Taha Akyol

Taha Akyol

AKP ve CHP

AKP ve CHP

TÜRKİYE’DE ‘endişeli modernler’ diye geniş bir kitle var. Bu, Binnaz Toprak’ın uydurması değil, Toprak sadece olgunun adını koydu.
“Endişeli muhafazakârlar” da var.
Karşılıklı endişeler geniş kitleleri AKP ve CHP etrafında kilitliyor.
CHP bu yüzden kabuğunun dışına çıkamıyor, büyüyemiyor...
AKP’nin ise gerçi ‘kilitlenmiş’ tabanı çok geniş olduğu için oy sorunu pek yok, ama toplumdaki gerilim ve kutuplaşma AKP’yi öfkeli ve defansif yapıyor, bu duygu “iktidar gücü”nü aşırı kullanma eğilimi doğuruyor.
Muhalefetin zayıf kaldığı bütün demokrasilerde, hele de bizde tarihten böyledir bu!
Neticede kutuplaşma demokrasinin sağlıklı işlemesine engel oluyor.
Bu kutuplaşma ve gerilim nasıl giderilebilir? AKP’nin “modernler”in endişelerini, CHP’nin de “muhafakârlar”ın endişelerini giderecek dil ve politikalar geliştirmesiyle...

‘Endişeli modernler’ kim?
Prof. Özer Sencar’ın yönettiği Metro-Poll şirketinin “sahil şeridinde” yaptığı araştırmada çok önemli bulgular var.
. “Sahil şeridi”nde araştırma kapsamına giren kesin referandumda yüzde 62 oranında “hayır” dediği halde, bu pazar seçim olsa bu kesim AKP’ye yüzde 28, CHP’ye yüzde 24 oy verecek! Demek ki CHP sadece “endişe”yi seslendirerek büyüyemez. Onun için CHP’nin değişik kesimlere açılım yapması lazım.
. Söz konusu “sahil şeridi”ndeki “endişeli modernler”in yüzde 72’si orduyu laikliğin garantörü görüyor. Yüzde 52’si ordunun “gerektiğinde yönetimi ele almasını” onaylıyor! Bu kesim Süheyl Batum’un talihsiz sözlerini memnuniyetle karşılamış olmalı... Ama bunların Türkiye gelenindeki oranı en fazla yüzde 20’dir.
CHP elbette “endişeli modernler”i ihmal edemez, ama bu kesime kilitlenmesi, Süheyl Batum örneğinde olduğu gibi bu kesimin diliyle konuşması, CHP’yi çok dar bir alana kilitlenmekten başka sonuç doğurmaz. Bu toplumsal gerçek karşısında CHP artık Süheyl Batum’u zirvelere taşıyamaz! Kılıçdaroğlu dün bu yöndeki bir soruyu “yorum yok” diye yanıtlayarak bunun sinyalini vermiştir zaten.
CHP 1970’lerdeki Ortanın Solu gibi ‘gömlek değiştirmek’ ve gerçek bir sosyal demokrat partiye dönüşmek zorundadır. Bunu yapmadıkça büyüyemeyeceğinin kanıtı seçim sonuçlarıdır.
CHP’lilerin bu yöndeki eleştirilere öfkelenmesi sadece kendi ufuklarını daraltır. Hâlbuki Kılıçdaroğlu’nun yapmak isteyip de bir türlü işlerlik kazandıramadığı açılımlara destek olmaları partileri için de, ülkemiz için de yararlı olur.

İktidarın algı yönetimi
AKP açısından pek bir oy sorunu yok. Hatta “sahil şeridi” gibi “endişe”nin yüksek olduğu bir kesimde bile yüzde 85 gibi çok büyük bir kesim “hayat tarzlarına hiçbir müdahale olmadığını” söylüyor.
Maddi realite bu ama “algıların yönetimi” AKP için ciddi bir sorundur.
“Endişeliler”in ortalama yüzde 70’i iktidarın yargıyı denetim altına aldığı, gazetecileri korkuttuğu gibi “endişeler” de taşıyorlar.
Toplumun bir kesiminde bu derece yüksek dozda endişeler oluşmuşsa toplumun genelinde de kutuplaşma aşılamaz...
Bunu aşmak için CHP’nin de, AKP’nin de ‘öteki’ne kapı açan politikalar geliştirmesi çok önemlidir; ama öncelikli sorun, kutuplaşmayı besleyen kavgacı dil sorunudur... Dillerini normalleştirebilseler sonrası o kadar zor olmaz.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Taha Akyol Arşivi