Ali Ferşadoğlu

Ali Ferşadoğlu

Müslümanlar, Batı’yı da kurtarabilir!

Müslümanlar, Batı’yı da kurtarabilir!

Batı’da aile dağılmış, târ ü mâr olmuş. Toplum büyük bir sıkıntı ve azap içinde. “Müslümanlar Batı’yı kurtarabilir!”

Bu uçuk bir iddia değil!
Müslümanlar, aile hayatının güzelliklerini fiilleriyle yaşayarak ve izhar ederek onlara gösterebilir. Şeair-i İslâmiyeyi ilân ederek onlara muhteşem bir ders verebilir.
“Bir avuç Müslüman, sefahet ve rezalet bataklığına saplanmış olanları nasıl kurtarabilir?” diye hayret etmemeli. Bu bir İlâhî kanundur:
Bir çay kaşığı maya, bir kazan sütü mayalayabilir. Yoğurda, yağa, peynire çevirir. Müslümanlar maya gibidir, azlıklarına bakılmamalı.
Müslümanlar Kur’ân hakikatlerini lisan-ı hâl ile yaşar, elinden gelirse lisan-ı kal ile anlatır. Gerisini halk eden Hâdî-i Mutlak olan yüce Rabbimizdir.
Yemek yemek için biz lokmayı ağzımıza atarız, gerisine karışmayız. Halbuki, yüzde 99 işler, ondan sonra başlıyor. Ağız ve boğazımızdan öteye yüzlerce fizikî, biyolojik, kimyevî işler döner. Lokmayı ağzımıza atıp çiğnemenin dışındaki hiçbir faaliyetten haberimiz yok!
Demek halis bir niyet, istek, arzu ve duâ kâfî.
Aslında Batı’da İslâm’ı yaşamak bir cepheden bakıldığında çok kolay. Zira, Batı çoktan İslâmî yönetim biçimine geçti bile! Bu, mübalâğa gibi gelebilir.
Ama dikkat edildiğinde, Batı’da bir yönüyle İslâmî bir yönetim biçimi hükümran. İsmi İslâmî değil, ama mahiyeti ve uygulama tamamen İslâmın yönetim kuralları çerçevesinde.
Avrupa’nın sokaklarını dolaşır, devlet dairelerine uğrar, özel şirketlere bakarsanız her yerde İslâmî yönetim esaslarının hâkim olduğunu müşahade ederseniz. İslâmî yönetim biçiminin kaideleriyle, hür ülkelerdeki idare şeklini kıyas ettiğimizde bu durum ap açık görülüyor. Bunlar da şöyle özetlenebilir:
Seçim, istişare, adalet, kanunun üstünlüğü, adil otorite, işlerin (devlet dahil) ehline verilmesi, insan hak ve hürriyetleri, anayasa, kuvvetler ayrılığı…
Özellikle fikir, inanç, hak ile hürriyetler ve adaletin kemâliyle işlediği muhakkak. Türkiye’de binlerce vatandaşımız, hakkını aramak için Batı’da teşekkül eden İnsan Hakları Mahkemesi’ne müracaat etmiyor mu?

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Ali Ferşadoğlu Arşivi