Çiçek'in arkasına TSK'yı koymak

Çiçek'in arkasına TSK'yı koymak

İrtica ile mücadele eylem planının altındaki imzanın Dursun Çiçek’e ait olduğu artık neredeyse kesin.

Emniyet,Jandarma, Tübitak ve Adli Tıp ayrı, ayrı imzanın Dursun Çiçek’in eli ürünü olduğuna karar verdiler.Uygulamada imzayı inceleyecek başka bir kurum da mevcut değil.Hukuk sistemimizde,Bilirkişilik hususunda Adli Tıbbın üstünde herhangi bir merci bulunmuyor. Teoride mahkemeler bilirkişi raporlarıyla bağlı değil ama uygulamada Adli Tıp nihai merci olduğu için mahkemeler Adli tıp raporları istikametinde karar veriyorlar.

Avukatlık hayatımda bugüne kadar imza incelemelerinde –parmak izi- araştırması gibi bir uygulamaya tanık olmadım.Şimdi Dursun Çiçek ile avukatları belge üzerinde parmak izi incelemesi yaptırmak istiyorlar.Hukuk tarihinde bugüne kadar böyle bir inceleme yapıldığına dair tek bir örnek yok.

Peki bunu niye istiyorlar? Savcılık talebi ret ettiğinde belge ile ilgili kamuoyunu tereddüde düşürmek için.İmzayı başkası atmıştı, savcılık talebimizi ret ederek gerçek suçluların yakalanmasına mani oldu diyecekler.

O belge bugüne kadar yüzlerce kişinin elinden geçti.İmza incelemelerinde kağıt üzerindeki parmak izlerini incelemenin pratikte hiçbir imkanı yoktur. Ama teorik olarak her türlü itirazı ileri sürmek, her türlü akıl dışı talepte bulunmak mümkün.Bilirkişi kağıttaki parmak izine değil, imzanın kime ait olduğuna bakar.Bir kağıtta bir imza, ama yüzlerce parmak izi olabilir.Kağıdı belge yapan parmak izi değil, imzadır. O halde yapılması gereken de parmak izlerinin sahiplerini değil, imza sahibini bulmaktır. Bunun için şüphelinin uygulamaya elverişli imzaları getirilir, ayakta ve oturarak imzaları alınır, kriminal incelemede kalemi tutuş biçiminden,harflerin karakterine kadar her ayrıntı incelenerek bir neticeye varılır.

Çiçek’e isnat edilen imzada da aynı yol izlenmiştir. Konunun uzmanı 4 ayrı kurum yaptıkları incelemede aynı sonuca vararak imzanın Dursun Çiçek’a ait olduğunu tereddüde mahal bırakmayacak şekilde ortaya koymuşlardır.Belgenin bütün bu raporlardan sonra tartışma konusu edilmesi mahkemelerin bugüne kadar adli tıp raporlarına dayanarak verdiği binlerce, on binlerce kararın tartışmalı hale getirilmesi demektir.

Dursun Çiçek’i ve arkasındakileri kurtarmak için bilirkişilik müessesesinin bu kadar dejenere edilmesi,hukukun bu kadar esnetilmesi yanlıştır.Her şey ortadadır,bugüne kadar hiçbir davada yapılmayan bir uygulamaya gidilerek 4 ayrı kurumdan rapor alınmıştır.İmzanın sahibi aritmetik bir katiyetle ortaya çıkmıştır. Bu noktadan sonra lafı eğip bükmeye gerek yok. Genel kurmay başkanı yeni delillerin çıkması halinde gereğinin yapılacağını taahhüt etmiş, asker sözü vermişti.Şimdi bu sözün yerine getirilmesi gerekiyor. Mesele uzadıkça Çiçek’in arkasında kurumsal bir korumanın olduğu düşünülecek, TSK nın kurumsal kimliği eleştirilerin hedefi haline gelecektir. Onlarca general yargı karşısına çıkarılırken gösterilmeyen korumanın Dursun Çiçek söz konusu olunca gösterilmesi manidardır. Bu da Çiçek’in suç ortaklarının TSK deki gücü ve konumlarıyla irtibatlandırılmakta,henüz deşifre edilemeyen bir büyük yapılanmanın varlığına işaret etmektedir.Önümüzdeki günlerde, merkezinde Çiçek’in bulunduğu yeni bir göz altı dalgası gelirse kimse şaşırmamalıdır. Bu belge doğru ve Dursun Çiçek’e aitse yeni bir operasyon beklemek ihtimal dışı değildir.

Önceki ve Sonraki Yazılar
Arşivi