Serdar Arseven

Serdar Arseven

AK Parti’deki birkaç nâmert!..

AK Parti’deki birkaç nâmert!..

Ankara Milletvekili Zekai Özcan mert adammış.
Düşüncelerinin büyük bir bölümüne katılmıyorum ama...
Tavrını zamanında ortaya koyması takdire değer.
Aferin.
Çıktı ve açıktan yaptı muhalefetini.
İlkeleri, açıktan cephe almasını gerektiriyordu.
Öyle yaptı, bedel ödemeyi göze alarak!..

Anayasa paketine grup toplantılarında sahip çıkan ya da Başbakan’ın açık davetine rağmen düşüncelerini o ortamda dile getirmeyi çıkarları açısından uygun görmeyenler ise, oylamanın gizliliğinden istifade ile...
Karanlıktan yararlanarak yaptılar yapacaklarını!..
Baykal işbirlikçisi, yarasa ruhlu herifler!..

Ben, açık oynayan adamdan hoşlanırım.
Düşüncelerini mertçe dile getirenden değil de; çoğu durumda hoşa giden laflar edenlerden huylanırım.
“Kurşun asker” görünümündeki tipler tehlikelidir.
Diğeri ile çata çat konuşursunuz.
Haklı iseniz, haklılığınıza ikna eder iseniz destek alırsınız.
Haklı olduğuna kanaat getirirseniz, tabi olursunuz.

Öbürleri...
“Yavşak” tipler,
“Gizli oylama cengaverleri”,
“Evet efendim-sepet efendim”ciler, zamane Brütüs’leri...

Ben öyle “demokrasinin gereğidir”, “herkes istediği gibi oy verir” filan gibi bakmıyorum bu meselelere...
Çıkacaksın grup toplantısında Başbakan’ın karşısına...
Şundan şundan dolayı “ret oyu” vereceğini ilan edeceksin!..
Bunu yapmayıp da, oylamanın gizliliğine sığınarak kazık atmak alçaklıktır!..
Ben bunu, değil Erdoğan’a, Baykal’a bile yapamam!..
Baykal’a bile kazık atamam!..

Ah bu dünya!..
Ah bu zaman!..
Her bir yeri alçaklar sarmış;
Atalara, dedelere saygıdan bahsedip...
“Dede evlerine” fahişe atanlar sarmış!..

Anayasa paketi geçmiş geçmemiş...
Ne gam!
Çok daha büyük dertlerimiz var; etrafta “dejenere” olmuş bir dolu herif görüyorum.
Hangi pozisyonda olduklarına, bir şekilde kimleri temsil ettiklerine aldırmaksızın her türlü namussuzluğu yapıyorlar!..
Bunlarla nasıl uğraşacağız?..
Bu gidişe nasıl dur diyeceğiz?...

Ah ah...
Merhum Özal’ın bu ülkeye büyük faydaları oldu, evet.
Oldu da...
O dönemin ürünü olan ahlâki tahribatın büyüklüğünü de gözden uzak tutmamak gerek.
“Bırakınız yapsınlar bırakınız etsinler” felsefesi yıktı geçirdi.
“Benim memurum işini bilir” lafını “ilke” belledi kimileri...
Sonra sonra...
Yeni yetme zenginler...
Sonra sonra...
Evdekini beğenmemeler!..
Bire, ikiyi, üçü -hem de gayri meşru yollarla- eklemeler!..
Kılıf üstüne kılıf üretmeler!..
İçkiye, zinaya bile...
Kılıf üstüne kılıf...
Vaziyet berbat!..
Dejenerasyon aldı başını gitti...
İnsanlar, sağ yanındakine güvenemez hale geldi.

Anayasa oylamalarında AK Parti’nin başına gelen, “dejenerasyonun” yansımasıdır.
Grup toplantılarında düşüncelerini dile getiremeyen, Baykal’la alttan alta iş bitirmeyi çıkarları açısından çok daha uygun gören bir takım “yavşak” tipler, Sayın Başbakan’ı en “hayati” maddede sırtından hançerledi!..
Etrafınıza bakın; bu yavşak tiplerden birilerini görüyorsanız...
Benden kardeş tavsiyesi; uzaklaştırın.
İçindekini dışa vurandan zarar gelmez.
Mert olun.
Adam gibi davranın. Adamlarla birlikte olun.
Nâmertleri aranızda yaşatmayın!..
AFERİN MUSTAFA
VAKİT’in büyük keşfi Mustafa Uzun, Ebu Velid olarak bilinen HAMAS lideri Halid Meşal ile güzel bir söyleşi gerçekleştirdi.
Artının üzerine artı koyuyor Mustafa; Allah’ın izniyle camiaya çok daha büyük hizmetlerde bulunacak.
Onda bunu görüyorum.
‘Yahudi boykotu’nun kırılmasında, gazetecilik gayretini de aşan fedakarlığı ile büyük katkı sağlamıştı Mustafa.
Mustafa’ya “bir meseleden dolayı canı sıkıldığında”;
“Senin yeter ki bir hakkın olsun. Er geç gelir seni bulur” tavsiyesinde bulunmuştum.
Böyle devam et; Aferin Mustafa!..

Önceki ve Sonraki Yazılar
Serdar Arseven Arşivi