Nusret Çiçek

Nusret Çiçek

Kadına şiddet

Kadına şiddet

Gölcük Donanma Komutanlığı’nda yapılan aramalarda Erbakan hoca ile Esat Coşan hocanın (ikisine de rahmet diliyorum) cenazelerine katılanların isim listeleri çıkmış...
Adı üstünde fişleme...
Düşünebiliyor musunuz? Bu ülkede askere silah çeken katillerin değil de, ülkesine hizmet verenlerin cenazesine katılanlar fişleniyor...
İlla ki kendileri gibi düşünmeyen halkı fişleyip dişleyecekler.
Yaranın bu tarafı kanarken, sosyete camiasının kadına şiddet uygulanmasını ikide bir gündeme taşımasının nedeni ne olabilir?..
Gerçekten Allah’ın(c.c) emaneti olan kadını mı düşünüyorlar, yoksa tanrılaştırdıkları kadın anlayışını mı? Kadını düşünseler, kadın cinselliğini pazarlama ekonomisinde reklam aracı yapmazlar.
Çırılçıplak ekranlara çıkarmazlar, sokakları kirletmezler...
Bakın bakalım çöplüklerde hangi tür kadın cesetleri bulunuyor? İnanç ve yaşantıları ile itibar görenler mi, yoksa fuhuş-uyuşturucu bataklığında işi bitenler mi?
İşi biten çöpe, işe yarayanlar sermaye nevinden lüks otellere...
Şu anda soyunmayı çağdaşlık yerine koyan düz beyinlilerin liberalleştirdikleri ahlaki erozyonu yaşıyor ülkemiz. Caddeler çokça mide bulandıran kadın poposu reklamlarına dönüştü...
Çıplaklık arenasında yarışma var.
Bu rezil rüsva sahneler yetmiyormuş gibi, bir de hanım milletvekillerinin meclis çatısı altında pantolon giymeleri için yapılan girişimler anlaşılır gibi değil.
Öyle ya, bir kesimin “kadın hürriyeti” popoya bağlı...
Veya teşhirciliğe...
Tahrik, taciz, teşhir, kıskançlık gibi psikolojik olguların topluma neye mal olduğunu sorgulamak varken kuru kuruya “kadına şiddet uygulanıyor” yaygarası bir şey ifade etmiyor...
Kimseler teşhircilikle şiddetin bir bağlantısı olup olmadığını sorgulama gereğini duymadan ille de erkeği gölgede bırakan “kadını putlaştırma” anlayışını yalayıp duruyor...
Suyunu fazla verirseniz ekmek hamur olur, tuzunu fazla koyarsanız yenmez...
Veda Hutbesi’nde Allah Resulü(s.a.v):
“Sizin kadınlar üzerinde hakkınız, onların da sizin üzerinizde hakları vardır” buyuruyor. Kaldı ki şiddet olayı tek taraflı olsa neyse, yerine göre kadının da erkeğe karşı şiddeti var.
Adli olaylara bakın da görün...
Aldatan erkekleri bazı kadınlar gece uykusunda balta veya keser kullanarak infaz ediyor. İkinci sevgili tuttuğu için banyoda eşini kaynar su ile yakarak öldüren kadınlar da var.
“Namusumu temizledim” diyen kadın mahkum az mıdır zannediyorsunuz?
Teşhisi doğru dürüst koyalım.
Şiddet görenlerin elbette ki önceliği kadınlarla çocuklardır. Ama bizim paparazi sosyetenin maksadı, çağdaş(!) denilen yaşantısını küllemeye alarak devam ettirmesidir.
Kadın ne isterse yapacak, ama toplum bu yapılanlara tepki göstermeyecek. Yani aldatılan eş tepki göstermeyecek, metin olacak! Benzine ateşi vereceksiniz, ama benzin tutuşmayacak.
Öylesi çarpık bir zihniyet olur mu?..
Şiddetin, kadın ve erkek yönünden mutlaka bilimsel izahı olmalı...
Sokak ortasında karısını bıçaklayarak öldüren kocanın içerisinde yaşadığı sosyal vakıaları hiç incelediniz mi? Veya cezaevinden çıkar çıkmaz ilk öldürdüğü kişi neden karısı oluyor?..
Hem çocuklarını hem de kendisini öldürenler var...
Şiddet derken sadece sokakta dövülen kadının macerasını değil, mahrem yerlerini teşhir ederek erkeği bunalıma sokan ortamı da sorgulamamız gerekiyor.
Veya ağanın para karşılığı izdivaç yaptığı yaşı küçük kızları tek başına baz almak yerine, sosyete çevrelerinde kadın üzerinden dönen dolapları da ele almak daha gerçekçi olmaz mı?..
Bu millete kötülüğü yapanlar yaptı... Bir gecede milletin yazısını silerek karanlığa mahkum ederseniz veya ahlakını gericilikle suçlayarak dama atarsanız daha başka ne bekliyordunuz?
Eğriden doğru mu çıkacaktı?.. Yoksa kezzap serpince maden suyu mu oluyor?
İnanç yok, ahlak yok, utanma arlanama yok...
Olmayınca ne olacak? Gül mü olacak, diken mi olacak?..
Daha önceleri de çokça yazmıştım...
Yetkililer etlerin % 20’sine domuz eti katıldığını açıkladıklarına göre (et alırken çokça dikkat etmeliyiz), domuzlaşmamak için geriye başka bir neden kalıyor mu?..
Yediğin haram, içtiğin su mikroplu, aldığın eğitim yabancı...
Bu şartlarda...
Doğur bakalım, çakal yavrusu mu olur, aslan yavrusu mu?..

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Nusret Çiçek Arşivi