Ersoy Dede

Ersoy Dede

Yanılıyorsun Yener

Yanılıyorsun Yener

Hem de çok yanılıyorsun. Üstelik ilk kez de şimdi yanılmıyorsun. “Açılımcılar Sussun” dediğin günden beri yanılıyorsun. Hiç kızma.. Arkadaşız biz. Dertleşeceğiz bugün biraz.

¥


“Hüseyin Yayman, mal bulmuş mağribi gibi çıkmış ekrana, ‘KCK operasyonları yüzünden, Kandil operasyonu yüzünden bunlar oldu’ diyor” demişsin. Bu tespiti, eleştirsen eleştirsen, “doğru değil” diye eleştirirsin. Başka bir nedeni olduğuna inandığını söylersin. Bu terör saldırısının KCK tutuklamalarına tepki olarak yapılmadığına inandığını söylersin. Hüseyin Yayman’ın şehit sayısının artmasına sevineceğine olan inancın ise.. Nasıl söylesem?.. “komik”.. Bırakalım Hüseyin Yayman üzerinden yaptığın analizi. Daha olgusal konuşalım. Çünkü tek tek aynı yazı üzerinden gidersek sayfalarca yazmam gerekecek.


¥


Şöyle bir hava var şu anda Türkiye’de; bugüne kadar ‘Diyarbakır Cezaevi’ dediler, ‘imha-inkar ve asimilasyon’ dediler, ‘kart-kurt’ dediler, ‘yerleşim yerlerimizin isimleri’ dediler, ‘eğitim-öğretim hakkımız’ dediler, ‘edebiyatımız-kültürümüz-müziğimiz’ dediler... Hepsine ‘amenna’ dedik. Ama artık yeter.. Başlarım cezaevinize de, kültürünüze de, müziğinize de, dilinize de...


¥


Bu doğru mu? Şu anda, özellikle 19 Ekim sonrası oluşan atmosfer tamamıyla bu değil mi? O halde, Yener Dönmez imzasıyla kaleme alınan makalelerin tümü bu milletin vicdanı.. Eyvallah. Peki ama bu gazeteyi okuyanlar arasında Kürtler de var mı? Kürtler de böyle mi düşünüyor? Hepsi Yener gibi, “açılım safsatası”nın rafa kaldırılması gerektiği görüşünde mi? Şöyle sorayım soruyu; sadece PKK destekçileri mi ana dillerinde eğitim hakkı istiyor? Sadece PKK’lılar mı kültür asimilasyonuna uğratıldıkları görüşünde. Dilleri yasaklanan, köy adları değiştirilen, kızlarına istedikleri isimleri veremeyen, gece Kürtçe rüyalar görüp gündüz Türkçe müfredatta ezilen çocukların hepsi PKK’lı mı? “Ne mutlu Türküm diyene” derken, kendini mutsuz hisseden çocuk da mı PKK’lı?.. Yaptık bir Tv kanalı. Berdan Mardini’yi izliyor Mardinli anne. PKK’lı mı o da?.. Sana daha sarsıcı bir şey söyleyeyim. PKK’nın dağ kadrosundaki o genç var ya. En fazla birkaç gün içinde, bir operasyon sonucu bedeni paramparça edilecek olan o genç. O gencin, sabah ezanıyla kapısını çarparak çıkıp gittiği evinde yaşayan gariban anne-babası da, PKK’lı mı zannediyorsun?..


¥


Sevgili Yener kardeşim. Hassas bir dönemdeyiz biliyorum. Şehit cenazelerinden yapılmış kliplerle gözyaşı döktürüyor abuk-subuk televizyon kanalları. Üçüncü sınıf pavyon şarkıcıları, kadın programlarına çıkıp PKK’yı lanetleyip prim yapmaya çalışıyor. Ergenekon uzantısı bir ekip kaldı dışarıda. Bayrak mitingleri benzeri bir organizasyon hazırlamanın telaşı içindeler. Şehit cenazeleri yüzünden gerilmiş olan sinirlerden, her an bir Kürt bakkal nasibini alabilir. Öylesine pamuk ipliğine bağlı ki, anlatamam.. Tam da işte bu yüzden, süreç, hiç olmadığı kadar açılımı konuşacağımız, Kürt sorununun halli ile ilgili kafa patlatacağımız, genel affı masaya yatıracağımız, ‘Öcalan’a ev hapsi’ tartışmasından kaçmayacağımız bir dönem. Hükümeti göreve geldiğinden beri “sınır dışı operasyon” yapmaya iten, terör meselesiyle sürekli meşgul eden, nefes aldırmamaya çalışan gizli güçlere fırsat vermemeliyiz. Ucuz televizyon kanallarının kadın programları yapsın, bırak. Sen-ben yapmamalıyız sevgili kardeşim. Kalın sağlıcakla.

Önceki ve Sonraki Yazılar
Ersoy Dede Arşivi