M. Emin Parlaktürk

M. Emin Parlaktürk

Kamer Genç’in Parti Kapatma Talebi

Kamer Genç’in Parti Kapatma Talebi

CHP Tunceli Milletvekili Kamer Genç, AK Parti hakkında kapatma davası açılması için Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulunmuş.
Yeni Anayasa için görüşmelerin yapıldığı şu günlerde, bu talep çok anlamlı geldi bana.
Çünkü, bu talebin gerekçelerine bakıldığında, yeni Anayasa’da nelerin bulunmaması gerektiği de ortaya çıkmış oluyor.
Kamer Genç’in bu başvurusu, aslında iktidar için bir yol haritası niteliğinde.
Nasıl bir Anayasa hazırlanması gerektiği, bu talepten artık anlaşılmalıdır.
***
Ne demiş Kamer Genç, kısaca bir göz atalım:
''AKP Genel Başkanı Erdoğan, Mısır gezisinde yaptığı konuşmada 'kendisinin laik olmayıp Müslüman olduğunu, ancak laik bir devletin Başbakanlığını yaptığını' belirtmiştir. Bu söylemle adı geçen, devleti laiklik ilkesiyle değil, İslamcı bir anlayışla yönettiğini ilan etmiştir. Laik olmayan bir kişinin, devleti laiklik ilkesine bağlı olarak yönetmesi olanaksızdır.”
Şimdi, bu sözleri ve sözlerin sahibini ciddiye alıp yorum yaptığımıza kızanlar olacaktır.
Ama unutmayalım ki, bu düşüncede olan ve bunu seslendiren sadece Kamer Genç değil!
Bunu savunan ciddi sayıda bir topluluk var.
Konuyu ciddiye alışımız da bu yüzden.
Kamer Genç ve onun gibi düşünenlere göre, laik olmayan bir kişi devleti yönetemez.
Yani, devleti yönetmek için mutlaka laik olmak ve laikliğe bağlı kalmak gerekiyor.
Acaba öyle mi?
Her şeyden önce laikliğin menşei batıya baktığımızda, bu ülkeleri yöneten liderlerin hiçte böyle olmadığını görüyoruz.
Adamlar bal gibi dinlerine bağlılar.
Dini ayinlere iştirak ediyorlar.
Nikahlarını mabetlerde kıyıyorlar.
Parlamentoda kutsal kitaba basarak yeminlerini yapıyorlar.
Hatta, parti politikalarını ve ülke siyasetlerini dini inançlarına göre şekillendiriyorlar.
Yani laik olmayan bu liderler, laik devletleri bal gibi yönetiyorlar.
Aslında Kamer Genç’in derdi; ne laiklik, ne devlet!
Onun derdi; İslam ve Müslümanlardır.
Adam, İslamın İ’sine, Müslümanın M’sine tahammül edemiyor!
***
Kamer Genç’in bu sözleri, bana 1990’lı yıllarda şahit olduğum bir olayı hatırlattı.
Bir Parlamento ziyaretimde konuştuğum CHP’li Ali Topuz demişti ki:
“Biz, dine değil dinin siyasete alet edilmesine karşıyız. Din Meclise ve devlet yönetimine girmemeli!”
Ben de şöyle demiştim:
“Size göre bir Müslüman, meclise veya resmi daireye gireceği zaman inancını ve dini hayatını dışarıda bırakarak mı girecek? Din elbise değil ki, soyup çıkarsın ve tekrar giysin?! Bu anlayışa göre, hiçbir Müslümanın ne Meclis’te ne de devlet yönetiminde görev alması mümkün değil, öyle mi?!”
Ali Topuz, bu çıkış üzerine, kendisinin dindar bir aileden geldiğini, dinimizin çok yüce olduğunu, fakat yerinin insanın kalbinde olması gerektiğini izaha başlayınca, aramızdaki din anlayışının ne kadar farklı olduğunu bir kez daha görmüş oldum.
***
Kamer Genç gibileri cesaretlendiren Anayasa’da o kadar çok madde var ki!
Bunlar var olduğu müddetçe, bu tür kapatma davaları da var olmaya devam edecektir.
Bunlardan biri de 24/4 maddedir mesela:
“Kimse, Devletin, Sosyal, Ekonomik, Siyasi veya Hukuki temel düzenini kısmen de olsa, din kurallarına dayandırma veya siyasi veya kişisel çıkar yahut nüfuz sağlamak amacıyla her ne olursa olsun, dini veya din duygularını yahut dince kutsal sayılan şeyleri istismar edemez ve kötüye kullanamaz”
Böyle mayınlı alanlar yine döşerseniz, Kamer Genç gibilere daha çoook fırsatlar vermiş olursunuz.
Bu ve benzeri maddeler köklü bir değişikliğe uğramadıkça; “benim oğlum bina okur, döner döner bi daha okur”dan öteye geçmez bu çalışmalar!

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
M. Emin Parlaktürk Arşivi