Mehmet Talu

Mehmet Talu

Elim bir olay Kerbelâ 1

Elim bir olay Kerbelâ 1

İlk insan ve ilk peygamber Hz. Adem (A.S.)dan bu yana 10 Muharrem aşûre günü, bir çok peygamberin hayatında önemli ve olumlu olayların gerçekleştiği ve ve onların ümmetleri için hep sevinç günü olmuştur. Pek çok peygamber bu mübarek günde tehlikelerden kurtulmuş, düşmanları da helak edilmiştir. Yalnız bir istisna yıl var ki, işte o sene yüreklerin tâ iç kısmına kan damlamıştır ki, İslâm tarihinde Resûl-i Ekrem (S.A.V.) Efendimizin sevgili torunu Hz. Hüseyin (R.A.)nun Kerbelâ'da şehit edilmesi, bu üzücü hâdise de bu güne tesadüf etmiştir. Hz. Hüseyin (R.A.)nun şehâdeti gibi, İslâm tarihinin bu en yürek paralayıcı hâdisesi maalesef 10 Muharrem H. 61'de ( M. 10 Ekim 680'de) vuku bulmuştur.

Önce kısaca Hz. Hüseyin (R.A.)'i tanıtalım. Hz. Hüseyin (R.A.)Hz. Peygamber (S.A.V.) Efendimizin torunu, Hz. Fâtıma (R.Anha) ile Hz. Ali (R.A.)nun küçük oğlu, Kerbelâ şehidi.

5 Şaban Hicri 4, miladi 10 Ocak 626 yılında Medine'de doğdu. "Şehîd" lakabıyla meşhurdur. Göğsünden aşağısının dedesine çok benzediği rivayet edilir. Doğduğu zaman Hz. Peygamber (S.A.V.) Efendimiz, ağabeyi Hz. Hasan (R.A.)'a yaptığı gibi o güne kadar Araplarca pek bilinmeyen adını kulağına bizzat ezan okuyarak koydu ve doğumunun yedinci gününde akîka kurbanı kestirip Hz. Fâtıma (R.Anha)'dan saçının ağırlığınca fakirlere gümüş dağıtmasını istedi. Hz. Hüseyin (R.A.), ağabeyi Hz. Hasan (R.A.) ile birlikte tabiînden Ebû Abdurrahman es-Sülemî'den kıraat öğrendi, dedesiyle annesinden ve babasından, ayrıca Hz. Ömer (R.A.)'den ve diğer bazı sahâbîlerden sekiz hadis-i şerif rivayet etti.

Resûl-i Ekrem (S.A.V.) Efendimiz, iki torununa son derece düşkün olup onları çok sever, isteklerini tereddütsüz yerine getirir, onlarla oyun oynar, sırtına bindirip gezdirir, hatta secdede iken üstüne çıktıklarında inmelerine kadar beklerdi. Bera b. Azib (R.A.)'den rivayete göre Resûlullah (S.A.V.) Efendimiz Hz. Hasan (R.A.) ile Hz.Hüseyin (R.A.)'i görmüş ve:

"Allah'ım: Ben, bunları seviyorum. Sen de bunları sev!" buyurmuş. (Tirmîzî Sünen; Menakıb: 30; No: 3782; 5/661.)

Ebu Hureyre (R.A.)'den rivayete göre Resûlullah (S.A.V.) Efendimiz

"Hz. Hasan ve Hz. Hüseyin'i seven, beni sevmiş, onlara kin tutan da bana kin tutmuştur." (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 2/288)

Hz. Peygamber (S.A.V.) Efendimiz Hz. Hasan ve Hz. Hüseyin'in gönüllerince oynayıp eğlenmeleri için onlara eşlik eder, bir çocuk gibi onlarla oynardı. Hz. Hüseyin, Rasûlullah (S.A.V.) Efendimizden deve olmalarını istediklerinde hemen yere eğilir ve onları mübarek sırtına alırdı. Arkasından da: "Bundan güzel deve olabilir mi?" buyururlardı.

Hz. Peygamber (S.A.V.) Efendimiz, bir gün, cenazelerin konulduğu yerde oturuyordu. Hz. Hasan ile Hz. Hüseyin, güreşmeye başladılar. Hz. Peygamber (S.A.V.) Efendimiz gülerek "Ha gayret Hasan; Göreyim seni, yakala Hüseyin'i!" diyerek Hz. Hasan'ı kayırınca, Hz. Ali: "Yâ Resûlellah! Sen Hüseyin'i kayırmalı değil miydin? Hasan daha büyüktür" dedi. Hz. Peygamber (S.A.V.) Efendimiz "Baksana Cebrail'de, Hüseyin'e: (Ha gayret Hüseyin göreyim seni) diyor." Buyurdu. ((Zehebî, Siyer Alâmü'n-Nübelâ, 111, s. 190-191))

Ebû Büreyde (R.A.)'den şöyle demiştir: Resûlullah (S.A.V.) Efendimiz, bize hutbe vermekte iken Hz. Hasan ve Hz. Hüseyin (R.Anhüma) üzerlerinde kırmızı bir gömlekle düşe kalka geldiler. Resûlullah (S.A.V.) Efendimiz, onları görünce konuşmasını yarıda keserek minberden indi onları kucağına aldı ve minbere çıktı önüne oturttu ve şöyle buyurdu:

"Allah ne doğru söylemiş 'Mallarınız ve çocuklarınız ancak bir imtihan vasıtasıdır.' (Enfal sûresi: 28, Tegâbün sûresi: 15) Şu iki çocuğun durumlarına baktım yürüyorlar tökezleyip düşüyorlar dayanamadım konuşmamı keserek onları kaldırdım." (Tirmizî, Menâkıb: 30; İdeyn: 27; Ebû Dâvûd, Salat: 17; Nesâî, Cum'a: 27)

Müslümanların Ehl-i Beyt'e ve âl-i abaya dahil olan Hz. Hasan ile Hz. Hüseyin'e duyduğu sevgi ve şefkat Resûl-i Ekrem (S.A.V.) Efendimizin vefatından sonra da devam etmiştir.

Hz. Hüseyin (R.A.), Resûlullah (S.A.V.) Efendimizin sevgili torunu, emaneti ve reyhânesi yani çiçek demeti denilerek müslümanlardan daima sevgi, şefkat ve bağlılık görmüş, böylece altı yaşında kaybettiği dedesinin ve annesinin yokluğunu fazlaca hissetmemiştir. Ayrıca ağabeyi Hz.Hasan ile birlikte bütün İslâm dünyasında olduğu gibi Türkler arasında da Resûlullah (S.A.V.) Efendimizin sevgili torunu sıfatıyla daima sevilmiş, sayılmış ve adları çocuklara verilen en yaygın isimler arasında yer almıştır.

Hz. Hüseyin (R.A.)'in çocuklarından Ali el-Ekber Kerbelâ'da kendisiyle birlikte şehid olmuş, Ca'fer ve Abdullah adlı oğullarından devam etmeyen soyu diğer oğlu Ali Zeynelâbidîn'den devam ederek seyyid unvanıyla tanınmıştır. Ayrıca Fâtıma ve Sekîne adlı iki de kızı vardı.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Mehmet Talu Arşivi