Ersoy Dede

Ersoy Dede

MHP nerede hata yaptı?

MHP nerede hata yaptı?

Bahçeli’nin kasetli kadrosu ile ilgili çok şey yazılıp çizildi.

Bugün sanıyorum artık Bahçeli de yol ayrımında olmalı. Zira bu ekiple 12 Haziran’a yürümek, artık intihara sürüklenmek gibi bir şey olsa gerek. Ama hep söylediğim bir şeyi bir kez daha tekrarlıyorum.. MHP, kesinlikle TBMM’de olmalı. 12 Haziran sonrası yeni dönemde, MHP siyasetinin ideolojik duruşunun da izleri, o anayasa tartışmaları içinde yer bulmalı kendine.. Daha açık bir ifadeyle söylemek gerekirse; PKK’nın siyasi kanadı BDP’nin katkıda bulunduğu bir Anayasa taslağına eğer MHP’nin katkısı olmayacaksa, bir şeyler eksik kalacak demektir.. Bu tartışmanın başka bir ayağı.. Oysa ben başka bir hatırlatma için yeniden bu konuyu açtım..

MHP’nin kasetli kadrosu, sadece bu, adı kamoyunda deşifre edilen ve daha açıklanmamış olanlardan ibaret değil.. Daha evvel de kasedi çıkmış ama Bahçeli tarafından kapı gösterilmemiş isimler var MHP’de.. En bariz örneği ise Tuğrul Türkeş.. Hatırlayacaksınız Ergenekon iddianamesi’ne girdiği vakit gazeteciler Tuğrul Türkeş’e sordular. Türkeş de yalanlamadı.. Gazeteci Güler Kömürcü ile yaptıkları telefon görüşmesinden söz ediyorum. 14 Kasım 2007 tarihinde yapılmış bir telefon görüşmesi.. Güler Kömürcü arıyor Tuğrul Türkeş’i.. Laf can sıkıntısına geliyor. Sonra şöyle bir diyalogla ilerliyorlar;
•G: Hatta Lale’ye de söyleyelim biz bir şey verelim ... partisi verelim
•T: Ha ha tamam bu şey vardı sex and city diye bir dizi vardı biliyor musun?
•G: Bayılırım biliyorsun bayılırım Amerika’dayken izliyordum. Türkiye’de izlemedim hiç.
•T: Şimdi onun bir bölümünde herkes eski sevgilisini alıp partiye gidiyor veyahut da atmak istediklerini. Ondan sonra birinin çöpü öbürünün hazinesi mantığı içinde.
•G: Tuğrul
•T: Şimdi böyle yapabiliriz mesela
•G:...
•T: Tamam
•G: Hadi çok öpüyorum seni bay bay
Teklif var ısrar yok.. Eşleri değiştirelim, birimizin çöpü, diğerine hazine olur.. Şimdi bu kaset ortadayken, Sayın Bahçeli, Tuğrul Türkeş’i yeniden aday yapmakta bir sakınca gördü mü? Görmedi.. Demek ki, kasetler de adamına göreymiş. Oysa ilk iki kaset çıktığında yaptığı cellatlık nasıl da bir iki puan artırmıştı MHP’nin oy beklentisini.. Fakat zaman, hiçbir şeyin göründüğü gibi olmadığının kanıtıymış meğer..

Şimdi bu kasetlerinden tanıdığımız zat-ı muhteremlerden Bülent Didinmez ne diyordu 12 Eylül Referandumu öncesinde? “...Ülküdaşımın anayasa değişikliğine, utanmadan ‘evet’ oyu vermesi gerektiğini söyleyen Ökkeş Şendiller’e, Musa Serdar Çelebi’ye, Hakkı Şafak Ses’e ‘hayır’ diyerek bir tokat vurun. Hareketin içerisine de bir daha almayın. Çünkü onlar sizin haklı mücadelenize anlam yükleyemeyen, emeğinizi çalan hırsızlardır...” Şimdi şu haklı mücadeleye bakalım; “KİA istemiyorum aşkım. Ben Range Rover istiyorum. Dört çeker. Vermiştin geri aldın” Mücadeleye bakın!! Üstelik de bu yatakta pazarlığı yapıldığı iddia edilen Jeep’lerin parasının da nereden verildiği konusu tartışmalı.. Şu haklı davaya ihanet eden(!) “evet’çi ülkücüler”e ağza alınmayacak sözler söyleyen Didinmez’in davası aşağı-yukarı bu. Bahçeli’nin bu şartlarda 12 Haziran’a yürümeye çalışması zor gibi görünüyor. Başıma ağrılar girdi. Devam edemeyeceğim.. Kalın sağlıcakla.

Önceki ve Sonraki Yazılar
Ersoy Dede Arşivi