M. Emin Parlaktürk

M. Emin Parlaktürk

Vaki Olanda

Vaki Olanda

Kaderci anlayışı da çağrıştırsa, literatürümüze giren bir cümleyi yazımıza dibace yapalım:

“Vaki olanda hayır vardır.”

Günümüzde yanlış anlaşılan bu cümleyi günlük hayatımızda sık sık kullanıyoruz.

Kullanıyoruz ama, vaki olanın “hayır” mı, yoksa “şer” mi olacağını önceden bilmediğimizden, bize düşen şey “hayır” murad edip iyi temennide bulunmaktır.

***

Bu cümlenin kaynağı olarak gösterilen Kur’an-ı Kerim ayetine bakalım:

Bakara/216’da Allah Teala şöyle buyurur:
“Savaş, hoşunuza gitmese de üzerinize yazıldı. Gerçi o size hoş gelmez, fakat olur ki, siz bir şeyden hoşlanmazsınız; oysa o, hakkınızda hayırlıdır. Olur ki, siz bir şeyi seversiniz; ama o, sizin hakkınızda bir fenalıktır. Allah bilir, siz bilmezsiniz.”
Bu ayette; “hayır bildiğiniz şeyde şer, şer bildiğiniz şeyde hayır vardır” şeklinde bir anlatım yoktur. Böyle anlaşılırsa, hayır ve şer birbirine karışmış olur.
Ayetin hangi ortamda indiğine baktığımızda durum daha iyi anlaşılacaktır.
Ayetin metninde de açıkça vurgulandığı gibi konu savaşla ilgilidir.
İnsanlar genellikle savaşı sevmezler.
Ancak sevilmese de bazı şeyler vardır ki, sonucu hayırlı olur. Tıpkı, sevilen nice şeylerin de sonucunun hakikatte şer çıkması gibi.
Öyleyse ayetten anlaşılması gereken mana; “Hayır gördüğümüz her şeyin şer, şer gördüğümüz her şeyin de hayır olması” değildir. Aksine, “Nice sevmediğiniz şeyler vardır ki, onda bizim için hayır vardır ve nice sevdiğimiz şeyler de vardır ki bizim için onda şer vardır” şeklindedir.
***
12 Haziran genel seçimlerine katılacak bütün partiler adaylarını seçtiler.
Hem parti yöneticileri açısından, hem de listeye giremeyenlerle girenler açısından vaki olanın “hayır” mı getireceğini, yoksa “şer” mi getireceğini şimdilik kimse bilemez.
Hele hele bu mücadeleyi bir “savaş” gibi kabul edenler açısından bu durum, söylediklerimizle tam örtüşmektedir.
Ortaya çıkan tablonun seçim sonrasında nasıl bir görüntü sergileyeceğini ve 24. dönemde nasıl bir grafik çizeceğini gördüğümüzde, “hayır” ve “şer” nitelemelerini ancak o zaman yapabileceğiz.
Bu niteleme de, elbette dünya penceresinden bir bakışla olacak! Yani biz, ancak zahire göre değerlendirip hükmedebileceğiz.
Ahiret hesabı, işte o hepimizi kuşatan büyük adalet gününün hesabıdır ve gerçek hüküm sahibi elbette Allah Teala’dır.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
M. Emin Parlaktürk Arşivi