Mehmet Emin Genç

Mehmet Emin Genç

“Mazlumların Sesi” Olabilmek

“Mazlumların Sesi” Olabilmek

Türkiye Cumhuriyetinin Başbakanı olan Sayın Recep Erdoğan sınır ve gönül komşumuz olan Irak’a önemli bir ziyarette bulundu. Çok ses getiren bu ziyaret iki ülkenin aslında hangi bağ ve değerlerle de birbirine bağlı olduğunun göstergesiydi. Özellikle Müslüman Irak halkının sünnisiyle, şiisiyle Başbakanımıza yönelik ilgi ve alakası görülmeye değerdi. Dostları sevindiren, Düşmanları da çatlatan bu seyahat üzerinde durulması gereken önemli hususiyetlere de sahiptir.

Öncelikle yazılı medyamıza yansıyan birkaç cümleyi aynen paylaşmak istiyorum. Gazetelerimizden birinde haber manşetten şöyle duyuruluyordu. “Tarihi Irak ziyaretini gerçekleştiren Başbakan Tayyip Erdoğan için Bağdat'ta adeta miting gibi karşılama töreni düzenlendi. Bağdat Uluslararası Havaalanı'nda Irak Başbakanı Nuri El-Maliki tarafından resmi törenle karşılanan Erdoğan, iki ülke marşlarının çalındığı törenin ardından Maliki ile havaalanındaki bir bölüme geçerek bir süre görüştü. Bağdat Havalimanı'ndan sonra şehre girişinde büyük bölümü Şii kökenli Iraklıların oluşturduğu topluluk sevgi gösterisinde bulunduğu Erdoğan için 2 km'yi bulan karşılama korteji oluşturuldu. Ellerinde Türk bayrakları, Türkçe ve Arapça "Mazlumların sesi Recep Tayyip Erdoğan Irak'a Hoş geldiniz" pankartı açan Iraklılar Erdoğan lehine slogan attılar. İlk kez Iraklı olmayan bir devlet yöneticisine Irak halkı tarafından bu denli sevgi gösterisinde bulunuldu”.

Ayrıca Irak ziyaretinde Başbakan Erdoğan, önce başkent Bağdat'taki Kazımiye ve İmam-ı Azam Ebu Hanife türbelerini, ardından da Necef'teki Hz. Ali'nin türbesini ziyaret etti. Hz. Ali'nin türbesini ziyaret eden ilk Sünni lider olarak tarihe geçen Erdoğan, Bağdat'taki Irak Meclisi'nde konuşma yapan ilk yabancı devlet adamı oldu. Erdoğan Necef'teki türbe ziyaretinin ardından da şehir merkezinden yürüyerek, Şii dini lider Büyük Ayetullah Ali Sistani ile görüşme yaptı. Aynı zamanda Kuzey Irak'taki Bölgesel Kürt yönetimini ziyaret eden ilk Türk Başbakan olan Erdoğan'ın ziyareti öncesinde, Kürt yönetimi de bir ilke imza attı. Kerkük İl Meclisi’ne ilk kez bir Türkmen başkan seçildi. Sokaklar ve resmi binalar Irak ve Türk Bayrakları ile süslendi. Irak Halkı ve Yöneticilerinin Sayın Recep Tayyip Erdoğan’a gösterdikleri ilgi sıradan bir ilgi ve bu seyahat sıradan bir seyahat değildir. Bütün Dünyanın gözü bu gezide ve olup-bitenlerdedir.

Özellikle çoğunluğu “Şii olan” ifadesine dikkatinizi çekmek istiyorum. Batılıların bizi bölmek ve birbirimizden koparmak için sıkça kullandıkları Şii-Sünni ayırımını hatırlamanızı istiyorum. Almanya’da kaldığım yıllarda ne zaman bir üniversite öğrenci veya hocası ile ülkelerimizi ve komşularımızı konuşacak olsak bize hemen Şii-Sünni hatırlatmasını yaparlar ve bunun sürekli akılda tutulması gereken bir husus olduğunu söylerlerdi. Biz kardeş olduğumuzu dillendirsek de bildiklerinden şaşmaz, bu ayırımı, bıkmadan-usanmadan tekrar ederlerdi. Oysa gerçek bunun tam tersidir. Dinimiz bizi kardeş yapmıştır. Bu kardeşlik kan kardeşliğinden daha güçlü ve daha sağlamdır. Doğudaki bir kardeşin ayağına batan dikenin acısını, Batıdaki diğer kardeş duymak ve hissetmekle, tabiî ki bunun gereğini yapmakla emrolunmuştur. Eğer siz kardeşlerinizin, özellikle de ezilen kardeşlarinizin sesini duyar, bunu da her platformda yüksek sesle dillendirirseniz işte bu sevgi seline mazhar olursunuz. Sayın Başbakanımızın Irak ziyareti de bunun en açık-seçik örneği durumundadır. Bağdat’ta iki kilometrelik konvoyla karşılanmak başka hangi ülkenin yöneticisine nasip olabilir. Üstüne üstlük birde “Mazlumların Sesi, Irak’a Hoş geldiniz” pankartı açılması son derece düşündürücü ve sevindirici değimlidir?

