Mehmet Talu

Mehmet Talu

Hz. Peygamber s.a.v. efendimizi ziyaret etmenin lüzum ve önemi 5

Hz. Peygamber s.a.v. efendimizi ziyaret etmenin lüzum ve önemi 5

O kutsal beldelere aşk dolu bir gönülle gitmek, edeple ziyarette bulunmak, Hz. Peygamber (S.A.V.) efendimizin huzurunda dururken Kainatın iftihar tablosu karşısında duruyor şuuruyla durmak, edeple, erkânla durmak, aşkla, şevkle vazifeyi yapmak ve öyle geriye dönmek gerekir. Gönüller, ALLAH Teâlâ'nın elindedir, ölü gönüllere hayat veren O'dur. Gönüllerin kıblesi, âşıkların kıblegahı Fahrikainat Hz. Peygamber (S.A.V.) efendimizin huzurunda dururken olabildiğine saygı ve hürmet hisleriyle durmak gerekir.

Her Müslüman ve bilhassa hacca giden her ehli iman, büyük bir engel karşısında kalmadıkça, mutlaka gidip Fahr-i âlem (S.A.V.) Efendimizi ziyaret etmelidir.

Bütün peygamberlerin sonuncusu olan o büyük Peygamber'in yüce gayretleri sayesinde hak ve hakikatten haberdar olup hidayet ve saadete eren bir Müslüman, nasıl olur da mübarek Hicaz bölgesine kadar gitmiş iken, o mukaddes Peygamber'in, o eşsiz-benzersiz veliyi nimetlerimizin latif kabrini, şeref-yücelik dolu mescidini, mübarek beldesini ziyaret etmeksizin yurduna dönebilir. Abdullah b. Ömer (R.A.)'den rivayete göre Resûlullah (S.A.V.) efendimiz şöyle buyurdu:

"Beytullah'ı ziyaret edip de beni ziyaret etmeyen bana cefa etmiş olur." (Cem'ul-Cevami', Mim harfi, No:4728; Zehebi, Mizanül-İtidal, No:9102, 7/39, İbn-i Hibban, Zuafa, 3/73, No:1128, İbnul-Adiy, el-Mevzûât, 2/217) Diğer bir hadîs-i şerif de şöyle buyrulmuştur:

"Hali müsait iken beni ziyaret etmeyen bana cefada bulunmuş olur." (el-Kâmil fid-Duafâ, 8/248, No:1956)

Bu hadis-i şerifler ne kadar ağır bir azarlamadır. Hakikaten nasıl olur da hacca veya umreye gidebilen, kabri ziyaret etmeğe gücü yetebilen kimsenin bu ziyarete koşmadan kalbi rahat eder. Mekke-i Mükerreme'de bulunup da O'nun yakınındaki Medine-i Münevvere'de vahyin indiği bu yerleri görmeyen Mü'minin kalbi nasıl razı olur? Orayı şevkle ziyaret için nasıl ruhu titremez?

Mekke-i Mükerreme'ye ulaşan kimse Medine-i Münevvere'yi ziyaret etmekden, vahyin yerleştiği o toprakları görmekten, İslâm'ın menbaını ziyaret etmekten beri kalamaz.

Ziyaretin Vakti:

Resûlullah (S.A.V.) efendimizin hac veya umreden önce veya sonra ziyareti caizdir. Ancak, Medine-i Münevvere, hacının yolu üzerinde bulunmadığı takdirde, yapılan hac farz ise Merkad-i saâdetin hacdan sonra ziyaret edilmesi daha uygun görülmüştür. Böylece, Hak Teâlâ'nın mağfireti ile günahlardan arınmış halde Resûlullah (S.A.V.) efendimizin huzuruna çıkılmış olur. Ayrıca Abdullah b. Ömer (R.A.)'den rivayete göre Resûlullah (S.A.V.) efendimiz şöyle buyurdu:

"Kim hac yapar da ölümümden sonra kabrimi ziyaret ederse, beni hayatımda ziyaret etmiş gibi olur." (Taberani, el-Mucemul-Evsat, No:3400, 4/222, el-Mucemul-Kebir, No:13497, 12/406, Beyhekî, es-Sünenül-Kübra, No:10409, 8/44; Darekutnî, Hac, No:193, 2/278, Fezail-i Medine, 1/39, No:52, Beyhekî, Şuabu'l-İman, 3/489, No:4154)

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Mehmet Talu Arşivi