Bu ülkeye bir Apo azdır bile

Bu ülkeye bir Apo azdır bile

Aşağı yukarı dün yazdıkların küçük farklarla gerçek oldu. DTP'liler sine-i Apo’ya dönmekten vazgeçerek mecliste kalmaya karar verdiler.
Kapatılan DTP nin eski başkanı Ahmet Türk, istifadan İmralı’dan gelen talimat üzerine vaz geçtiklerini söyledi.
Avukatları vasıtasıyla DTP milletvekillerine talimat üstüne talimat gönderen, Öcalan şimdilik mecliste kalmanın stratejik açıdan daha münasip olacağını söyleyince tosunlar istifadan vaz geçmişler.
Tutukluya bakın, oturduğu yerden hem DTP'yi hem bizi yönetiyor.
Bizde Apo tutuklu diye teselli buluyoruz. Böyle kepazelik dünyanın hangi ülkesinde var?
DTP sine-i Apo’ya dönecek diye telaşa düşenler artık rahatlamışlardır.
Milletçe minnettarız(?!) Apo efendiye. TBMM hemen toplanıp bu fedakar mahkuma bir üstün hizmet madalyası vermelidir. Bir heyet teşkil edilerek, derhal İmralı’ya gönderilmeli, madalyası 40 pare top atışı altında verilmeli, madalyanın kurdelasının Kırmızı, Yeşil, sarı olmasına dikkat edilmelidir. Mümkünse heyette Mümtaz’er Türköne, Bejan Matur,İhsan Dağı, Hakan Albayrak gibi yazarlarımız da olmalı, Türköne’nin hatırı kalmasın diye Apo’ya bir de fahri paşalık beratı verilmelidir.
DTP kapatıldı ama bunun nasıl bir kapatma olduğu hala belli değil. Bir ülkede Yargı bu kadar laçkalaşırsa verdiği kararlar da muğlak ve belirsiz olur.
Partiler kapatılınca mal varlıkları devlete kalır. AYM Başkanı kapatma kararını okurken bu hususun altını özellikle çizdi. Mal varlığı dediğimiz şey, varsa banka hesapları, taşınmazları ve parti binalarındaki eşyalardır. Dün DTP genel merkezine, DTP milletvekillerinin yeni partisi olan Barış ve demokrasi partisinin tabelası takıldı.Hani DTP'nin mal varlıklarına el konulmuştu? Hani örgütlerdeki malzemeler devlete kalacaktı? Dün yazdım, bu bir kapatma kararı değildir. DTP nin olabilecek en az zararla yola devam edebilmesi için alınmış bir(Siyasi) karardır.
Ahmet Türk’ün mecliste kalmamızı Öcalan istedi şeklindeki beyanı BDP'nin bundan sonra nasıl yola devam edeceğini gösteriyor. DTP'nin de, BDT'nin de esas hedefi Apo’yu devletin muhatabı meşru bir lider haline getirmek, onun emanetçisi olarak görev yapmaktır.Yani BDT, DTP'nin bıraktığı yerden devam edecektir. Bu kadar mahcubiyetten, bu kadar yaltakçılıktan, bu kadar dolaylı yakarıştan sonra BDP'nin zaten başka türlü davranması da mümkün değildir. Siz, biz hata ettik derseniz DTP davasından vaz geçer mi? Siz, aman bizi bırakıp gitmeyin, mecliste kalın diye el ayak öperseniz, DTP'nin sırtınıza çıkması bile azdır. Keşke üstünüzde biraz tepinse de, DTP bizi tepti diye rahat etseniz.
Akıl, izan bu kadar mı tatile çıkar. Son birkaç gündür DTP kendini hiç bu kadar meşrulaştırmamıştı. Bundan böyle DTP'nin ardılı olan parti, fahri genel başkanımız Öcalan’dır derse kimse bir şey diyemez. Yaptığı onca yanlışa, kanunsuzluğa rağmen DTP'nin kapatılma kararı yanlıştı derseniz, o karara sebep olan her şeyi meşrulaştırmış olursunuz. Bundan böyle DTP/BDP ne yaparsa yapsın artık yeni bir kapatmanın gerekçesi olamaz. Binlerce insanın ölümüne neden olmuş bir suçlu, herkesin gözü önünde bir partiyi yönetiyor, o parti sokak eylemlerini kışkırtarak sokakları kan gölüne çeviriyor ve aydınımız, siyasetçimiz bu parti kapatılamaz diye bağırıyor. Bu ülkeye bir Apo azdır bile..

Önceki ve Sonraki Yazılar
Arşivi