Tezgahlar ülkesi!

Tezgahlar ülkesi!

Hukukun değil de yasayı zorlayarak amaca ulaşmanın gelenek olduğu topraklardayız.

Recep Tayyip Erdoğan’ın yıldızı yükselmeye başladığında şiir tezgahı devreye sokulmuş, Meclis’e girmesi engellenmişti.

Abdullah Gül cumhurbaşkanlığına aday olduğunda 367 tezgahı devreye sokulmuştu.

Geçen seçimlerde AK Parti’nin önünün kesilmesi için karakol baskını tezgahları, şehit cenazelerinde küfür tezgahları, misyoner cinayeti tezgahları devreye sokulmuştu.

Hepsi geri tepti.

Ama tezgahçılar bir türlü akıllanmadı.

Hala yeni tezgah peşindeler.

Bu kez “Veto tezgahı” devreye girdi ama toplumda beklenmedik bir tepki gördü.

Sağduyu hakim oldu ve Yüksek Seçim Kurulu’na bağımsız adayların yolunu açtıracak belgeler birer birer sağlandı.

Buna ragmen kimi merkezlerde şiddete varan eylemler sürdü, gelen haberlere göre Bismil’de polisin açtığı ateş sonucu göğsünden iki kurşun yarası alan bir yurttaşımız hayatını kaybetti.

Sorunun çözümüne rağmen, şiddet tezgahı devam etti.

BDP de bu tezgaha uydu ve Selahattin Demirtaş dün akşam saatlerinde Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ile olan randevusunu iptal etti.

BDP, Yüksek Seçim Kurulu’nun tavır değişikliğinden rahatsız olduğunu gösteren bir tavıra girmiş oldu.

Cumhurbaşkanı Gül, AK Parti iktidarının ilk gününden itibaren Kürt sorununun çözümü için çaba harcayan bir siyasetçi.

Cumhurbaşkanlığında da bu sorunun çözümü için olanca gücüyle devreye girdi.

Demirtaş’ın Cumhurbaşkanı Gül ile olan randevusunu iptal etmesi çözümden değil, çözümsüzlükten yana olduğunun bir göstergesi.

BDP’nin içinde kafa karışıklığının bir göstergesi bu aslında.

Dahasını söylersek Kandil ile İmralı arasında bir görüş farklılığı olduğunun ve veto krizinin bu farkı derinleştirmek için kullanıldığı anlaşılıyor.

Öcalan’ın çözüm yanlısı duruşunun, sertlik yanlısı kadroları mutsuz ettiği bir sır değildi. Bu farklılık parti komiserleri aracılığıyla partiye de yansıtılıyordu.Veto krizinin çözüme kavuştuğu saatlerde Bismil’in karışması kaos arayışının bir göstergesi.

BDP de tıpkı CHP gibi birden fazla merkezin hakim olduğu bir parti görünümünde.

Kim nereye çekerse oraya sürükleniyor.

Tezgaha mı geliyorlar yoksa hiç tezgahtan çıkamadılar mı, bilemiyorum.

Önceki ve Sonraki Yazılar
Arşivi