Yavuz Bahadıroğlu

Yavuz Bahadıroğlu

“Yeni CHP”nin yöneticilerine sorular -4-

“Yeni CHP”nin yöneticilerine sorular -4-

“Ne örümcek, ne yosun/ Ne mu’cize, ne füsun/ Kâbe Arab’ın olsun/ Bize Çankaya yeter!” (Kemalettin Kamu) denilerek, “Yeni Amentu”, “Yeni Mevlid”, “Yeni ezan”dan sonra, “Yeni Kâbe” de uydurulan bir dönemde (eski CHP iktidarı dönemi), pek tabii Müslümanların kıblesi kutsanmayacak, Kâbe hakkında da ileri-geri konuşulacaktır.
Buyurun, 1950’ye kadar lise ikinci sınıflarda okutulan “Lise II” isimli tarih kitabında Kâbe nasıl anlatılıyor: Kâbe; mikâp yâni tavla zarı şeklinde demektir. (Benzetmeye dikkat!) Filhakika Kâbe çok eskidir. Ne vakit ve kimler tarafından yapıldığı da bilinmiyor. Arap ananesi Kâbe’nin inşasını İbrahim Peygamber’e atfetmektedir.” (Oysa bunu Arap ananesi değil, doğrudan Kur’ân-ı Kerim söylüyor... Bakara Suresi, 127. ayet).
Ve inkâr, hakaret sürüyor: “Arapların aralarında yayılan bu ananeye göre İbrahim, karısı Hacer ile oğlu İsmail’i buraya getirmişti; Zemzem de onlar için fışkırmıştı; İbrahim, oğlu İsmail ile birlikte Kâbe’yi bina etmişlerdi. Cebrail kendilerine o zaman beyaz ve mücellâ olan Haceriesvedi (olduğu gibi yazıyoruz) getirmişti; bu taş sonradan günahkârların ellerini sürmelerinden dolayı kararmıştı. Bunların hepsi, bittabi, sonradan uydurulmuş masallardır.” (Sayfa: 85).
Aynı kitapta Hacer-ül-esved hakkında ise şöyle deniliyor. “Bu mukaddes karataş ananesi aynen Friklerde de vardı. Friklerin mukaddes sayarak ihtiram ve ibâdet ettikleri Karataş bugünkü Afyon Karahisar şimalinde, kadîm Pessinüs şehrinde bulunuyordu. Bunun kudsiyeti an’anesi bu şehrin Romalılar tarafından zaptına kadar devam etmişti. Demek ki, Kâbe’nin bir köşesindeki karataşın kudsiyet almasından, ziyâret ve tavaf edilmesinden çok evvel Friklerde karataşın mâbet ve ziyaretgâh esası olması âdeti teessüs eylemiş bulunuyordu.” (Sayfa: 85).
Müslümanların kutsal mahallerini tezyiften sonra, elbette arkasından şu sual gelecekti: “Böyle bir yere niçin gideceksiniz, niçin boş yere Araplara döviz vereceksiniz?”
Eski Genel Sekreter Önder Sav da, hacca gitmek istediğini söyleyen bir vatandaşa, “Araplara para kaptırma” diyerek buna benzer bir tavır sergilememiş miydi?
“CHP değişiyor, milletle barışıyor” diyenler, bence yanılıyor. Tarihiyle yüzleşmeden CHP ne değişebilir ne de milletle barışabilir.
Eski CHP’nin Milli Eğitim Bakanı, “Din tedrisâtı (eğitimi) memnuiyetini (yasağını) otuz sene daha devam ettirebilsek, artık ondan sonra Türkiye’de böyle bir mesele kalmaz!” diyordu. Ama şimdi böyle bir “mesele” var. İmam hatiplilerin önü katsayı engeliyle tıkalı, başörtülüler hâlâ problem yaşıyor. Ama değiştiği söylenen CHP bu konularda bir ileri, bir geri politikası izliyor. Dini eğitim konusunda ne düşündüklerini kimse bilmiyor.
Sahi yeni CHP’yi yönetenler, dini eğitim konusunda ne düşünüyorlar?
Ya tarih konusunda?..
Tarih 3 Mart 1924. Yer Türkiye Büyük Millet Meclisi...
Kürsüye çıkan Rize Milletvekili Ekrem Bey, hilafetin kaldırılmasının gerekliliği konusunda şunları söylüyor (İkinci Meclis Zabit Ceridesi, cilt 7, s. 31’den özet olarak):
“Efendiler, Millete hizmet etmiş, tarihimizde, birçok sadrazamlar gösterebilirsiniz. Fakat padişah göstermek için müşkülât çekersiniz. Bunların tahta bağlı olmalarının sebebi yalnız menfaat, ihtiras; bundan ibarettir...
“Türk milletinin bu kadar geri kalmasına sebep padişahlardır... Bu padişahlar bidayet-i saltanatlarında hiçbir şey yapmamışlardır...
“Bu tarihi (yani Osmanlı tarihini) yukardan aşağı tetkik ederseniz, hep cinayet, şahsi ihtiras görürsünüz... Sultan Fatih’den mi bahsedeceksiniz? Benim gözümün önüne, onun, sırf bir arzusu için, en kıymetli sadrazamımız olan Mahmud Paşa’yı katlettirmesi geliyor... Devri baştan aşağı cinayettir... Mazisi cinayetlerle dolu ve Türk milletine hizmet etmemiş bulunan bu aile...”
Nutuk, sövmelerle, kınamalarla, lânetlemelerle sürüyor...
Bin yıllık geçmiş insafsızca karalanıyor...
Hele de “Medeni Bilgiler” isimli kitap...
Bir dahaki sefere ondan alıntılar yapalım inşallah.



Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yavuz Bahadıroğlu Arşivi