulacak ve bu Seyrantepe işinden vazgeçilecek. 1 ana, 4 tali sponsor bulunacak ve stadyum ile tribünlere onların adları verilerek bu iş kotarılacak."
Nişantası'nın göbeğindeki City's alışveriş merkezi inşaatı neredeyse yerin 50 metre dibine inilerek yapıldı. 2 apartmanın sığacağı bir yere 10 katlı alışveriş merkezi dikildi. Mecidiyeköy'deki stat da öyle yapılır. Yana doğru büyümek şart değil. Tekel arazisine ihtiyaç yok. Dibe inilir, yukarı çıkılır. Altında kira geliri sağlayacak mekanlar olur. üstü stat. 35-40 bin kişilik bir stat yeter de artar bile. Ve çok lazımsa 50 bin kişilik kompakt bir stat için de yeterli yer var orada.
Sami Yen bırakılmaz. Bırakmayan da bu seçimi kazanır.
Ben size başka bir, hatta 2 arazi ve mülk söyleyeyim. Birisi İstiklal'in tam göbeğinde, diğeri Boğaz Kıyısı'nda...
Biri arkasında Haliç ve Boğaz manzarası olan, 100 yılı devirmiş bir bina ve kocaman bir bahçe.
Diğeri Boğaz'a sıfır. 2 tarihi 1 yeni bina. Bu mülklere paha biçmek mümkün değil. Bunlara karşılık olarak Seyrantepe'de dev bir eğitim kampüsü, bir stat yaparsınız. üstüne 50 yıl boyunca her sene bir Ronaldinho transfer edersiniz.
Olur mu peki?
Olma ihtimali var mı?
Vazgeçebelir misiniz Lise ve üniversite'den?
Bunu kimseye anlatabilir misiniz?
Eliniz gider mi? Yüreğiniz yeter mi?
Olmaz tabii. öyle bir nefret oluşur ki bu topraklara gömmezler sizi.
Peki nasıl oluyor da hemen anında basıp gidiyorsunuz Seyrantepe'ye?
3 sene Beşiktaş'la İnönü'yi paylaşır, Sami Yen'i yeniden yaparsın.
Aklı olan aday bununla ortaya çıkar.

Trabzonlu parasını kimden alacak?

Başkan Nuri Albayrak, yapılan bir sponsorluk anlaşmasından gelen parayı alacaklarına mahsuben kasadan çekmiş. Haklıdır. Kendi parasıdır. Ve kendi söylemiyle ihtiyaç varken vermiş şimdi alıyor. Normal değil mi?
Normal olmayan şu: Neden böyle bir ihtiyaç vardı? Trabzon'un Albayrak yönetiminde sıfırdan 50 milyon dolara ulaşan borcunu Trabzon kimden tahsil edecek?



Bir Abdülkerim bir de Eren

Abdülkerim'in otobüs durur durmaz sahaya koştuğu ve Wembley'e ayak basan ilk Türk benim diyerek bağırdığı anlatılır bilirsiniz. Yeni Wembley'de gol atan ilk Türk de Eren Derdiyok oldu. Kennedy Bakırcıoğlu bizi İnönü'de zorlarken, Capello'nun İngilteresine, İsviçre adına gol atan da 19 yaşındaki İsviçreli Eren Derdiyok oldu. En son sanırım Türk asıllılardan Kubilay bunu başarmıştı Wembley'de. Ve Basel'de sırtına soyadını değil, bir Türk oyuncu gibi adını yazan Eren, bu şerefe nail oldu. Hem de milli formayı giydiği ilk maçta. Derdimiz mi sevincimiz mi büyük bilmiyorum.
Ama önümüzdeki transfer öneminde onun adını çok duyacağımızı kestirmek güç olmasa gerek.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Mehmet Demirkol Arşivi