Kösele taşı...

Kösele taşı...

Marks demiş ki, ‘Bütün işçiler birleşin’... Pekiyy, birleşelim...
Dünya işçilerinin arasında Türk işçileriyle birlikte İngiliz, Yunan, Pakistan, Çinli ve diğerleri de yer alıyorlar.
Bir ülkenin, mesela Türk emekçisinin, yaşayabilmesi için ötekilerin ölmesi gerekir. Ticaret aleminde de bu kural geçerli. Bir tüccarın geleceği, rakiplerinin piyasadan silinip gitmelerine bağlıdır... Evvela zararına dampinglerle çarşıyı temizlersin. Tek kaldıktan sonra da fiyatları dayatırsın. Mecburen yiyecekler, sen de yaşayacaksın...
Çarşı pazarda Allah’a, O’nun Peygamberine yer verilmiyorsa, mesela Türkiye’de verilmediği ve verdirilmediği gibi, bu böyle... Bu temizliğe de kapitalizm diyorlar...
Allah, Rezzak-ı Alemdir ve bütün mahlukatıyla birlikte insan kullarının da rızkını verir... Amenna...
Verir vermesine de, o zaman kulları arasındaki bu kapışma, kırıp dökme ve kan akıtma niye...
Bush’un ne işi var Irak’da, Afganistan’da ve Türkiye’de...
Koç Holding, niye Çin’de...
¥
Mustafa Koç, Çin’de çamaşır makinesi üreten yerli bir Çin fabrikasını satın almış ve adını da, BEKO Elektrikli eşya Ldt’e çevirmiş.... Şimdilik hedefi, yılda 200 bin makine yapıp satmak.
Üç yıl içerisinde Çin’in dünyanın en büyük ekonomisi olacağının hesabını yapan Koç, yakın gelecekte dünyanın bu en kral ekonomisinde söz sahibi olmayı planlamış. Tabii, bu arada üretim yelpazesini de çeşitlendirecek... Mesela şimdi radyo, teyp ve cep telefonu gibisinden Arçelik ürünlerinde ve yanılmıyorsak, elektrik süpürgelerinde de Çin işçisinin artık değeri bulunuyor...
Vatanını, milletini ve dahi Atatürk’ünü hepimizden, daha fazla sevip saydığına kuşkumuzun bulunmadığı Koç’lar, dünyaya satacakları nesnelerini Çin’de ürettiklerinde, Türk işçisinin ekmeğini Çin işçisi kapmış olmayacak mı...
Pakistan ve Bengladeş işçileri gibi Romanyalı ve Ukranyalı işçiler de bizim Türk pazusunun ekmek düşmanıdır... Adamlar dağdan gelip bağdakini kovarcasına, Türklerin yarı ücretine tav oluyorlar... Onları tavlayanlar da, camiliyse camisine, Atatürk’lüyse Atatürk’üne toz kondurtmuyor.
Namusla uçkur arasındaki doğrudan bağ işte tam bu noktada kopuyor...  
Sovyet komünizmi için, ‘Herkesi birbirinden şüphelendirir, anaya oğlunun, ağabeye kardeşinin kuyusunu kazdırtır’ denilirdi... Aslında globalleşen tekelci kapitalizmdir insanları birbirine düşman eden...
Pakistanlılar Müslüman, Bengalliler de Müslüman. Türkiyelilerin de Müslüman oldukları aşikar... Hocaefendiler anlatırlar, kitaplarda okuruz, Allah’ımız da öyle beyan eder, Müslüman Müslümanın kardeşidir...
Amma realiteye baktığımızda nerede bu kardeşlik... Haydi Türk emekçisinin ağzındaki lokmasını kapan ve daha da kapacak olan derisi sarı Çinliye düşmanlığını anladık, amma, Müslümanların kendi aralarındaki bu birbirlerin lokmalarına saldırmaları hangi kitapta yazıla...
¥
Kapitalizm, insanlığı, ahlakı, hak hukuk ve din gibi değerleri kösele taşına tutuyor.... Kösele taşı, alt tarafı suyun içerisinde, yavaştan dönen ince kumlu büyücek bir zımpara taşı... Keskinleşmesi için yukarısına tutulan usturanın ağzını biler bilemesine de, sürtünmeden hasıl olan usturanın öfkeli kızgınlığını da aşağıdan taşıdığı su damlacıklarıyla bastırır...
Ustura, makas ve bıçak, öfkesi bastırıla bastırıla, ateşi söndürüle söndürüle bir de bakmışsın ki, ip gibi incelip yok olmuş...
Kapitalizm de, İslâm dinini sulandıra sulandıra, Müslümanın öfke ateşini söndüre söndürte, dosluk, insanlık ve kardeşlik, sevgi şevkat ve muhabbet hasletlerini incelterek yepyeni bir Müslüman yaratır...
¥
İmdi, gelelim kurban günlerine...  
Kösele taşının yaratığı yeni Müslümanlıkta, müminlerine düşen görev, işlenip paketlenerek hazır hale getirilmiş taksitli kurban etçiliğine uyumlu muhafazakarlıktır...
Şehitler ölmez vatan bölünmez’li haykırışlar da, kapitalizmin bizlere armağanı yeni dinin vaftiz andı...
¥
Don’dan, uçkur’dan temizlenmiş bu yazımızı, ‘terbiye hudutlarını aşan Vakit’ (!) adına, Ahmet Hakan kardeşimize armağan ediyoruz...
Muhafazakar Türk halkına, eskilerini bedeline mahsuben ikiyüz kaymeye geriye alıp yerine on taksitle Çin’de üretilen Türk mallarının konforunu sunan kösele taşlarının serin esintisinde, bağımsızlık ve hürriyet’inin kadri kıymetini bile...
Faks: 0212 632 83 06...

Önceki ve Sonraki Yazılar
Arşivi