M. Emin Parlaktürk

M. Emin Parlaktürk

Arş ve Kürsî

Arş ve Kürsî

Özellikle gençler arasında, İslamî bazı kavramlar üzerinde lüzumsuz tartışmalar yaşandığına şahit oluyorum.
Bunlar arasında, arş ve kürsî kavramları da yer alıyor.
Kur’an-ı Kerim’de, arş’tan ve kürsî’den bahsedilir.
Ancak, bunlar sanıldığı gibi “mekan” veya “mahal” manasında kullanılmamışlardır.
Bir hükümdarın tahtı, köşkü veya sarayı nasıl onun yönetme kudretinin bir sembolü ise, arş da Allah’ın mevcudat üzerinde hakimiyet ve murakabesinin bir sembolüdür.
Kürsî kelimesinin kullanımı da böyledir.
Maddi şekliyle kürsî, bir sandalye veya oturaktan ibaret değil, aksine ilim, bilgi ve mülk anlamında kullanılmıştır.
Gelin görün ki, bazı Müslümanlar bu kelimelerin zahirine takılarak bunlara maddi ve fiziki anlamlar yüklemektedirler.
Onlara göre, bunlar fiziki yerler, mekan ve mahallerdir.
Mesela “arş” söz konusu olduğu zaman genellikle “isteva alel arş” ibaresine atıf yapılır.
Bu, aynı zamanda Allah’ın gökleri ve yeri yaratması, yaratıklarını murakabe etmesi ve kainatı baş eğmeye mecbur ettiği kanunlar konu edildiği zaman kullanılan bir ibaredir.
Erbabınca malumdur ki, “istiva” kelimesi “alâ” kelimesiyle birlikte kullanıldığı taktirde, meşhur dilci Ragıb’ın da ifade ettiği gibi; “Bir şey üzerinde murakabe ve hakimiyete sahip olmak, ondan üstün olmak, salahiyet ve kuvvet sahibi olmak” manalarındadır.
Bilinen Arapça lügatler, böyle olduğunu teyit eder.
Kur’an-ı Kerim’in hiçbir ayetinde Allah’ın arşta oturduğu söylenmez.
Allah Teâla’nın ne arş’ta oturmaya ihtiyacı vardır, ne de kürsî’ye muhtaçtır.
Kadı Beyzavi, ilk müfessirlerden sahabe İbn Abbas’ın(r.a), kürsî kelimesini ilim manasında kullandığını söyler.
Demek oluyor ki, arş ve kürsî’nin delalet ettiği mana; Allah’ın bilgi ve murakabesinden başka bir şey değildir.
Bunlarla ilgili kuru tartışmayı sürdürmenin hiçbir anlamı yoktur.
Daha da olmazsa şöyle söyleyip geçmek en kestirme yoldur:
“Lafzı malum ama mahiyeti meçhul bu ibarelere Allah’ın muradı ne ise öylece iman etmekle iktifa ederiz.”

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
M. Emin Parlaktürk Arşivi