Serdar Arseven

Serdar Arseven

CHP, MHP, PKK...Bak sen şu tabloya!..

CHP, MHP, PKK...Bak sen şu tabloya!..

Rahmetli Necip Fazıl üstad; “Baba katili ile baban aynı safta” diyor.
Eskimez ifade.
Malûm; Anayasa Mahkemesi, “ne şiş yansın ne kebap” zihniyetiyle AK Parti’nin reform paketini kısmen iptal etti.
Pakete karşı olanların ve destek verenlerin ittifak ettikleri; bizim de dün yazdığımız üzere, “özü” etkileyen bir karar değil bu.
Reform, yine reform.
Birinci sınıf hakim ve savcıların HSYK’daki katı yapıyı “sulandıracak” olmaları, tek başına büyük değere sahip.
Anayasa Mahkemesi’nin kompozisyonu ıvır zıvır sebeplerden dolayı kapatma kararı verilmesini iyice zorlaştırıyor.
Bu, önemi yıllar geçtikçe daha iyi kavranacak bir adım.
Başta PKK olmak üzere bütün şer odaklarının reforma şiddetle tepki göstermeleri de, paketin ne kadar “hayır”lı olduğunu göstermekte!..
¥
Paketin ilk “hayrı”, Kemal Kılıçdaroğlu denilen Genel Başkan’ın havasını boşaltmak oldu.
Anayasa Mahkemesi’nin, paketin referanduma gitmesine imkân tanıyan kısmi iptal kararını açıklamasından sonra, “Demokratikleşmeye” sonuna kadar karşı çıkacaklarını ilan eden Kılıçdaroğlu’nun ne olduğunu gördü vatandaş...
“Uçkur” davasının Genel Başkanlık koltuğuna oturttuğu Kılıçdaroğlu’nun, en az Baykal kadar “gerici” olduğunu gayet net bir şekilde öğrendi.
Ha unutmadan;
En az Baykal kadar “gerici” lâkin, Baykal’daki “liderlik” özelliklerinin binde birine bile sahip değil!..
¥
Geçelim esas mevzua...
“Referanduma” PKK cenahından yükselen tepkileri biliyorsunuz.
Yargıya çekidüzen verilecek olmasına şiddetle karşı çıkan PKK; paketi Anayasa Mahkemesi’ne taşıyan CHP’ye “terör eylemleriyle” destek vermeye çalışmakta.
CHP ile PKK’nın ve bu konuda onları izleyen MHP yönetiminin, Mahkeme’den “arzu ettikleri” yönde bir sonucun çıkmamasından dolayı hayli tepkili oldukları görülüyor.
PKK medyasında “eylemselliğin” devam edeceğine dair tehditler öne çıkarken...
CHP de bizzat Genel Başkan ağzından “demokratikleşmeye” sonuna kadar direneceklerini ilan ederken...
MHP’den de acayip tepkiler geldi.
Partinin en ağır topları, birbiri ardına yaptıkları açıklamalarla referandum mevzuunda CHP-PKK çizgisini takibe devam etmiş oldular!..
Lâfa bak;
“Anayasa Mahkemesi kısmen iptal etti, milletimiz de tamamını iptal edecek!..”
Bunu söyleyen MHP yöneticisinin aklı başında mı acaba?..
Paketin, milletin önüne gitmesine engel olmak için “yırtınan” MHP değil miydi?..
Paketi oylama hakkını bile çok gördüğü milletten, bu kez de referanduma gidip “hayır” demesini istiyor!..
¥
Onu bunu bırak...
Gelinen noktada hukuk tartışması neredeyse bitti.
Anayasa Mahkemesi’nin Anayasa’yı ihlâl ettiğine ilk defa şahit olmadık.
Hatta; ihlâl etmediğine neredeyse hiç şahit olmadık!..
Mahkeme isteseydi, paketteki “hayati” maddelerin alayını reddedebilirdi.
Ve biz de, her zamanki gibi “sabır tespihleri” çekmekten başka bir halt yapamaz hale düşebilirdik.
Bence gelinen nokta çok iyi.
Sadece “reformu” düşünmüyorum...
Binlerce mensubunu yakından tanıdığım MHP camiasının, bugünkü MHP yönetiminin nasıl bir zihniyete sahip olduğunu çok daha net bir şekilde görmesine vesile oldu bu reform.
MHP yönetimi, bugün resmen, binlerce Ülkücünün hayatını kaydıran 12 Eylül darbecilerinin safında!..
Ve referandumdaki pozisyonunun da bu olacağını açıklamakta sakınca görmemekte!..
¥
Darbecilerle PKK arasındaki “derin” münasebetleri, işbirliğini bilmeyen kalmadı.
Bunu, MHP camiasındaki “samimi” Ülkücüler de biliyor elbet.
O Ülkücüler; şimdilerde PKK’nın bu “Anayasa Paketine” niçin karşı çıktığının; tam da bu süreçte terör eylemlerine niçin hız verdiğinin sebebini tahmin edeceklerdir!..
¥
Şimdiii...
Yüzümüzü tamamen o tarafa çevirip sormuş olalım:
Ey Sevgili Ülkücüler;
MHP yönetiminin politikalarının bir dönem DSP ile, bugün ise CHP-BDP ve PKK ile, bu arada “darbecilerle” paralellik arz etmesinin sebebi ne ola?..
Yoksa sizler de, Genelkurmay Başkanı gibi “PKK amma da şanslı bir örgüt mü” diyorsunuz?..
MHP’nin başında böyle bir yönetimin bulunması da şanslarından biri mi?
AAAAA... BU NE DİSİPLİNSİZ BİR ASKER!..
Şu “disiplinsizlik” lafı iyice alama oldu.
Binlerce ordu mensubunu, aslında ne anlama geldiğini cümle alemin çok iyi bildiği “disiplinsizlik” gerekçesiyle “camperleyen” TSK yönetimi, şimdilerde “gerçek” disiplinsizlik vakaları ile karşı karşıya!..
Aman ne kızdım;
Albayın birine ait olduğu iddia edilen “kara ses” Genelkurmay Başkanımıza dere tepe düz gidiyor!..
“Disiplinli” bir sivil olarak, ağzıma almaktan imtina edeceğim laflar bunlar!..
Bu Albay; kahraman ve “şanssız” ve dahi “emekliliğe hazırlanmakta olan” pek muhterem Genelkurmay Başkanımızı; lâikliğe, Cumhuriyet’e, Ergenekon’a yeterince sahip çıkmadığı için hedef almakta.
Ben Subayın zeki, çevik, aynı zamanda ahlâklı olanını severim!..
Albayın zeki ve de çevik olduğu ortada.
Lâkin, işin öbür tarafı ne olacak?
Neyse!.. Pek muhterem ve de pek “şanssız” Genelkurmay Başkanıma buradan geçmiş olsun dileklerimi iletir... O “talihsiz” Albayı da galiz şeylerinden dolayı kınadığımı, hem de nefretle kınadığımı belirtmek isterim.
Yaşasın lâiklik, yaşasın HSYK!..
Şey... Hatlar yine karıştı galiba...
Pardooon!..
YARIN YABANCI DİL MESELESİ
“Yabancı dil öğrenimine” ilişkin yazımız, hatırı sayılır sayıda mektup aldı.
Meğer ne çok “İngilizce, Arapça” öğrenmek isteyen varmış da imkân bulamıyormuş...
Yarın, kısmet ise o mevzuu biraz geliştirmiş olalım.
İyi öğrenimler!..


Önceki ve Sonraki Yazılar
Serdar Arseven Arşivi