Kurban istismarı

Kurban istismarı

Gündemin yoğunluğu arasında Kurban kesimi ile ilgili skandal gölgede kaldı.Kısa süre önce LÖSEV,Mehmetçik Vakfı ve Deniz Feneri’ne vekalet yoluyla verilen kurbanların büyük ekseriyetinin kesilmeden kesilmiş gibi gösterildiği ortaya çıktı.
Kurbanları kesim yapan şirketlere ihale eden mezkur dernekler –gerekli kontrol ve denetimi- yapmadıkları için on binlerce kurbanın kesilmediği,kesim şirketlerinin milyarlarca lira vurgun yaptıkları ortaya çıktı.
Nedense Medya olayı suskunlukla karşılamayı tercih etti.
Bir taraf içinde Deniz Feneri, diğer taraf içinde Mehmetçik vakfı bulunduğu için olayı görmezden geldi. Halbuki olay son derece vahimdir. Bu yolsuzluğa karışan kim olursa olsun kamuoyunu aydınlatarak çirkinliği teşhir etmek hem bir kamu hizmeti hem de ibadettir. İnsanlar size itimat ederek vekalet verecek siz evinizde yan gelip yatacak,size teslim edilen ve artık namusunuz olması gereken kurbanları emanete ihanet ederek,hırsızların,istismarcıların kucağına atacaksınız.
İbadete ihanet olur mu?
Şimdi herkes kendine yakın olan derneği kalaylamaya,çeşitli gerekçeler göstererek aklamaya çalışıyor. Tarafgirlik bizi asla adaletten uzaklaştırmamalıdır.Mehmetçik vakfı da, Deniz Feneri de,Lösev’de skandala imza atmıştır. Hem insanların ,ibadetine hainlik edilmiş, hem de fakirin, fukaranın hakkı ona buna peşkeş çekilmiştir.
İçinde Deniz Feneri olan bu yazıdan dolayı bazılarının gönül koyacağını biliyorum.
Yahu bizimkilerin bir kusuru yok,ellerinde tutanakları var bütün kurbanlar eksiksiz kesilmiş diyenlerin seslerini duyar gibiyim. Yazık ki ben aynı kanaatte değilim.Ben Lösev’e,Mehmetcik vakfına kızmıyorum, ben Deniz Feneri’ne kızıyorum.Müslümanlık, dindarlık iddiası insanlara belli mükellefiyetler, belli sorumluluklar yükler. Herkes hata yapabilir, herkesin ihmali olabilir, sizin böyle bir Lüksünüz yoktur. İşinizi dosdoğru yapacaksınız. Milletin hakkını hukukunu kurda kuşa yem etmeyeceksiniz.Başkaları bir defa ihtimam gösteriyorsa siz bin defa göstereceksiniz.
Basına yansıyan haberler,tutuklanan onlarca kişi iddiaların o kadar da mesnetsiz olmadığını, vatandaşın kurbanlarının bazen ihmal bazen tembellik, bazen de kesim şirketleriyle yapılan iş birliği sonucu iç edildiğini gösteriyor. Deniz Feneri’nin adının da olaya karışmış olması öteki kardeş kuruluşların tertemiz hizmetlerine de gölge düşürmüştür.
Hizmet,ehil olan, gönlü gani,paraya, pula tamah etmeyenlerin işidir.Hizmeti bir ibadet vecdiyle yapmadığınız takdirde gün gelir –paranın çekim gücü- sizi de başkaları gibi çürütüp perişan eder. Maalesef yokluğa gösterdiğimiz direnci, varlığa karşı gösteremiyoruz.Müslümanlığın bayrağını sallıyor ama ahlakına bürünemiyoruz.İslam bazen bizim için bir hayat nizamı olmaktan çıkıp, arkasına saklandığımız(Günahlarımızı sakladığımız) bir sipere dönüşüyor.Müslümanlığımız zaaflarımızdan daha güçlü hale gelmedikçe bu utanç tabloları da devam edecektir.

Önceki ve Sonraki Yazılar
Arşivi