Ahmet Varol

Ahmet Varol

Hüsni’nin merdiveniyle göğe çıkarsan

Hüsni’nin merdiveniyle göğe çıkarsan

Mısır’ın güncel mizahının eksenini artık Hüsni fıkraları oluşturuyor dersek herhalde mübalağa olmaz. Türkiye’ye de ithal edilen bir fıkrası da şöyledir:
Hüsni’nin adamları onu övüyor; “Sen Cemal Abdünnasır’dan da Enver Sadat’tan da üstünsün!” diyorlar. “Nasıl olur Cemal Abdünnasır devrimin ve Arap hareketinin lideriydi!” diyor. “O Sovyetler’den korkardı sen korkmazsın!” cevabı veriyorlar. Filistin davasına, Mısır’a ve Arap toplumlarına bir şey kazandırmayan sözde 1973 zaferini ve 1978 Camp David Anlaşması’nı kastederek “Enver Sadat savaşın da barışın da komutanıydı!” diyor. Adamları; “o Amerika’dan korkardı, sen korkmazsın” diyorlar. Bu kez kendini Hz. Ömer (r.a.)’le kıyaslatıyor. Adamları; “sen üstünsün” diyorlar. “Nasıl olur, Allah İslâm’ı onunla güçlendirdi. Hükmünde faruk (hakla batılı ayıran) ve adaletin simgesiydi” diyor. Adamları “O Allah’tan korkardı, sen korkmazsın” cevabını veriyorlar.
Allah’tan korkmayan birinin ipiyle kuyuya inersen kuyuda kalman muhtemeldir. Öyle birinin merdiveniyle göğe çıktığın takdirde de seni çıkarabildiği en yüksek yerden aşağıya savurabilir.
Mısır’da Enver Sadat’tan sonra Cumhurbaşkanlığı koltuğuna yapışan, önümüzdeki seçimlerde aday olmayacağı beklenirken yine sözünden dönerek tabuta girmeden tahttan inmeye niyetinin olmadığı mesajı veren Hüsni’nin tutumunu değişik vesilelerle tecrübe ettik. Hayat Damarları -2 kafilesinde Ürdün’ün Akabe şehrinden karşıya geçmemizi önleyen Hüsni’nin adamları “Buradan dönüp Lazkiye’den Ariş’e giderseniz sizi ne güzel karşılayacağımızı göreceksiniz” demişlerdi. Ariş’te önce çiçeklerle ve yemeklerle karşıladı, sonra bizi Gazze’ye gitmekten vazgeçmeye zorlamak için kafamıza taş yağdırdılar.
Önceki yıllarda Gazzeli hacılara gidişte Rafah sınır kapısını açarken dönüşte aynı kapıdan girmelerini engelleyerek siyonistlerin kontrolündeki Kerem Ebu Salim (işgalcilerin adlandırmasıyla Kerem Shalom) kapısını kullanmaya zorladı. Hacılar bu kapıyı kullanmalarının hem işgalcilerin siyasi oyunlarını onaylama anlamına geleceğini hem de tutuklanma riski taşıdığını bildikleri için kabul etmediler. Zaten Hüsni’nin amacı da onları siyonist katillerin tuzaklarına itmekti. Hacılar Hüsni’nin bu zorlamasına itiraz ettikleri için haftalarca sınır kapısında bekletildi, çeşitli eziyetlere maruz kaldılar.
Son günlerde Mısır’ın uydusu Nilesat’tan frekans almış bazı dini tv kanallarının yayınlarının durdurulması tartışılıyor. İşte bu da Hüsni’nin merdiveniyle göğe çıkmanın sonucunu gösteriyor. Ama adamlar ne yapsın Arap dünyasında tv yayını yapmak için göğe çıkmakta kullanabilecekleri başka doğru düzgün bir merdiven yok. Arap toplumlarının ekranlarının çoğu da Hüsni’nin merdivenine yani Nilesat’a ayarlanmış.
Mısır Vakıflar Bakanı Mahmud Hamdi Zakzuk, geçtiğimiz günlerde Ezher’e yaptığı ziyaret esnasında söz konusu dinî kanalların kapatılmasından dolayı Allah’a hamd ettiğini söyledi. Gerçekte Allah’a mı yoksa Hüsni’ye mi hamd ediyordu? Dili Allah’a hamd ettiğini söylerken kalbinin kime hamd ettiğini Allahu Teala çok iyi biliyor. Firavunlar çizgisindeki bir zalimin haksız uygulamasından dolayı Allah’a hamd edilmez.
Zakzuk, kendini haklı çıkarabilmek için Kahire’de gerçekleştirilen son kilise baskınını delil gösterdi. Bağlantı kurabilmek için de söz konusu kanalların dinî taassubu yaydığını ileri sürdü. Ayrıca bu kanallarda dinî fetvalar verenlerin çoğunun dinî konularda mütehassıs olmadıklarını, ekonomi alanında tahsil gördüklerini iddia etti. Kapatılan kanalların bazıları sadece Kur’an tilaveti ve tefsiri yayınlıyorlardı. Birçoğu siyasi konulara girmiyor halkı dinî hayat hakkında bilgilendirmeye çalışıyordu. Kahire’deki kilise baskınıyla ne ilgileri olabilir? Böyle bir saçma delile yapışılması ise ellerinde tutarlı, mantıklı bir delil olmadığının ispatıdır.
Fuhuş görüntüleri içeren dizileri yayınlayan, siyonist katillerle işbirliği yapan kanallara engel çıkarmayan Hüsni’nin Kur’an, tefsir ve dinî yaşayışla ilgili programlar yayınlayan kanalların frekanslarını kapatmasının ABD talimatıyla olması muhtemeldir. Gerek bu uygulaması ve gerekse işgalcilerin Gazze ambargosunun bekçiliğini yapması Allah’tan korkmayan Hüsni’nin gerçekte ABD’den ve siyonist işgalcilerden çok fena korktuğunu belgeliyor.


Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Ahmet Varol Arşivi