Serdar Arseven

Serdar Arseven

Kılıçdaroğlu tutmadı, Büyükerşen verelim!..

Kılıçdaroğlu tutmadı, Büyükerşen verelim!..

Deniz Baykal’a yönelik “kaset komplosu”nun kaynağı belli oldu...
CHP’lilerin “finanse ettiği” ve şu anda Ergenekon’dan hapis yatmakta olan bir adamın mekânından “diğer santaj kasetleri” de çıktı, “sağlam kaynaklardan” ulaşan bilgiye göre!..
Bu Ergenekon tutuklusu, başta Sayın Recep Tayyip Erdoğan olmak üzere AK Parti ileri gelenlerinin “kökenlerine” ilişkin hiçbir somut veriye dayanmayan “bir dizi” iftira kitabı hazırlamıştı.
Baştan aşağı iftiralarla dolu olmasına rağmen, “yasaklı” ilan edilmeyen ve başta Aydın Doğan’ınki olmak üzere bir çok yayınevinin raflarını kirleten bu rezil kitapların sahibi, “Halk TV’yi ele geçirme” planının taşeronlarından.
Halk TV,
Deniz Baykal ve Önder Sav’ın kontrolünde...
CHP’nin bu iki ağır topuna tezgah kuruyorlar; Deniz Baykal’ı bizzat bulaştığı ilişkilerle, diğerini de oğlunun “marifetleri” ile tehdit ediyorlar ki...
Ergenekon “Cumhuriyet gazetesine ilave” bir medya organına sahip olsun...
Deniz Baykal her şeyi biliyor, Önder Sav biliyor...
Gürsel Tekin biliyor...
Eski yönetimin güçlü isimlerinden Yılmaz Ateş de, “Sayın Deniz Baykal’ın dahili darbeye maruz kaldığını” ve “Kılıçdaroğlu’nun bir proje adamı olduğunu” yakın çevresine söylemek suretiyle bu bilinci ortaya koyuyor.

Bu kirli tezgahın içinde “Kemal Kılıçdaroğlu” var mı?..
Bence yok...
O şartların öne çıkarttığı bir isim, bir yerlerde hazırlanan projede farkında olmaksızın rol alan bir gariban.
AK Parti iktidarının yıkılıp yerine CHP-MHP koalisyonunun getirilmesi için “Ecevit” misali “dürüst lider” olarak lanse edilebilecek bir isme ihtiyaç vardı.
Düşük profilli, halktan biriymiş gibi görünen, “vatandaş Mehmet Ağa” kıvamlı bir “proje” unsuru.
Kılıçdaroğlu’nun iyi kötü yüzde 30’u bulabileceği, terörün tırmanacak olmasından istifadeyle MHP’nin de bir miktar oy artışı kaydedebileceği ve böylece “koalisyonun” gerçekleşebileceği düşünülüyordu.
CHP medyasının gazıyla “seçim başarısı elde edebileceğini” “zanneden” Kılıçdaroğlu, “koltuğun kendisine emaneten verildiğini” şimdi şimdi görmüş durumda.
Salı günü Meclis kulisinde görüştüğüm Kılıçdaroğlu ekibinden bir vekil, “Yılmaz Büyükerşen olayı”na dikkatimi çekti...
Bu olayın arka planını araştırırsam, iyi malzemeler yakalarmışım!..

CHP’nin bunca karışması, “kimin şeyi kimin şeyinde belli değil” halini ortaya koyan bir dizi pisliğin ortaya saçılması, olan biteni izleyen “saf” CHP’lilerin önümüzdeki seçimden iyice ümit kesmiş olması...
Ve bu karmaşanın tam ortasına Eskişehir Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen’in düşürülmesi mânidar...
Ortada “olmadı baştan” durumu var...
Ergenekon bu seçimden ümidini kesti...
AK Parti, yine kahir ekseriyetle iktidara gelecek...
Oyun “bir sonrası” için...
Erdoğan Köşk’e çıktığında, siyaset sahnesi dağılacak...
Ve dağınıklıktan istifade Yeni CHP’li Yılmaz Büyükerşen’in “Başbakanlığa” uzanması sağlanacak!..
İçinde “milletin” olmadığı hesaplar işte!..

Önceki ve Sonraki Yazılar
Serdar Arseven Arşivi