Deniz Feneri’nde tahliyeler doğru tartışma da doğru

Deniz Feneri’nde tahliyeler doğru tartışma da doğru

Türkiye’de ceza yargılaması adı konulmamış bir infaz sistemine dönüştü. Hele özel yetkili mahkemenin eline düştünüz mü yandınız.

İşte Nedim Şener ve Ahmet Şık’ın durumu.

Aynı gerekçe Ergenekon ve Balyoz davalarında tutuklu yargılanan sanıklar için de geçerli.

Özellikle uzun süreli tutukluluk süresi kamu vicdanında rahatsızlık yaratıyor, adalet sistemine güveni sarsıyor.

Böyle bir tabloda gelen Deniz Feneri davası sanıklarının tutuksuz yargılama kararı toplumun özellikle yukarıda saydığım davalar hakkında kuşku duyan kesiminde tepkiye yol açtı.

Ancak bu tepki haksız biçimde, bu insanların tutuksuz yargılanmasından rahatsızlık duyulmasına dönüştü.

Çünkü diğer davalarda sanıkların tutukluluk hallerine itirazı otomatiğe bağlanmış bir şekilde, “Kaçma tehlikesi var; deliller tam toplanmadı, karartabilirler” gibi gerekçeler-le reddediliyor.

Çünkü özel yetkili mahkemelerde ayrı bir hukuk, normal mahkemelerde ayrı bir hukuk uygulanıyor görüntüsü var.

Oysa tutuksuz yargılama esas, tutuklama istisna olmalı.

Ancak bu uygulama da davadan davaya değişmemeli, herkese aynı biçimde uygulanmalı.

Adaletin tartışılan bir alan olmaktan çıkarılması için kararların herkes için adil biçimde verildiği algısı hakim olmalı.

Vesayet sistemi altında çalışmaya alışmış adalet kurumu maalesef ne dün, ne de bugün bu algıyı verebildi.

Binalar yenileniyor ama sistem hala köhne.

Adalet sistemine güvensizlik bir toplumu çürüten nedenlerden biridir, bu gerçeği görmek lazım.

Bu vesileyle, tahliye olan arkadaşlara geçmiş olsun diyor, darısı diğerlerine diyorum.

Norşin’den Cunda’ya

-Ayvalık- Ayvalık’ın ünlü zeytinlerinin hasadı artık gelenekselleşen şenliklerle başladı.

Bu yıl 7’ncisi yapılan Zeytin Hasadı Şenlikleri, Ayvalık Ticaret Odası’nın girişimleri ile başladı.

Zeytinyağının önemini Türkiye’ye öğreten Halis Komili oldu, ondan bayrağı devralan Anadolu Holding’in Yönetim Kurulu Başkanı Tuncay Özilhan da aynı şevkle zeytinyağına sahip çıktı.

Ümit Boyner nedeniyle Ayvalıklı olan Cem Boyner de evinin kapılarını şenliğe gelen konuklara açtı.

Ayvalık bugün dünyanın en kaliteli zeytin ve zeytinyağlarını üreten bir merkez olarak öne çıktı.

2007 yılında Ayvalık coğrafi menşei işaretini alıp uygulamaya koyan Ayvalık Ticaret Odası, 2012’de hizmete girecek bir duyusal analiz laboratuvarı da kuruyor.

Ayvalık’ın hedefi, Türkiye’de şu anda 1.5 litre olan kişi başı zeytinyağı tüketimini 10 yıl içinde kişi başına 5 litreye çıkarmak.

Şenliğe gelen konuklar Cunda’da kalıyor.

Cumhuriyet rejimi Cunda’nın da adını değiştirmiş ve Ali Bey yapmış.

Ama herkes hala Cunda olarak biliyor, adların sistemleri aştığının bir başka örneği.

Olur olmaz adlarla oynamak hem insanların duygularını incitiyor, hem de tarihi unutturuyor.

Bütün amaç da bu ama geçmiş hep gerçek yüzüyle su üstüne çıkmayı başarıyor.

Kızartmada zeytinyağı kullanın

Kızartmalarda zeytinyağı kullanın. Ben değil Ulusal Zeytin Konseyi’nden Ümmühan Tibet söylüyor. ‘’Kızartmalarda zeytinyağı kullanılmaz’’ klişesinin doğru bilinen bir yanlış olduğunu belirten Tibet, zeytinyağının zengin içerikli tekli doğmamış yağ aside, bitkisel yağlara oranla daha dayanıklı yapısı olması ve E vitamin olarak adlandırılan ve oksitlenmeye direnç gösteren alfa tokoferol miktarı nedeniyle kızartmalarda, bozulmadan tekrar tekrar kullanılabileceğini söylüyor.

Hanımlar haberiniz var mı?

Kadınlara iş kurma fırsatı tanıyan mikrokredi programı UR’a Darülaceze Vakfı, Rotary Kulüp büyük bir katkı yaptı. Türkiye’de İsrafı Önleme Vakfı (TİSKAV) ve Grafeen Truist’ın öncülüğüyle başlatılan programa iki kurum 500’er bin liradan toplam 1 milyon lira katkı sağladı. 23. Olağanüstü Kurul Toplantısı’nda UR 2420. Bölge Vakfı, Darülaceze Vakfı ve TİSKAV arasında protokol anlaşması imzalandı. İstanbul Valisi Hüseyin Avni Mutlu’nun da desteklediği program kadınları iş sahibi yapmayı amaçlıyor.

Önceki ve Sonraki Yazılar
Arşivi