Mehmet Talu

Mehmet Talu

18 Mart Şehitler Günü ve Çanakkale destanı

18 Mart Şehitler Günü ve Çanakkale destanı

Soru: 18 Mart şehitler günü ve Çanakkale destanı hakkında bilgi verir misiniz?

Cevab: Bismillahirrahmanirrahim.

Şanlı tarihimizdeki kahramanlık destanlarından biri de Çanakkale zaferidir.

Bu zafer, Birinci Dünya Savaşı'nda kahraman askerlerimizin, cihanı hayrete düşüren bir îman ve kahramanlık destanıdır.

Bu zafer, milletimizin, iman ve azminin, metanet ve gücünün açık bir göstergesidir.

Bu zafer, tek vücut haline gelmiş imanlı bir milletin; dinini, namusunu, istiklalini, vatanını ve bayrağını korumak için neler yapabileceğini bütün dünyaya göstermiştir.

Bu zafer, savaşın ve tarihin akışını değiştirmiştir. Çanakkale'de, donanım ve maddi imkân bakımından kendisinden güçlü ordulara karşı, inanılmaz bir direniş gösterilmiş, üstün cesaret ve özveriyle, "ÇANAKKALE GEÇİLMEZ" dedirten, eşine az rastlanır, anlamlı bir kahramanlık destanı yazılmıştır.

Çanakkale zaferi:

"Cehennem olsa gelen, göğsümüzde söndürürüz,

Bu yol ki hak yoludur, dönme bilmeyiz yürürüz.

Şu karşımızdaki mahşer kudursa, çıldırsa,

Denizler ordu, bulutlar donanma yağdırsa," (Mehmet Akif Ersoy, Safahat, 305-306, TDV baskısı)

diyerek bütün gücüyle düşmana karşı koyan milletimizin destanıdır.

Çanakkale zaferi, Yüce Rabbimizin:

"Sizinle savaşanlara karşı ALLAH Teâlâ'nın yolunda siz de savaşın" (Bakara sûresi:190) emrine uyarak cepheye atılan kahraman askerimizin destanıdır.

Çanakkale zaferi, vatanı, bayrağı, milleti, dini ve devleti için canını ALLAH yolunda feda eden, böylece ALLAH rızasına eren şehitlerin destanıdır.

Çanakkale zaferi, anaların biricik evladını, şefkat ve muhabbetle bağrına basıp:

"Oğul, seni yetiştirdim, hizmet eyle vatana

Ak sütümü helal etmem saldırmazsan düşmana"

diyerek cepheye uğurladığı; oğulun da anasının elini öpüp:

"Hakkını helal et şefkatli ana

Canım feda olsun kutsal vatana"

diyerek karşılık verdiği, cefâkâr analar ile yiğit ve kahraman Mehmetçiklerin destanıdır.

Çanakkale zaferi; ırkları, renkleri ve dilleri değişik çeşitli milletlerden oluşan; haçlı ordularının Müslüman milletimizi yok etmek amacıyla karadan, denizden ve havadan üzerimize saldıran bir iman-küfür mücadelesidir. Çünkü merhum şairimiz Akif'in:

"Eski Dünyâ, Yeni Dünyâ, bütün akvâm-ı beşer,

Kaynıyor kum gibi, tûfan gibi, mahşer mahşer.

Kimi Hindû, kimi yamyam, kimi bilmem ne belâ.." (Mehmet Akif Ersoy, Safahat, 385, TDV baskısı)

dediği gibi çehreleri, renkleri, dilleri ve ırkları değişik, çeşitli milletlerden oluşan, insan selini andıran ordular, milletimizin üstüne yürümüş, mehmetçiğin göğsüne bomba ve mermi yağdırmıştır. Yine merhum şairimiz Akif'in:

"Ölüm indirmede gökler, ölü püskürmede yer;"

dediği gibi, gökler ölüm indirmiş, yerler ölü püskürmüştür. Kahraman ecdadımız, bu öldürücü silâhların tehdidine karşı iman dolu göğsünü siper etmiş, bir gül bahçesine girercesine vatan uğruna şehid olmayı şeref bilmiştir. Düşmanın gülleleri, mermileri, arslan neferlerimizin göğsünde sönmüş, Çanakkale Boğazı düşmanlarımıza mezar olmuştur.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Mehmet Talu Arşivi