M. Emin Parlaktürk

M. Emin Parlaktürk

Bu Tabu Yıkılmalı

Bu Tabu Yıkılmalı

Değişen dünyada “değişmeyen maddeler” olur mu?
Anayasa Mahkemesi’ne göre hâlâ oluyormuş!
Sanırsınız ki “Allah’ın emri”!
Oysa, fâni dünyanın fâni insanları tarafından konmuş fâni görüşler bunlar!
Daha önce de yazmıştım:
Bazı kesimler, bu görüşlerin tartışılmasına bile tahammül edemiyorlar.
Anayasa’daki şu meşhur maddelerden söz ediyorum.
Yani, “değiştirilemeyen, değiştirilmesi teklif dahi edilemeyen” maddeler.
Bu maddelerin “dokunulmazlıkları” var.
Bazı kesimlerce “kutsallaştırılan“, “tabulaştırılan” maddeler bunlar.
***
Bu kesimler, lafa geldiğinde kutsallara, tabulara karşı çıkıyorlar.
İddialarına göre; (güya) laiklik ilkesinde devlet, dine, dini değerlere ve kutsallara dayanamaz, dayandırılamaz.
Çünkü onlara göre, Din;
“Dogmatiktir.
Tabulaşmış hükümler taşır.
Din’in değişmeyen, değiştirilemeyen ilkeleri vardır.
Bu ise; hayatın akışına terstir.
Çünkü hayat; dinamiktir.
Olaylar; değişkendir.
Hükümler; yenilikçidir.
Bu sebeple Din; çağdışıdır, çağın gerisinde kalmıştır…”
Evet, iddiaları bunlardır.
***
Aynı iddia sahipleri, Anayasa’daki bu değişmeyen, hatta değiştirilmesi teklif dahi edilemeyen maddelere gelince, utanmadan, sıkılmadan u dönüşü yaparak konjonktürel savunmaya geçerler:
”Efendim devletin bekası esastır!
İlkelerin korunması gerekir.
Türkiye’nin özel konumu vardır
Laiklik’ten taviz verilemez…” vs. vs.
Gündeme getirdikleri mazeretler hep aynıdır.
“Anayasa değişiklik paketi”ndeki tartışmalarda da aynı teraneyi dinliyoruz.
Ne yazık ki, Anayasa Mahkemesi Üyeleri de bu teraneye ayak uydurmuşlardır.
İptal davasına “esas”tan girerek; “değiştirilemez” ve “değiştirilmesi teklif dahi edilemez” maddelerine atıf yaparak karar vermişler, onları tabulaştırdıklarını, kutsallaştırdıklarını bir defa daha göstermişlerdir.
***
Buradaki tutarsızlığa dikkat çekmek istiyorum:
Siz, Din söz konusu olduğunda ona “statiktir, durağandır, hükümleri değişmez olduğu için çağdışıdır” diyeceksiniz
Anayasa söz konusu olduğunda da, “değiştirilemez, değiştirilmesi teklif dahi edilemez” diyerek bazı maddeleri tabulaştıracaksınız, kutsallaştıracaksınız.
Bu sakat anlayışa bir zamanlar aralarında olan Turhan Erdem bile feryat ediyor:
“Yahu bunlar Kur’an ayetleri mi ki değiştirilemesin!”
Açık, dürüst ve gerçekçi olun beyler!.
Şayet, bazı maddelerin değiştirilemez olduğunu kabul ediyorsanız, İslam’ın değiştirilemez hükümlerine niçin karşı çıkıyorsunuz?
Yok eğer, Kur’an ayetlerinin bile değişmesi gerektiğini ileri sürecek kadar “devrimci” iseniz, Anayasa’daki bu değiştirilemez maddelerin değiştirilmesine neden karşı çıkıyor, onları niçin tabulaştırıyorsunuz!..
Bugün Mirac Kandili.
Evlerinize “kandil simidi” götürmekle Müslümanlık olmuyor!
Bu çelişkilerinizle çok gülünç oluyorsunuz!
***
Herkes bilir ki;
Değişen varlıkların, değişmeyen yasaları olmaz.
Ancak değişmeyen varlığın, değişmeyen yasaları olur.
Değişmeyen, değiştirilemeyen, değiştirilmesi teklif dahi edilemeyen yasaları koyan varlık; ancak yüce Allah’tır.
İnsanın, ne bu yasaları ortadan kaldırmaya gücü yeter, ne de kendi kendine değişmeyen yasalar koyup bu yasaları ebedi kılmaya!…
Aksini düşünenler, Allah ile ilahlık yarışına girişmeye kalkışan zavallı yaratıklardır.

[email protected]

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
M. Emin Parlaktürk Arşivi