Serdar Arseven

Serdar Arseven

Esnafın sıkıntısı, Şili’nin elması!

Esnafın sıkıntısı, Şili’nin elması!

Bizim esnaf Başbakan Erdoğan ile ekibini seviyor.

Ve güveniyor.

Hem seviyor hem güveniyor ama...

Dünkü yazımızda yer verdiğimiz iki üç satırlık “Esnafa kulak verin” mesajının aldığı tepkilere bakılacak olursa, sabrı da hayli zorlanmakta.

İhmalkârlık.

Esnafın sesine yeterince kulak vermemiş olmak büyük kusur.

Kabahatimizi bir nebze olsun hafifletmiş olmak için ESDER’in yani Esnaflar Derneği’nin başı Mahmut Çelikus’u aradık... “Topla kardeş şöyle bir grup esnafı, mübarek günde dertleşelim” dedik...

Sağolsun, anında organizasyon...

Üç saat kadar sonra, dernek genel merkezinde esnafla buluşma...

“E anlatın” dedik, “Nedir sıkıntınız?..”

“Ne olacak!” dedi biri: “Sizin gibi duyarsız kardeşlerimiz sayesinde herifler cirit atıyor...Yapışmış boğazımıza habire sıkıyor!..”

Doğru söze ne demeli!..

Vatandaşın “reel” meseleleriyle değil de; yok Deniz Baykal kamera istedi, yok öbürü istemedi yollu boş tartışmalarla zaman öldürdüğümüz oluyor...

Rüzgar kuvvetlice esti mi bizi de sürüklüyor...

Esnafın sitemine Eyvallah!.. “Kusurumuz affola” dedik... Ve can kulağı ile esnafı dinledik...

En büyük dert mi?..

Döne dolaşa “Hipermarket terörü”nden bahsetti bizim esnaf...

“Abi” dedi biri: “Bizim Amasya Elması öldü!.. Şimdi Şili’den elma ithal ediyorlar!.. Şili’den elma!.. Bu hipermarketler yedi bitirdi bizi...”

“Saydık, adamlar tam 62 çeşit işe girmiş... Otomobil lastiğini, böreği bunlar satıyor. Elbiseyi, ayakkabıyı bunlar satıyor. Kuru temizleme işini bunlar yapıyor, nalbur bunlarda, tatlı, tuzlu, hepsi bunlarda. Şehir merkezlerine konduruyorlar hipermarketlerini, etrafta ne kadar esnaf varsa, hepsi perişan. Mahalle aralarındaki nalburlar bitti, kasaplar bitti... Sokak bitti, mahalle bitti, semt bitti!..”

Dedik ki: “Bitti de ne yapılabilir?.. Adamlara ‘alma’ mı diyecen ‘satma’ mı diyecen... Serbest piyasa ekonomisi, kapitalizm, liberalizm filan...”

Biri kızdı: “Sen de mi aynı kafadasın abi!..”

“Yok mok” dedik...

Aldırmadan devam etti: “Hipermarket yasası çıkacaktı bir türlü çıkmadı. Abi çıkartırsın yasayı; öyle şehir merkezlerine esnafın burnunun dibine hipermarket kuramaz adam... Açılış ve kapanış saatlerine de bir düzen getirirsin... Sabah 10’da açar, akşam 8’de kapatır... Pazar günleri de açık olmazsa, biraz nefes alır mahalle arasındaki esnaf... Hipermarketleri şehir dışına it, çalışma saatlerine düzen getir... Niçin bu kadar zor bu işler?..”

Esnaf Başkanı Mahmut Çelikus aldı sözü:

“Avrupa’da birçok ülke fren koymuş hipermarket terörüne... Fransızlar, Almanlar, Hollandalılar küçük esnafı koruyacak düzenlemeler çıkarmış... ABD bunu yapmış... Yani, liberal ekonominin, çağdaşlığın gereği değil hipermarkete alabildiğine serbestî... Çok uluslu şirketlerin baskıları var, bunu biliyoruz... Ama esnaf bu baskılara feda edilemeyecek kadar hayatî öneme sahiptir sistem içinde. Esnaf battım mı herkes batar!..”

Kafamdaki düşünceleri dile getirdim:

“Hipermarketlerde birçok çeşidi bir arada buluyor tüketici. İyi takip eden için her malın ucuzunu ve iyisini de almak mümkün... Tüketici hipermarketten memnun gibi...”

Esnafın biri kızgınlığını belli ederek girdi söze:

“Hayır efendim, yanılıyorsunuz!..

Tüketici ilk hesapta kârlı çıktığını zannediyor ama uluslararası şirketler, 100 milyar dolarlık güçleri ile önce bizleri hemen ardından orta çaptakileri ve hatta irice olanlarını yemeye başladı. Piyasadaki ağırlıkları gittikçe artıyor. Çok yakın zamanda onların fiyatlarına mahkûm olacağız. O zaman gör sen kazığı!..”

Yine Mahmut Çelikus: “Bir küçük esnafa giden sadece ihtiyacı olanı alır. Hipermarkete giden ise ihtiyacı olmayan binbir türlü kaleme para öder. Hipermarketlerin içinde çalınan müzikten, ortaya saçılan kokuya kadar, etraftaki renklere kadar hepsi tüketim arzusunu artırmaya ayarlanmıştır. Hipermarkete bir diş macunu almaya gidersin, bir sepet malla çıkarsın. Hipermarkette birden kan şekerin düşer, acıkırsın. Kimileri kızılötesi ışınlarla tüketim arzusunu kamçılar... Kredi kartın da cebinde nasılsa, canın da çekmiş... İhtiyacın bir iken elli alırsın!.. Bilimsel çalışır bu adamlar çok bilimsel!..”

“Hipermarket”leri şehir dışına atmak...

Saatlerini sınırlamak...

Pazarlarını tatil yapmak...

Tüketim ahlâkına sahip olmak!..

Sadece tüketeceğin kadar almak!..

Çok uluslu şirketlerin milyar dolarları...

Amasya’nın değil de...

Şili’nin elması!..

Ne olacak şu esnafın hali, kavanoz dipli dünyada!..

Önceki ve Sonraki Yazılar
Serdar Arseven Arşivi