LütfüOflaz'la Sohbet

LütfüOflaz'la Sohbet

Askerin başı sivil kafalı!

Askerin başı sivil kafalı!

- Lütfü Bey; Genelkurmay Başkanı Necdet Özel'in, "Ordunun başkomutanı olarak kutlamaları sizin kabul etmeniz daha uygun olur Cumhurbaşkanım" diyerek yaptığı teklif sonucu, 30 Ağustos kutlamalarını bu yıl ilk kez Genelkurmay Başkanı değil Cumhurbaşkanı kabul etti. Yine Necdet Özel’in isteği üzerine, Abdullah Gül'ün cumhurbaşkanı olmasına karşı çıkan 27 Nisan muhtırası da Genelkurmay'ın internet sitesinden kaldırıldı. Nasıl yorumluyorsunuz bu gelişmeleri?

- Eski Genelkurmay Başkanları, kendilerini sivil iradenin ve de sivil idarenin üzerinde görüyorlardı. Şimdiki Genelkurmay Başkanı ise, kendisini sivil iradenin sonucu oluşan sivil idarenin emrinde görüyor olmalı. Öyle olmalı ki, Yüksek Askeri Şûra'da Başbakan’la birlikte eş başkan gibi oturmaktan vazgeçip, Başbakan’ın masanın başında tek başına oturmasına imkan tanıdı. Öyle olmalı ki, “Ordunun başkomutanı olarak 30 Ağustos kutlamalarını sizin kabul etmeniz daha uygun olur" diyerek Cumhurbaşkanına böyle bir teklif yaptı. Kısacası, Genelkurmay Başkanı olduğu günden beri hep sivilleşmeye katkıda bulunan teklifler yaptı. Anlaşılan askerin şimdiki başı sivil kafalı!

Necdet Özel, sivil kafalı bir Genelkurmay Başkanı! Oysa yakın zamana kadar Genelkurmay Başkanları, kendilerini sivil idarenin onay makamı sayarlardı. Kendileri üst, siviller asttı. Siviller yapacakları icraatları kendi kafalarına göre değil, onların kafalarına göre yapmalıydı. Mesela siviller, onların onayını almayan birini cumhurbaşkanı yapmamalıydı. Nitekim zamanın Genelkurmay Başkanı Yaşar Büyükanıt, eşi türbanlı olduğu için Abdullah Gül'ün cumhurbaşkanı olmasına karşı çıkıp, işi muhtıra yayınlamaya kadar vardırmıştı. O muhtıra ancak Necdet Özel'in Genelkurmay Başkanı olmasıyla Genelkurmay'ın internet sitesinden kaldırıldı. Necdet Özel'in Genelkurmay Başkanı olur olmaz peş peşe attığı sivilleşme adımlarına bakılırsa, bu adımları başka adımlar da kovalayacak. Muhtemeldir ki yeni Genelkurmay Başkanı, "Cumhuriyet'i kollayıp koruma" adı altında orduya darbe yapma imkanı veren İç Hizmet Kanunu'nun 35. maddesinin kaldırılması için de bizzat teklif de bulunacak! Artık ordunun asıl görevi sınırları kollayıp korumak olacak. Cumhuriyet'i kollama koruma ise asli sahibine, yani millete bırakılacak.

IŞIK KOŞANER'İN IŞIĞI ORDUYU AYDINLATTI! -

Necdet Özel'den önceki Genelkurmay Başkanı Işık Koşaner'in, gizlice kaydedilmiş konuşmalarında ordu hakkında çok ağır eleştirilerde bulunduğu ortaya çıktı. Nasıl değerlendiriyorsunuz bu durumu? - Ordunun yanlışlarını en hafif şekilde eleştireni, orduya en küçük bir fiske vuranı "ordu düşmanlığı yapmakla" suçlayanlar, orduyu yerden yere vuran Işık Koşaner'i neyle suçlayacaklar acaba? Orduya fiske vurmak ordu düşmanlığıysa, Işık Koşaner gibi orduyu yerden yere vurmak ne acaba?

Aslında Işık Koşaner, ordunun içine ışık tuttu! Işık Koşaner'in ordunun içine tuttuğu ışık ile karanlık noktalar aydınlanmış oldu. Işık Koşaner'in ordunun içine tuttuğu ışık sonucu görüldü ki, iki PKK'lının saldırısında bile başta komutanlar silahlarını bırakıp kaçıyordu. Ordu PKK'Iıları vuralım derken kendi askerini vuruyordu. Askerler kendi ordusunun döşediği mayınların kurbanı oluyordu. Ordu PKK saldırılarına karşı doğru düzgün barikat, siper bile oluşturamıyordu. Daha düne kadar "dünyanın en disiplinli, en eğitimli ordusu" diye övünülen orduda disiplin de, eğitim de yerlerde sürünüyordu. Yine Işık Koşaner'in ordunun içine tuttuğu ışık sonucu görüldü ki, ordu gizli belgelerini, planlarını korumakta bile acizlik gösteriyordu. Ordudaki gizli toplantılarda ne konuşuluyor, ne planlanıyorsa bunlar aynen dışarıya sızıyordu. Yine Işık Koşaner'in ordunun içine tuttuğu ışık sonucu görüldü ki, başta generaller olmak üzere subaylar, vatan görevi yapmaya gelmiş MehmetçikIere evlerini boyattırıyor, köpeklerini gezdirtiyor, çocuklarına baktırtıyordu. Vatan görevi yapmaya gelmiş Mehmetçikleri evlerinin, ailelerinin hizmetçiliğiyIe görevlendiriyordu. Yine Işık Koşaner'in ordunun içine tuttuğu ışık sonucu görüldü ki, ordu yasa ve yönetmelik tanımaz bir suç örgütü gibi davranıyordu. Neyse uzatmayalım; Işık Koşaner'in ordunun içine tuttuğu ışık sonucu bunlar gibi daha birçok karanlık nokta aydınlandı. Şimdi Işık Koşaner'in bu söyledikleri ihbar kabul edilip gereği yapılmalı. İhbar kabul edilip gereği yapılmalı ki, ordu yeniden itibar kazanmalı!

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
LütfüOflaz'la Sohbet Arşivi