Erzurum savcıları üzerinden yargıya mesaj

Erzurum savcıları üzerinden yargıya mesaj

Bu darbenin niçin yapıldığını Saldıray Berk’in ifade verip vermeyeceğinden anlayacağız. Berk yeni savcılar tarafından ifadeye çağrılmazsa, HSYK darbesinin sebebi de anlaşılmış olacak.
Teknik tartışmalarla kafa yormaya gerek yok. Bu ülkede yüksek yargı’nın son birkaç yıldır verdiği kararlar ortada.
Hiçbir kurum verdiği kararın yanlış olduğunu savunmaz. Anayasa’nın 144. maddesi görevleri esnasında suç işleyen hakim savcılarla ilgili hangi yolun izleneceğini açık bir şekilde yazıyor. Suç işlediği varsayılan yargı görevlileriyle ilgili, adalet bakanının ön izni ile adalet bakanlığı müfettişleri tarafından gerekli inceleme yapılarak bakanlığa sunulur. Bu işlemler yapılmadan adalet bakanını, bakanlık müfettişlerini bay pas ederek savcıları görevden almak, hem Adalet bakanının hem bakanlık müfettişlerinin görevlerine tecavüz, diğer bir anlatımla yetki gasbıdır.
Bu açık gerçeğe rağmen Yargıtay başkanı Hasan Gerçeker, “Adalet bakanı ilgili yasa maddelerini iyi okusun” diyor. Yüksek yargının önceden beri hukukla bağdaşmayan bir saplantısı var. Hukuku bizim kadar kimse bilemez gururu ile en küçük eleştirilere büyük ve sıra dışı tepkiler veriliyor. Halbuki aynı maddeleri bütün Hukuk fakültesi mezunları okuyor.Eleştiri yapanların çoğu da Hukuk nosyonuna sahip kişiler.Yüksek yargı mensubu olmak Hukuku daha iyi bilmek anlamına gelmiyor.Bütün hukukçular aynı okullardan mezun olmuş, aynı bilgileri yüklenmiş insanlar.Dolayısıyla yüksek yargı mensubu olmak kimseye yasa maddelerini yorumlamada üstünlük veya imtiyaz vermez.Anayasanın 144. maddesini hiçbir hukuk kuralı tanımadan,anlamının dışına çıkararak yorumlayan HSYK ve ona destek veren Yargıtay, Danıştay gibi kurumlardır.Kaldı ki dün bir çok gazete yazdı. Yargıtay 5.Ceza Dairesinin geçen haziran ayında almış olduğu bir karar var. Bu karara göre suç işleyen hakimler savcılar hakkında Yargılama yetkisi Yargıtay’a ait olmasına rağmen soruşturma yetkisi Cumhuriyet savcılarına aittir. Bu kararı Yargıtay 5. dairesi oy birliği ile vermiştir. Erzurum savcılarının yaptığı da bu karar da gösterilen içtihat ve yoruma uygundur.Soruşturmayı Erzurum savcıları, yargılamayı ise Yargıtay yapacaktır.Şimdi Yargıtay başkanı diyor ki o zaman öyleydi şimdi böyle. Bu sakim anlayış, son yıllarda özellikle AKP iktidara geldiğinden beri yaygın bir anlayış halini almıştır. Nitekim Danıştay’ın katsayı ile ilgili kararı da öyledir. Daha önce yetki YÖK’te diyen Danıştay YÖK yönetimi değişince karar değiştirmiş, idarenin takdir yetkisine müdahale etmeye başlamıştır.
HSYK nın bu kararının bir çok anlamı vardır.
Bir, Erzurum savcıları üzerinden bütün yargı mensuplarına mesaj verilmiş, onların üzerinden başta Ergenekon olmak üzere önemli davaların bütün savcılarına aba altından sopa gösterilmiştir.
İki,Hukukun üstünlüğünü savunanlarla Hukukun üstünde kalmak isteyenler arasında nerde durduğunu göstermiştir.
Üç,ideolojik sebepler, grup menfaatleri söz konusu olduğunda yasaların kanunların nasıl görmezden gelindiğini, ortaya koymuştur.
Dört, AKP hükümetinin 7.5 koca yıl ilk yapması gereken düzenlemenin Yargı reformu olması gerektiğini gözler önüne sermiştir.
Beş,bazı çevrelerin, AKP hükümetini yıkmak için ülkenin bölünmesi, Hukukun rafa kaldırılması, ekonominin dibe vurması dahil her şeyi göze aldıklarını göstermiştir.
Şimdi AKP'nin yapacağı da Demokratik Türkiye için risk almayı göze almak, gerekirse yeni bir anayasa ile seçime gitmektir. Yargı adamlarının hukuksuzluğuna en büyük cevabı millet verecektir. Yani,Sine-i millete değil, sille-i millete müracaat.

Önceki ve Sonraki Yazılar
Arşivi