Peki, Sayın Erdoğan bu “Mazlumların Sesi” iltifatına neden mazhar olmuştur, bu denli sevgi seli Bağdat’ta ne diye akmıştır? Öncelikle şunu anlamalıyız ki; Sayın Erdoğan’ın gerek Türkiye’de ve gerekse Dünya’nın farklı coğrafyalarında takındığı tavır yakinen takip edilmektedir. Davos’da dünya müstekbirlerine rest çekmesi delikanlılığının zirvesi olarak içeride ve dışarıda hala dost ve düşmanların hafızalarında tazeliğini korumaktadır. Filistin’deki kardeşlerimizin yıllardan beri yaşadığı dramı bu denli yüksek sesle dile getirmek Türkiye Cumhuriyetinin Başbakanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ana nasip olmuştur. Bu net tavır da kendisini bütün Müslüman halkaların sevgisine boğmuştur. Ayrıca Sayın Erdoğan her zaman Anadolu insanının yanında yer almış, İstanbul dukalığına teslim olmayarak gariban dostu olduğunu burada da ortaya koymuştur. Son dönemde orta doğuda meydana gelen halk hareketlerinde de mazlumların yanında durmuş, onların haklarını savunmuştur. Fakir halkın gecekondusuna giren ve o gariban sofralarda oturan ilk lider yine Tayyip Erdoğan’dır. Özel kaleminde çalışan sıradan bir memurun tabutuna omuz vermekte yine bu vefa dolu adama nasip olmuştur.

Altını kalın çizgilerle çizeceğimiz ve üzerine özellikle vurgu yapacağımız birkaç önemli nokta daha vardır. Mazlumları sesi olarak Türkiye Cumhuriyetinin Başbakanını karşılayanlar, neden sözde Irak’ı özgürleştirdiğini söyleyen ABD askerlerini ve yöneticilerini nefret ve lanetle anıyorlar. Bu coğrafyanın insanı ABD’yi niye büyük şeytan olarak biliyorlar. Ve neden kendi aralarındaki ihtilaflarda arabulucu olarak bizleri tercih ediyorlar. Yine neden Libyalılar, ellerinde esir olarak bulunan bazı ABD vatandaşlarını serbest bırakırken “Türkiye’nin hatırı İçin” yazılı notunu düşüyorlar?

Allahım… Milletin hakkına sahip çıkan, nifak ve fesat çanlarına ok tıkayan, bu Milletin has evladı Recep Tayyip Erdoğan’a sen yardım eyle… Onun hayatına kastederek planlar yapanların planlarını başlarına geçir… Ömrünü uzun işini asan eyle… Bizleri de sana hakkıyla kul, Ümmet-i Muhammede hakkıyla ümmet eyle… Kardeşliğin gereğini yaparak yüzü ak, gönlü ak ve pak olanlardan eyle… Huzuruna kabul edeceklerinden kıl… Âmin, velhamdülillahi Rabbil âlemin…

***

Not: Bu bölümde duyurulmasını istediğiniz kültürel faaliyetleri [email protected] adresine göderiniz.

Ankara’mızda bu hafta yapılacak kültürel etkinlikler:

1. 01 Nisan saat 14:00 de İlahiyat Fakültesi, Yunus Emre Konferans Salonunda Prof. Dr. Mehmet Akkuş Hoca, “Edebiyatımızda Hz. Peygamber” konusunda halka açık konferans verecek.
2. 01 Nisan saat 18:30 da GMK Bulvarı 24/7 deki Server Vakfında Server Gençliğin organizasyonuyla Prof. Dr. Refik Turan “Çanakkale Zaferinin Tarihteki ve Yaşantımızdaki Yeri” konferansı verecek.
3. 02 Nisan saat 14:00 de Mithatpaşa cd. 62/6 Kızılay adresindeki Araştırma Kültür Vakfı Ankara Şubesinde Prof. Dr. Durmuş Günay “Yüksek Öğretimde Güncel Gelişmeler” konulu konferans verecek.
4. 02 Nisan saat 16:00 da Ziyabey cd. 1400. sk. No: 16/1 Balgat adresindeki İnsani Değerler Derneği ve Demokrasi Vakfında Prof. Dr. Hayrani Altıntaş “Yaratılış ve Demir” konferansı verecek.
5. 03 Nisan Pazar günü, Atatürk Kültür merkezinde açık bulunan 5. Kitap Fuarı sona erecek. Sabah 10:00, akşam 20:00 arası açık olan Fuar bünyesinde çeşitli Konferans ve imza günleri de düzenleniyor.
6. 04 Nisan saat 18:30 da Birlik Vakfı ve 06 Nisan saat 19:00 daki mutad haftalık programların bu haftaki konukları henüz elime ulaşmadığı için konuşmacıları sizinle paylaşamıyorum.
7. 08 Nisan Cuma saat 20:00 de Anadolu Gösteri Merkezinde, Gülistan Dergisinin organize ettiği; “Peygamber efendimizi (sav) Anma Gecesi” nde Necmettin Nursaçan, Mücahit Aslan, yaşar Alptekin konuşmacı; Celaleddin Ada, mesut Şimşek ve Süreyya sanatçı olarak katılacaklardır. Programla ilgili irtibat telefonu: 0532 799 95 06

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Mehmet Emin Genç Arşivi