Muhterem okuyucu. Bu yazıyı Mekke-i Mükerreme'den yazıp gönderiyorum.

"Ölüm güzel şey, budur perde ardından haber,

Hiç güzel olmasaydı, ölür müydü Peygamber?

Tam bir hafta oldu. O1.03.2011 Salı günü, hepimizin lideri, hocası olan çok müstesna bir şahsiyet merhum muhterem Prof.Dr. Necmettin ERBAKAN Hocamızı Rahmet-i Rahman'a tekbirler, salavatlar, dualarla uğurladık. Milyonlarca insan, ümmetin can dostu, mazlumların sesi Erbakan Hoca'yı, ebedi istirahatgâhına gözyaşları ve dualar eşliğinde yolcu etti.

Merhum muhterem Prof.Dr. Necmettin ERBAKAN hocamızın cenaze namazını Kâbe-i Muazzama'da gıyaben bizzat kıldırdım. O'nun için tavaflar yaptık, dualar ettik, hatimler okuduk. Hâlâ da devam ediyoruz.

Muhterem merhum Prof.Dr. Necmettin ERBAKAN hocamız, hayatı cihat olarak gördü ve son nefesine kadar öyle yaşadı. Bütün dünya şahittir ki, merhum Prof.Dr. Necmettin ERBAKAN hocamız, hem Türkiye'deki hem tüm dünyadaki Müslümanlara şunu öğretti: İslam sadece oruç tutmaktan, namaz kılmaktan ibaret değildir. Bununla birlikte İslam, ALLAH Teâlâ yolunda cihad etmektir, tüm Müslümanların saadeti için çalışmaktır. Kendisi de son nefesine kadar bu uğurda canı, malı ve tüm gücüyle mücadele etti. Buna hepimiz şahidiz.

Merhum muhterem Prof.Dr. Necmettin ERBAKAN hocamızdan hem bilim adamı hem de siyaset adamı olarak çok şeyler öğrendik. O, bir genel başkan değildi, aslında bir liderdi. O'nda örnek alabilenler için örnek alınacak çok şeyler vardı.

Bizler kendisinden razıyız Allah Teâlâ da O'ndan razı olsun. Allah Teâlâ rahmet eylesin, mekânını cennet eylesin, sevgili Habibine komşu eylesin, refik-i alaya refik eylesin. Başta, dilinden hiç düşürmediği Fatih Sultan Mehmet olmak üzere hayatını millete, insanlığa adayan bütün İslam büyükleriyle birlikte haşrolmayı nasip eylesin. Amin.

Cenab-ı Hak rahmetiyle muamele buyursun. Evladına, torunlarına, yakınlarına, sevenlerine, Milli Görüş camiasına ve 54. Hükümet'in de Başbakanı olması hasebiyle milletimize baş sağlığı diliyorum.

Bu arada Konya'nın ve Memleketimizin manevi mimarlarından Büyük İslam Alimi muhterem Tahir Büyükkörükçü Hocaefendinin de vefat ettiğini büyük bir üzüntü ile öğrendik. ALLAH rahmet eylesin. Mekanı cennet olsun. Büyükkörükçü ailesine ve Konya'ya baş sağlığı diliyorum.

Eşyayı tabiatında bırakmak

Türkiye bir müddetten beri, Meclis'e sunulan "hadım etme" tasarısını ve Prof. Dr. Orhan ÇEKER'in bu husustaki beyanını konuşuyor.

Her şeyden önce şunu belirtelim ki: Eşya tabiatında bırakılırsa her şey seyrinde devam eder, olumsuz hiçbir şey olmaz. Tıpkı otobüs yolunda, tren rayında, uçak ve gemi rotasında gittiği gibi.

Fakat otobüs yolundan, tren rayından, uçak ve gemi rotasından çıktığı zaman, kazaların ve istenmeyen durumların olması kaçınılmazdır.

Bu sebeble eşyanın tabiatına aykırı davranılamaz. Su, tersine akıtılamaz. Aşağıya inmek için, yukarı çıkan yürüyen merdivene binilmez. Aksi takdirde istenmeyen durumlar ortaya çıkar.

Her eşyanın olduğu gibi, erkeğin de kadının da tabiatını en iyi bilen ALLAH Teâlâ'dır. Çünkü onların yegâne yaratıcısıdır.