LütfüOflaz'la Sohbet

LütfüOflaz'la Sohbet

Kimsesizler Mezarlığı’na yollandı Kemalizm!

Kimsesizler Mezarlığı’na yollandı Kemalizm!

- Lütfü Bey; 14 Aralık 2008 tarihinde yayınlanan sohbetimizde “Kemalizm’i kaybettik; sevenlerinin başı sağolsun” demiştiniz. Sizin dün söyledikleriniz bugün birer birer doğrulanıyor. Nitekim Kemalizm’in koruyup kollayıcısı CHP’nin yöneticileri ile Cumhuriyet gazetesinin Ali Sirmen gibi yazarları bugün “Artık Kemalist ilkeler savunulamaz, uygulanamaz” diye konuşup yazıyor. Dahası, önceki Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ da birkaç gün önce yaptığı konuşmada, “Artık ordu hiçbir görüşün savunucusu olmamalıdır” dedi. Üstadım, ne olacak bu Kemalizm’in hali?
- Kemalizm, İslamcıların, sosyalistlerin, Kürtlerin gözünde zaten ölmüştü. Çünkü Kemalistler tek parti döneminde pek çok İslamcı, sosyalist, Kürt önderi, aydını acımasızca öldürmüştü. Öldürmediklerini de hapishanelerde çürütmüştü. Tek parti döneminde Kemalistlerin dışında kalan kesimler için Kemalizm’in anlamı zulümdü, ölümdü. Çok parti döneminde ise Kemalistler her on yılda bir “Kemalizm’i koruyup kollamak” adına yaptıkları askeri darbeler sonucunda Adnan Menderes gibi politikacıları, Deniz Gezmiş gibi sosyalist gençlik önderlerini idam sehpasına göndermişlerdi. Kemalistler, bu dönemlerde muhafazakâr, sosyalist, Kürt, kısacası kendilerinden saymadıklarına akıl almaz ölçüde zulmetmişler; onları katletmişlerdi. Kemalistler, kendileri dışında hiçbir görüşe ve onların öncülerine hayat hakkı tanımak istememişlerdi. Elbette bu durumda İslamcıların, sosyalistlerin, Kürtlerin ve benzeri kesimlerin gönlünde Kemalizm’in yaşaması mümkün değildi. Kemalizm’i yaşatan, onu koruyup kollamayı vazife edinen CHP ile ordu idi. Ancak bakın şimdi CHP’nin yeni yöneticileri de Kemalizm’i koruyup kollamaktan vazgeçti. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, seçim kampanyası boyunca Kemalist ilkelerden, Atatürkçülükten bir kez bile söz etmedi. Dahası, sizin de sorunuzda belirttiğiniz gibi bazı CHP Genel Başkan Yardımcıları, “Artık Kemalist ilkeler savunulamaz, uygulanamaz” diyerek Kemalizm’in ölümünü kabullendi. Önceki Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ’un geçenlerde, “Artık ordu hiçbir görüşün savunucusu olmamalıdır” demesi de Kemalizm’in ölüm fermanını ilan etmekti. Sonuçta kendisini koruyup kollayan, yaşatan CHP ile ordunun da kaderine terk ettiği Kemalizm kimsesiz kaldı. Kemalizm, Kimsesizler Mezarlığı’na yollandı!
CUMHURİYET HİÇ BİRLİĞİ!
- CHP’ye yakın bazı internet sitelerinde “Kırk yıllık parti başkanı olup da girdiği her seçimde hezimete uğradığı halde Doğu Perinçek’in istifası istenmezken, girdiği ilk seçimi kaybettiği için Kemal Kılıçdaroğlu’nun istifasının istenmesi haksızlık değil mi” türünde yorumlara rastlanıyor. Nitekim İşçi Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek, sahibi olduğu Ulusal Kanal ve Aydınlık gazetesi başta olmak üzere bir kısım medyanın çok büyük desteğine rağmen 75 milyonluk Türkiye’de ancak 12 bin oy alabildi. Siz ne düşünüyorsunuz bu konuda?
Doğu Perinçek’i konu dışında bırakalım. Bu konuda asıl dikkat çekici açıklamayı yapan Balyoz davasının sanıklarından eski 1. Ordu Komutanı Çetin Doğan’ın dediğine bakalım. Malumunuz Çetin Doğan, İşçi Partisi, Atatürkçü Düşünce Derneği ve benzeri kuruluşların oluşturduğu Cumhuriyet Güç Birliği’nin Doğu Perinçek’le birlikte en öndeki iki milletvekili adayından biriydi. Çetin Doğan, seçim sonuçlarıyla ilgili yaptığı değerlendirmede ne dedi? “Milletin tokadını ensemize yedik” dedi. Bilindiği gibi Cumhuriyet Güç Birliği, seçim kampanyası boyunca kendi milletvekili adayları için “Kahramanlar” demişti. Kendi milletvekili adayları için “Kahramanları seçip Meclis’e gönderin” türünde bir kampanyaya girişmişti. Sanki Çetin Doğan, “Milletin tokadını ensemize yedik” derken, “Kendi kendimizi kahraman ilan ettik, ama millet bizi sahte kahraman olarak görüyormuş” der gibiydi. Sanki Çetin Doğan, “Milletin tokadını ensemize yedik” derken, “Milletvekili olmak istedik, ama milletten neredeyse muhtar olacak kadar bile oy alamadık” der gibiydi. Gerçekten de seçim sonuçları Cumhuriyet Güç Birliği adayları için böylesine acıklı, böylesine hazin değil miydi? Cumhuriyet Güç Birliği adayları 50 milyon seçmenden ancak birkaç binlerle ifade edilecek kadar oy alabildi. Seçmenden hiç denecek kadar oy alması ve milletvekili adaylarının hiçbirinin seçilememesi Cumhuriyet Güç Birliği için tam bir hezimetti. Sonuçta Cumhuriyet Güç Birliği, oldu Cumhuriyet Hiç Birliği! Ya da oldu Cumhuriyet Güçsüzler Birliği!

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
LütfüOflaz'la Sohbet Arşivi